Başkasını niyet ederek yapılan müstehap ameller, eğer yapılan amelin sevabını ona hediye etmek türünden olursa bu bütün müstehap amellerde caizdir.[1] Aama niyabet şeklinde olursa Peygamber'in ve imamların mezarını ziyaret etmek, müstahap hac veya ümre yerine getirmek konularında sakıncasızdır. [2] Ancak tavaf konusunda kişinin Mekke'de olmaması şartı söz konusudur.
Kafi'de kendi senediyle İshak b. Ammar'dan o da İmam Musa b. Ca'fer'den şöyle nakleder: "İmam'a, haccını veya ümresini kendi ailesinden Mekke'de bulunmayan ve diğer şehirlerde oturan birilerini niyet ederek (onun tarafından) yerine getiren kişi hakkında sordum ve yine bu durumda o ameli yerine getiren kişinin sevabı azalır mı? dedim. İmam şöyle buyurdu: "Bu yaptığı amel hem o ameli yerine getiren kişi hem de o adam için yazılır, üstelik bir de sıla-i rahim (akrabaya iyilik) için ona sevap verilir."[3]
Ama bazı fakihler müstehap namaz ve oruç gibi amellerde bunu caiz bilmemektedirler.[4]
Eğer bu amellerden her hangi biri hakkında kendi merciinizin görüşünü bilmek istiyorsanız. O zaman kendi merciinizin adını ve söz konusu ameli yazın bu konuda gerekli araştırma yapılsın.
[1] El-Gayetu'l-kusva, c. 2 s. 33; Tevzihu'l-mesail, (Haşiyeli) İmam Humeyni, c. 1 s. 831 M. 1534
[2] Tevzihu'l-Mesail, (Haşiyeli) İmam Humeyni, c. 1. s. 831 M. 1534
[3] El-Kafi, c. 4 s. 315; Tercume-i el-Mizan, c 19 s. 84
[4] Kummi, Abbas, El-Gayetu'l-kusva, c.3, s. 342, Subh-i piruzi yay. 1. baskı, Kum