Şerî hükümler yükümlülük ve vaziyet hükümleri diye iki kısma ayrılır. Yükümlülük hükümleri, baştan direkt olarak yükümlü bireylerin amel ve işlerine taalluk eden farz, haram, müstehap, mekruh ve caiz (mubah) hükümlerine denir.[1] Vaziyet hükümleri ise baştan ve direkt olarak bireylerin amel ve işlerine taalluk etmeyen, yükümlülük hükümlerine sebep olan ve kaynaklık eden ve de bu yükümlülük hükümlerinin direkt olarak yükümlü bireylerin amel ve işlerine taalluk ettiği hükümlerdir.[2] Malikiyet, evlilik ve güvence bu türdendir. Mesela evlilik nafaka farzı gibi bir yükümlülük hükmüne neden olur. Diğer vaziyet hükümleri de bu şekildedir. Bu açıklama çerçevesinde eğer caiz olmamak yükümlülük hükümlerinde kullanılırsa, haram olmak kastedilir. Ama vaziyet hükümleriyle ilgili kullanılırsa, doğru olmama ve ilgili amelin eserleri olmayacağı anlamına gelir. Mesela bir erkeğin eşzamanda iki kız kardeşle evlenmesi caiz değildir denildiğinde, bunun manası, böyle bir evliliğin doğru olmadığı ve cinsel tatminin helal ve nafakanın farz olması gibi evliliğin eserlerinin bundan doğmayacağıdır.