Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.
Doğal ve yapma terimler felsefede doğal ve yapma varlıklar arasında mukayese yapıldığı zaman kullanılır. Örneğin insan bedeni doğal bir cisimdir, yatak ise yapma bir cisimdir. Bedenin kendi parçalarıyla bileşimi doğaldır. Ama yatağın kendi parçalarıyla (tahta, çivi vs.) bileşimi yapmadır.[1] Bir cismin kendi parçalarıyla arasındaki doğal bileşimin özellik ve niteliği ile yapma bileşiminin özellik ve niteliği farklıdır. Tabiat ile teknolojinin arasındaki fark budur.
Buna göre beden ve ruh hakkında söylenen ‘Beden ruhun aletidir.’ sözünden amaç yapma (sanayi) alet değil, doğal alettir.[2] Örneğin, bir bilgisayarda klavye, yazıları yazmak için bir alettir, ancak bu doğal bileşim değil yapma bileşimdir veya marangozun elindeki çekiçte aynı şekildedir. Ama bedenin ruha alet olması doğal türdendir. Yani bedenin ruhun elinin altında olması sanayi aleti gibi değildir. Ruhla bedenin ilişkisi ve bedenin ruh için alet olması sanayi kanunlarıyla mukayese edilemez, bu ilişki fıtri ve doğallıktan kaynaklanan ilahi kanunlar altında amel eden bir ilişkidir. Mesela ruhla beden arasında bir çeşit genel vahdet söz konusudur. Öyleki herkesin bedeni kendi ruh ve canının düşük mertebesidir. Ama sanayi aletlerinde, aletle onu kullanan arasında böyle bir vahdet yoktur. Doğal varlıklarla sanayi ve teknoloji ürünler arasındaki fark çok düşündürücüdür. Mesela doğal cisimlerin özelliklerinden biri onların alemin genel düzeniyle olan ilişkileridir. Çünkü her yaratılış aynı fıtrat üzerine yaratılmış olup, ezeli kanuna göre hareket eder. Ama sanayi cisimlerinin hammadesi doğal cisimler olsalarda bileşimlerinde sınırlı ve bilinen kanunlara bağlıdırlar. Bu yüzden sanayinin cisim ve bileşimleri ve onun özellik ve işlevleri kolaylıkla bilinebilir. Çünkü onu yapan insandır. Ama doğal varlıkları tanımak, öyleki son tarife ulaşabilmek çok zordur. Örneğin insan maddeyi duyularıyla hissedebilse bile onun hakikatı henüz bile bilinmeyenler arasındadır. Halbu ki sanayi ürünleri de doğal hammaddelerden yapılmakta ve insanın idaresinde özel bileşimi olan doğal varlıklardandır.
[1] -Mecmau’l-Buhusu’l-İslami, Şerhu’l-Mustalahati’l-Felsefiyye, s.423, Mecmau’l-Buhusu’l-İslamiyye, Bi Ca, Bi Ta.
[2] -‘Aletin sanayi ve doğal olmak üzere ikiye ayrıldığı söylenir. Marangozun aleti gibi aletler sanayi aletidir. O, özünde farklıdır ve alet diye adlandırılır. Doğal alet ise bir insanın bileşiminde olan beden ve ruhtur. İnsanın o ikisiyle tanımlanır.’ Makalat-u Felsefiyye Li-Meşahiri’l-Müslimin ve’n-Nesari, s.91, Daru’l-Arap.