Gelişmiş Arama
Ziyaret
11124
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
“Elhemdu – lillah” ve “subhanellah” kelimelerinin dakik anlamı nedir?
Soru
“Elhemdu – lillah” ve “subhanellah” kelimelerinin dakik anlamı nedir ve ikisin arasında var olan farkın ne olduğunu açıklar mısınız? Hakeza günlük programımızda bu zikirlerden nasıl istifade edelim?
Kısa Cevap

“Hamd” kelimesinin lügatteki anlamı övmek ve kötülemenin (zemetmenin) zıddıdır. “Tesbih”  kelimesi ise Allah ı her çeşit noksanlıklardan, ihtiyaçtan, ortaklıklardan ve Onun makamına yakışmayan her şeyden O’nu tenzih etmek, beri, pak ve mukaddes bilmek anlamındadır. Bu iki kavram genellikle kuranın birçok ayetlerinde ve namazda okunan zikir ve dualarda ve… Beraberce zikir edilmişlerdir. Adeta bir birini tamamlamak konumunda sayılırlar. Daha fazla açıklamak için detaylı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

Hamd kavramı:

“Hamd” kelimesinin lügatteki anlamı övmek ve kötülemenin (zemetmenin) zıddıdır.[1] Övmek bir çeşit ameldir söz değildir. İnsan kendisinden razı olduğu ve kendisinden hoşnut olduğu bir kimseyi, bir ameli, veya bir olayı över. Dolayısıyla övme olayı hoşnutluk ve rızanın mahsulü ve vücutsal bir eylemdir. Bir kimseden razı olduğumuz vakit onu severiz. İşte bu dostluk ve sevgidir ki bizi o kişiye yönelik bir takım eylem, söylem, halet ve sıfatlar bütününe ulaştırır. Ki bunlar bir bütün olarak kâmil bir tasdik, ihtiram ve teslim olmak anlamındadır. İşte bu kâmil olan bir hamddir.

İnsanın marifeti ve bilgisi yukarılara çıktığı oranda Allah dışında yapılan her çeşit övgülerin batıl ve mahkum olduğunu anlar. Zira tüm iyilikler Allahtan gelmektedirler. Buna binaen hamdlerin en büyüğü Allaha aittir. Allah her çeşit övgülüklerin kaynağıdır. İşte bu “elhamdu lillah” kelimesinin anlamıdır. Yani övgü sadece ve sadece Allaha aittir.

Tesbih:

“Tesbih” ise Allah ı her çeşit noksanlıklardan, ihtiyaçtan, ortaklıklardan ve Ona yakışmayan her şeyden tenzih etmek, beri, pak ve mukaddes bilmek anlamındadır. Tesbihin en üst mertebesi Allahtan sıfatları nefiy etmektir. Zira sıfatlar kanalından Allaha ibadet etmek şirktir. Dolayısıyla Allah ı tesbih etmenin anlamı şirkten hareket edip tevhide, sıfatlardan hareketle zata doğru gitmek anlamındadır.[2]

Subhanelleh” asılda mastardır. Gufran gibi. Bazen de Allahın isimlerinden bir isim olarak da istifade edilmiştir. Sebbuh ve kuddus ilahi isimler olarak istifade edildikleri gibi.

“Subhanellah” cümlesinde subhan kelimesi fiilin yerine geçmiş mef’ul-i mutlaktır. Buna binaen “subhanellah” cümlesinin asıl şekli şöyledir: “sebbehtullahe tesbihen”. Yani Allah ı has bir tenzih ile tenzih ediyorum. Has olan bu tenzih şudur ki O’nu O’nun makamına yakışmayan her şeyden beri ve tenzih ediyorum demektir.[3]

Dolayısıyla basit bir dille “subhaneellah” cümlesinin anlamı şudur: Allah ı onun ulûhiyet makamına layık olmayan ve onun makamına yakışmayan her çeşit şeylerden pak ve tenzih ediyorum.

Böylece hamd Allah ı övmek ve tesbih Allah ı takdis ve tenzih etmek anlamındadır. Bu iki kavram kuranın birçok ayetlerinde ve namazda okunan zikir ve dualarda ve… beraberce zikir edilmiş ve bir birini tamamlamak konumunda sayılmaktadırlar. Bu zikirler günlük olarak yerine getirilen farzlarda defalarca tekrarlandığı gibi müstahap olarak da okumaları tavsiye edilmiştir. Ve İslam dinin de temel zikirlerden sayılmaktadır. Hz. Ali (a.s.) bir rivayette “hamd” ve “tesbihin” sahip olduğu özel konumu hakkında şöyle buyuruyor: “Tesbih mizanın yarısıdır, hamd ise mizanı dolduruyor”.[4]

Son olarak dikkat edilmesi gerekir ki, bu zikirlerin manalarına teveccüh etmek ve kalben Allah ı yâd etmek ve bu zikirlerin manasını kalplerde ve zihinlerde yerleştirmek ve onu amele geçirmek zikirlerden güdülen en temel hedeftir. En değerli zikir de amelle yapılan zikirdir. Zikir “vird”in ötesinde olan bir hakikat olduğunu biliyoruz. Bu zikirlere terettüp eden büyük eserler zikirlerin hakikatiyle ilgilidir. Onlardan güdülen hedef sadece kelimelerini dille tekrarlamak değildir. İçermiş oldukları anlamları kalplerimize ve zihinlerimize yerleştirmektir.

Bu konu hakkında daha fazla mutaala etmek için aşağıdaki indeds’e müracaat ediniz:

“Tesbih der namaz ve hemrahi an fa hamd, 9803 (sayt: 9773)”.

 


[1]Lisanü’l - Arap”, nerm efzar-i camiul ahadis, c. 3, s. 155.

[2] Daha fazla bilgi için aşağıdaki adreste zikir edilen cevaba müracaat ediniz: “şomarei 9803 (sayt: 9773)”.

[3] Musevi Hemedani, “tercüme-i el- mizan”, Kum: defteri intişarati islamiye camiat-u mudderisin-i havze-i ilmiye-i Kum, 1374 şemsi, c. 13, s. 5.

[4] Kuleni “el – kafi”, Tahran: daru’l – utbu’l - islamiye, 1365 , h.ş., c. 2, s. 506.   

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar