Allah’ın ezeli ilmi yoluyla cebir nazariyesi için delil getirenlere karşı şu şekilde cevap verilmelidir: “Allah ezelden insanın kendi iradesiyle ameller işleyeceğini bilmektedir.” Bu cevap Allah’ın kuşatıcı ve ezeli ilmiyle çelişmez; zira Allah ezelden onun kendi iradesiyle işleri yapacağını bilmektedir. Nitekim bu Allah’ın yaratıcılığıyla da çelişmez; çünkü Allah ezelden bu amelin insanın irade ve seçimiyle vuku bulmasını istemiştir. Filhakika bu yanıt insanın iradesiyle de çelişmez. Göründüğü kadarıyla, “bu yanıt Allah’ın kuşatıcı ilmiyle uyuşmamakta ve onu zedelemektedir” diye belirttiklerinizin nedeni, Allah’ın ilmi zatıyla aynı olması nedeniyle O’nun ilmi nedendir de tespitidir. Bundan dolayı verilen örnek de uygun değildir; zira Allah dışında hiçbir varlığın ilmi, diğer varlıkların filleri için neden olamaz. Ama belirttiğimiz gibi her ne kadar Allah’ın ilmi O’nun zatıyla bir olması cihetiyle, bilinen için neden olsa da fenomenlerin gerçekleşmesi için neden olan Allah’ın ilminin kuşatıcı ve kâmil olduğuna dikkat edilmelidir; yani bu bir hadisenin gerçekleşmesindeki neden ve şartlar bütününe yönelik bir ilimdir. İnsan fillerinin cüz ve şartlarından biri iradenin olmasıdır ve iradeyle gerçekleşmediği takdirde bu ilahî ezeli ilmin aksine olacaktır. Bundan dolayı belirtilen ilahî kuşatıcı ve kâmil ilim, iradeyle çelişmemekle birlikte bizzat insan iradesini ispat etmektedir. Sözü edilen örnek ve teşbih bağlamında da teşbihte tüm açılardan benzerliklerin gözetilmediğine dikkat edilmelidir; bu tür örnekler sadece (okul müdürü gibi bireylerin sahip olduğu) bilgi ve duyumun iradeyi dışlamadığının açıklanması içindir. Elbette esasen hiçbir şey Allah’a benzemediği için "لیس کمثله شئ"[1] O’nun hakkındaki her temsil ve örnekte şöyle demek gerekir:
Sen benim vehim, söz ve deyimlerim dışındasın
Benim ayrıştırmam ve teşbihimin başına toprak düşsün
Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlığa müracaat ediniz:
Soru sayısı: 2084 (Site: 2135), Başlık: Allah’ın İlmi Ve İnsan İradesi