Kur’an-ı Kerim ayetleri esasınca, İblis çok ibadet etme neticesinde melekler arasına giren cinlerden biridir. Ama Âdem’in yaratılışından sonra Yüce Allah’ın emrine karşı gelmesi ve Âdem’e secde etmemesi nedeniyle ilahî dergâhtan kovulmuştur. Ama şeytan ise insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denir. İblis’i şeytan olarak adlandırmalarının nedeni; isyan etmesi ve ilahî emre karşı çıkmasıdır. O halde şeytan İblis ve onun dışındakileri kapsayan genel bir isimdir.
Cevaba ulaşmak için şeytan ve İblis diye belirtilen iki kavramın açıklanması lazımdır.
Şeytan: Şeytan “şatan” maddesinden olup muhalefet anlamına gelmekte ve insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denmektedir.[1] Kur’an’da şeytan kelimesi üç şekilde kullanılmıştır:
1- Elif ve lam olmaksızın kullanılan tekil şeytan kipi: Bu kullanımda belirgin olmayan şeytan kastedilir ve cin ve insan şeytanlarından her ferdi kapsayabilir. Tıpkı şu ayet-i kerime gibi: “Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.”[2]
2- Elif ve lam ile kullanılan tekil şeytan kipi: Bu kullanımda genellikle iblis manasında özel bir anlam kastedilir. Tıpkı şu ayet-i kerime gibi: “Ey Âdemoğulları! Ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın.”[3] Bazı yerlerde ise şu ayet-i şerife gibi genel anlamıyla kullanılmıştır: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder.”[4] Burada elif ve lam cins (genel) anlamında kullanılmıştır; çünkü fakirlikle korkutmak şeriat karşıtı amellere davet etmek bazen insanî şeytan tarafından da gerçekleşmektedir.
3- Şeytanlar diye çoğul kipinin kullanılması: Bu, şeytanın birçok ve değişik örnekleri olduğunun göstergesidir. Oysaki şeytan kelimesi özel bir fert (İblis) için bir isim olsaydı, tekil kipiyle kullanılırdı. Artı, bazı ayetler şeytanlar kelimesinden sonra şu ayet-i şerifede olduğu gibi şeytanların cins farklılıklarına da işaret etmektedir: “İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık.”[5]
İblis: İblis “iblas” kelimesinden türeyip karamsarlık ve umutsuzluğun çokluğundan kaynaklanan üzüntü ve hüzün manasındadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.”[6] İblis’i Allah’ın rahmetinden umutsuzluğa düşmesi nedeniyle bu adla adlandırmışlardır. Bu da onun Yüce Allah’ın emrine baş kaldırması sebebiyledir. Kur’an bu hususta şöyle buyuruyor: “Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı.”[7] “Allah, Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun? dedi. İblis, Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın dedi.”[8] İşte burada Yüce Allah onun kovulmasını emretti[9] ve onu meleklerin saffından ayırdı.[10] Elbette o baştan beri meleklerden değildi. Sadece kulluk ve itaat ve de Allah’a yaklaşmasından ötürü melekler saffında yer almıştı.[11] İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “İblis’in adı “Hars veya Haris” idi. Allah’ın rahmetinden meyus olduğu için İblis olarak adlandırıldı.”[12] Fütuhat-ı Mekkiye kitabının yazarı İbn. Arabî, İblis adının konulması hakkında şöyle yazıyor: Şeytan olarak adlandırılan ilk kimse “Haris” idi. Sonra Allah onu İblas etti; yani onu kendi rahmetinden uzaklaştırdı ve meyus etti.[13] Kur’an şöyle buyuruyor: “İblis, “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadar mühlet ver dedi. Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”[14] İblis yaşayacağından emin olunca şöyle söyledi: “Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım.”[15] Dolayısıyla o insanlığın iflah olmaz düşmanıdır. Yüce Allah’ın kullarına vurgulayarak verdiği tavsiye ve öğüt şudur: “Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın.”[16] Elbette şeytanların İblis’in buyruklarına tabi oldukları ve onun komutası altında bulundukları hususu hatırlatılmalıdır. Kur’an-ı Kerim bu gruptan şeytanın (İblis) tarafında olanlar diye söz etmektedir. “Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.”[17] Netice: İblis, itaatsizlik nedeniyle Yüce Allah’ın dergâhından kovulan özel bir şeytanın ismidir. Şeytan ise cin, insan ve hatta hayvanlardan olan şeytanları kapsayan asi ve baş kaldıran varlık anlamında genel bir mefhumdur.
[1] el-Muncid Fi’l-Luğe.
[2] Zuhruf, 36.
[3] A’raf, 27.
[4] Bakara, 268.
[5] En’am, 112.
[6] Rûm, 12.
[7] Kehf, 50.
[8] Sâd, 75 ve 76.
[9] Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun. Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.” (Sâd, 77 ve 78).
[10] Tefsir-i Numune, c. 19, s. 341.
[11] Tefsir-i Numune, c. 12, s. 462.
[12] Sefinetü’l-Bahar, c. 1, s. 99.
[13] El-Fütuhatü’l-Mekkiye, İbn. Arabî, c. 1, s. 134.
[14] Sâd, 79-81.
[15] Sâd, 82 ve 83.
[16] Fatır, 6.
[17] Mücadele, 19.