Söz konusu sorunuz birkaç taklidi merci defterine gönderildi bu defterlerce verilmiş olan cevaplar şöyledir:
Ayetullahe'l-uzma HAMENEY'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Zikir edilen farza göre onların şahitlikleri kabul görülmez. Ama şahsın kendisi ikrar ederse ondan kabul görülür.
Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Şahitlerde adalet şarttır. Elbette bazı yerlerde şahide olan güvence ve itimat yeterlidir. Bu şahitlik ise ıstılahı değildir.
Ayetullahe'l-uzma MEKARİMİ ŞİRAZİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Bu şahitlikler kabul değildir. İlme neden olursa o zaman durum farklıdır.
Ayetullahe'l-uzma SAFİ GÜLPAYGANİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Soruda farz edilene göre gayri Müslim olanların şahitlikleri itibarsızdır. Evet, onlar o şahsın İslam’a girdiğine dair yaptıkları ikrar ile tutulurlar.
Ayetullah MEHDİ HADEVİ TAHRANİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) görüşü:
Istılahsal şahitlikte “iman” (on iki imama inanan Şia) şarttır. Bu vasıfla zikredilen şahitlerin şahitliklerinin hiçbir şer’i itibari yoktur. Ama şahsın kendisi ikrar ederse veya verilen şahitlikler ilme ve yakine neden olurlarsa kabul görülür.