Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.
Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
Kur'an-i Kerim Maide Sure'sinin 15. ayetinde şöyle diyor:
"Ey kitap ehli! Kitaptan gizlediğiniz birçok şeyi size açıklayan ve birçoğundan vazgeçen elçimiz size gelmiştir. Şüphesiz, Allah'tan size bir nur ve açıklayıcı bir kitap gelmiştir." [1]
Mufessirler bu ayetin tefsirinde şöyle demişlerdir. Bu ayet Kur'an'ın önem ve üstünlüğüne ve onun insanların hidayetindeki eşsiz rolüne işarettir.[2] Çünkü kitap kelimesi bu ayette nekre olarak gelmiştir. Bu da üstünlük ve yüceliği bildirir.[3]
Allame Tabatabi bu konuyla ilgili olarak şöyle diyor: ve açık bir kitap ifadesi nur kelimesine atiftir böylece nurun ne olduğunu açıklıyor ve nurdan maksadın bu kitap olduğu anlaşılıyor. Yani Allah katından işte bu açık kitap olan nur size inmiştir.[4]
Bu ayette açık vasfı Kur'an'ın diğer semavi olan ve olmayan kitaplara seçkinliğini ortaya koymak için gelmiştir. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.
Kur'an'da çeşitli ayetlerde defalarca Kur'an'ın biz indirdik diye yer alması hidayet nimetinin kaynağını hatırlatmak içindir ki insanlar bu nimetten gaflet etmesinler. Bu söz de mutlaka Kur'an indikten sonra söylenebilir çünkü Kur'an indirilmeden Biz Kur'an'ı indirdik demek yalan olur. üstelik kafirle ve müşrikler Kur'an'ın beşer uydurması olduğunu yaymaktaydılar bu yüzden Kur'an Allah tarafından indirildiği gerçeğini defalarca tekrarlayarak onların bu şeytanca fikirlerini temelden reddetmiştir. Böylece gerçeği arayanlara bu gerçek gizli kalmaz.
Buna göre ayet-i şerifede maksat Kur'an'ın indirilişinden onun Peygamber'e gönderilmesidir. O da bu gerçeği halka açıklamaktadır. Bu bilinen bir şeyi lüzumsuz tekrar etmek sayılmaz.
[1] Maide, 15
یَأَهْلَ الْکِتَابِ قَدْ جَاءَکُمْ رَسُولُنَا یُبَینُِّ لَکُمْ کَثِیرًا مِّمَّا کُنتُمْ تخُْفُونَ مِنَ الْکِتَابِ وَ یَعْفُواْ عَن کَثِیرٍ قَدْ جَاءَکُم مِّنَ اللَّهِ نُورٌ وَ کِتَابٌ مُّبِینٌ.
[2] Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Numune, c. 4 s. 321, Daru'l-kutub el- İslamiye, 8. baskı, Tehran
[3] Kerati, Muhsin, Tefsir-i Nur, Maide suresi, 15. ayet
[4] Tabatabi, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Tercüme-i Musavi Hamadani, c. 5 s. 398.