Gelişmiş Arama
Ziyaret
73639
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Mümin karı ve koca ölümden sonra da birlikte yaşayacaklar mıdır?
Soru
Karı ve kocanın ölümden sonra da birlikte yaşayabilmeleri mümkün müdür? Eğer mümkünse şartları nedir?
Kısa Cevap

İnsanın ahiretteki yaşam şeklinin tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Bununla birlikte erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesi dünya hayatıyla ilgilidir ve mümin kadınlar ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşama mecburiyetinde değildir. Elbette isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde bu dünyada kocası bulunmayan veya kocası salih olmayan ve Firavun’un eşi Asiye gibi kocası cehennem ehli olan kadınlar için cennette her türlü lezzet ve cümleden olmak üzere cennetlik salih eşler hazırdır.

Ayrıntılı Cevap

Ayet ve rivayetlerde ahiretteki yaşam şekli hakkında çok az bahsedilmiştir. İnsanın ölümden sonraki yaşamının tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Ama erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesinin bu dünyayla ilgili olduğu ve bu dünyada eşleri olan kadınların ahirette de aynı eşler ile yaşamaya mecbur olmayacakları kesin bir husustur; çünkü onların evlilik akitleri bu dünya hayatıyla ilgilidir, ahirette ise herkes kendi ameline tabidir ve kendi amellerinin cevabını vermelidir. Elbette bazı rivayetlerde Allah’ın ahirette mümin kadınları huri şekline sokacağı ve onların salih eşleriyle cennette birlikte yaşayacağı belirtilmiştir.[1] Ama bu, mümin kadınların ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşamaya mecbur olacakları manasında değildir. Elbette kendileri isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde Mecmeu’l-Beyan tefsirinde şöyle belirtilmiştir: “Cennette müminlerin eşleri olacak kadınların huri şekline sokulmuş kendilerinin bu dünyadaki eşleri olması ve onların cennette kendi eşleriyle yaşaması ihtimal dâhilindedir.”[2] Elbette bu dünyada kocası bulunmayan veya Firavun’un eşi Asiye gibi kocası cehennem ehli olan kadınlar için cennette her türlü lezzet ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih eşler hazırdır; zira Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Cennette kalbin istediği ve gözün görmekten lezzet duyduğu her şey mevcuttur.”[3] Bu ayet her tür lezzeti ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih eşleri kapsamaktadır. Bir başka ayette de özellikle cennetlik eşlere değinilerek şöyle buyrulmuştur: “Cennetlikler için orada temiz ve pak eşler mevcuttur.”[4] Ayetler mecmuasından cennetlik kadınların tıpkı cennetlik erkekler gibi gönüllerinin istediği her türlü lezzetten yararlanacakları ve bu cümleden olmak üzere cennetlik salih ve gönüllerinin istediği eşlerden faydalanacakları iyice anlaşılmaktadır. Kur’an-ı Kerim bazı ayetlerde “iri gözlü güzel hurileri” cennetlik eşler olarak tanıtmaktadır. Nitekim şöyle buyurmaktadır: “Biz, kendilerini iri gözlü güzel eşlerle evlendiririz.”[5] Bu ayetler cennetlik kadın ve erkekleri kapsamaktadır; çünkü bu ilahi vaatlerin sadece erkeklere özgü olduğunun hiçbir delili yoktur. Özellikle de “hur” ve “ayn” kavramlarının sözlük manalarına dikkat edildiği takdirde iri gözlü güzel eş nimetinin erkeklere özgü olmadığı ve kadınların da bundan nasipleneceği anlaşılacaktır. Doğal olarak bu, hiç kimsenin onlara katılmayacağı anlamında değildir. Nitekim müfessirler şöyle demişlerdir: Kur’an ayetleri açıkça babalar, anneler ve onların salih evlatlarının cennet ehline katılacağını belirtmektedir. Gerçekte bu, ilahi nimetlerin onlar için tamamlanması ve ilgi duydukları fertlerden ayrılma da dahil olmak üzere hiçbir eksiklik hissetmemeleri içindir. Orası yeni ve mükemmel bir yer olması sebebiyle her şey yeni ve taptaze olacaktır. Onlar da yeni ve taptaze çehreler ve de daha samimi ve sıcak bir samimiyet ve sevgi ile oraya gireceklerdir. Bu sevgi cennet nimetlerinin değerini daha artıracaktır. Elbette Rad suresinin 23. ayetinde sadece babalar, evlatlar ve anneler zikredilmiştir, ama gerçekte tüm yakınlar bu toplulukta bir araya gelecektir. Çünkü erkek ve kız kardeşler ve hatta diğer yakınlar olmaksızın evlatlar ve babaların hazır olması mümkün değildir. Bu husus, azıcık bir dikkatle belli olacaktır; zira herkim cennetlik olursa onun salih babası da kendisine katılacaktır ve salih baba cennetlik olması hasebiyle de tüm evlatlar ona katılacak ve bu şekilde kardeşler bir araya gelecektir. Bu hesapla diğer yakınlar da onların topluluğunda yer alacaktır.[6]



[1] Suyuti, Daru’l-Mansur, c. 7, s. 633.

[2] Mecmeu’l-Beyan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 163.

[3] وَ فیها ما تَشْتَهیهِ الْأَنْفُسُ وَ تَلَذُّ الْأَعْیُنُ وَ أَنْتُمْ فیها خالِدُون‏ (Zuhruf, 71).

[4] وَ لَهُمْ فیها أَزْواجٌ مُطَهَّرَةٌ وَ هُمْ فیها خالِدُونَ (Bakara, 25)

[5] وَ زَوَّجْناهُمْ بِحُورٍ عینٍ (Tur, 20).

[6] Tefsir-i Numune, c. 10, s. 195.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar