Gelişmiş Arama
Ziyaret
10544
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
iffete ters olan amellerin hükmü nedir? Bu ameller zina haddine ulaşmazsa yine günah sayılıyor mu?
Soru
zina türünden olan eylemi açıklar mısınız? İffete aykırı olan ameller zina haddine ulaşmazsa yine günah sayılıyor mu?
Kısa Cevap

Zina türünden yapılan bu amel kuranı kerim açısından büyük günah sayılmaktadır. Allah u Teâlâ konuyla alakalı şöyle buyuruyor: Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur”.[1] Bu kısacık ayette üç noktaya işaret edilmiştir:

a)   Utanç verici bu çirkin amele yaklaşmayınız. İfade edilen bu tabirin derinliğinde bu çirkin amele yönelik tekit içerikli bir anlam var olmakla birlikte nazikçe şu noktaya işaret ediyor: zina gibi çirkin bir eyleme bulaşmak bazı mukaddimelere sahiptir. Bu mukaddimeler insanı tedrici olarak şu çirkin amele yakınlaştırıyor. Haram bakışlar ve göz zinası, hicapsızlık ve çıplaklık, fasit kitapları ve neşriyatları mütalaa yapmak, “bulanık filmlere” bakmak, fasit olan merkez ve kurumlarla irtibatlı olmak, namahrem olan bir kimseyle tek başına kalma, (yani erke ile namahrem bir kadınla tek başın halvet olan bir yerde birlikte kalmak), gençlerin evliliğe sırt çevirerek evlenmemeleri, oğlan ve kızın tarafları bu konuda evlilik için her hangi bir gerekçe olmaksızın gösterdikleri zorluklar gibi bu amiller insanı zina gibi çirkin olan bir eyleme yakınlaştırıyor. Bunlardan her birisi bu çirkin eylemin gerçekleşmesi için birer mukaddimesi sayılmaktadır. Kuranı kerimde kısacık bir cümleyle bütün bunlar haram kılınmıştır. Elbette rivayetlerde her birisi tek başına konu edilmiş ve bu bağlamda incelemektedir.

b)   “innehu kane fahişeten” “gerçekten bu eylem çirkindir” cümlesi üç tekit içermektedir. İnne adatı, mazi fiilinden yararlanması ve fahişe kelimesini getirilmesi; bu üç kelimenin zikredilmesi üç tekit anlamındadır. Bu üç tekidin bir cümlede bir eyleme yönelik getirilmesi o eylemin ne kadar büyük bir günahın olduğunu aşikar etmektedir.

c)   Zinanın çirkin bir yol olduğu anlamını veren “Sa’e sebila” cümlesi, şu noktaya işaret etmektedir ki, bu çirkin iş yapılırsa camiada daha farklı fesatlara götürecektir.[2]  

Her halükarda nikâhı kıyılmamış gayri şer’i olan bir hanımla cinsel ilişkide bulunmak şeklindeki bir eyleme zina denilmektedir. Bu eylem kuranı kerim anlayışına göre haram ve günahtır. Hakeza bu eyleme vardıran yukarıdaki mukaddimeler konumunda olup tedrici olarak insanı zinaya yaklaştıran şeylerin hepsi haramdır. Zina ile zina haddine ulaşmayan diğer şeyler (mukaddimer) arasında var olan tek bir fark var olmaktadır. Oda şudur: zina gibi çirkin bir eylemde bulunana yargı sistemi ve şarii hâkim tarafından Allah u Teâlâ tarafından kuranı kerimde belirtilen ceza[3] uygulanılacaktır. Ama zina merhalesine ulaşmayan iffet ve ahlaka aykırı olan diğer eylemler namahrem erkek ve kadın tarafından gerçekleştirilirse her ne kadar günah olma bakımından zinadan farklı değildir ise de zina için belirtilmiş olan ceza uygulanılmıyor. Ancak yargı gücü ve şerii hâkim bu günahların şiddet ve zaafına göre tazir ve caydırıcı cazalar uygulayabilir.  



[1]  İsra, 32; Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur”; zinanın haram oluşu bağlamında aşağıdaki ayetlere bakınız:, Furkan, 68 – 69; araf; 33; enam, 151; KULAEYNİ, Yakup, tercüme: MUSTEFEVİ, Seyit CEVAT, “usulu’l-kafi”, intişarati vefa, 1382, c. 3, s. 391; HUR AMULİ, “vesailu’ş - Şia”, c. 28, kitabulhudud; NECEFİ, Muhammed Hasan “cevahiru’l - kelam”, Lübnan: darul – ihyaut – turasul – Arabi, 1981, c. 41, s. 258 - 260.   

[2] Tefsiri numune”, c. 12, 103.

[3] Nur, 2, “Ezzaniyetu vez zani feclidu kulle vahidin minhuma miete celdeh, ve la te'huzkum bi hima ra'fetun fi dinillahi in kuntum tu'minune billahi vel yevmil ahir, velyeşhed azabehuma taifetum minel mu'minîn = “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun”.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar