Birinci soru hakkında fıkıhçıkların fetvası farklıdır. Ki bu fetvalar aşağıda zikrediliyor:
1- Böyle bir kimse cebire hakkında zikredilen düstura amel etmeli.[1] İhtiyati vacip gereğince eğer teyemmüm edilecek yerin hepsi veya bir kısmı açık ve üzerinde engel yoksa teyemmüm de yapılmalı.[2]
2- Ele yapıştırılmış olan şey sadece deva ve ilaç ise bu durumda cebire hükmüne sahiptir.[3]
3- Vazifesi teyemmümdür.[4] Teyemmüm yeri de kapılı ve üzerinde engel olursa teyemmüm etmez ve bu durumda abdest yalnız kâfi gelir.[5]
4- Onun vazifesi teyemmümdür. Ama üzerine yapıştırılmış olan şey teyemmüm edilecek yer ise bu durumda teyemmüm ile abdesti cem etmesi lazım.[6]
İkinci soru hakkında ise şunu demeliyiz: Eğer vazifeniz cebire şeklinde abdest almak olursa pratikte cebire abdestini almış olduğunuz için bu abdest kâfidir. Ama eğer cebire kâfi gelir şeklinde değilse tabii olarak abdestiniz kâfi değil, dolayısıyla teklifiniz ve vazifeniz neyse ona göre amel etmelisiniz.
[1] Değerli Ayetullahlar; İmam HUMEYNİ, HAMENEY, BEHCET, MEKARIM, NURİ.
[2] Değerli Ayetullahlar; GÜLPAYGANİ, SAFİ.
[3] Değerli Ayetullahlar: HUYİ, TEBRİZİ, SİSTANİ.
[4] Ayetullahe’l-uzma ZENCANİ.
[5] [5] Değerli Ayetullahlar: HUYİ, TEBRİZİ.
[6] Ayetullahe’l-uzma SİSTANİ; “tevdihul-mesail (elmuhaşi lil imam Humeyni), c. 1, s. 196, mesele 1338.