Gelişmiş Arama
Ziyaret
23181
Güncellenme Tarihi: 2011/07/18
Soru Özeti
Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
Soru
Lütfen zifaf gecesi hakkında bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında varit olan hadislerdir. Hadiste şöyle denilmiştir: “Müminin izdivaç ve evlenmekle imanının yarısı tekmil olacaktır. Bu gecede dua kabul ediliyor, bu gecede melekler gelin ile güvey için rahmet yağdırıyorlar”.

Evlenme ve karı koca ilişkisi bağlamında var olan adaplar iki türdür:

A)         Zifaf gecesiyle irtibatlı olan adaplar.

Bu bağlamda zikredilen adaplar şunlardır:

1-         İlkin gelin ile güvey (damat) abdest alsınlar.

2-         Cahiliyet merasimlerinin tersine zifaf gecesinde tekbir getirsiler.

3-         Abdest aldıktan sonra huzu ve huşu ile iki rekat namaz kılsınlar. Gelin ile damadın (güveyin) kaderinde çok etkili olan aşağıdaki duayı okusunlar: “Allahım! Kadının (gelinin) ülfetini, rızayetini, sevgisini bana ve benim rizayetimi de ona bana ver, en güzel bir şekilde bizi birleştir. En iyi ülfeti bize ver. Helâlı seven haramdan nefret eden sensin”.

4-         Zifaf namazını kıldıktan sonra yakarış ve dua etsinler.

5-         Gelin zifaf odasına girdikten sonra güveyin yönünü kıbleye çevirir halde elini gelinin alnına koyacak ve kendisi, gelin ve kendisinden gelecekte doğacak evlatları için dua etsin: “Allahım! Bu kadını senden emanet aldım. Senin kelimelerinle onu helal kıldım. Eğer bu kadından benim için bir çocuk karar kılmışsan onu bereketli ve kamil kıl. Onda şeytan için pay bırakma”.

b)         Evlenmenin genel adapları “müstahaplar”:

1-         Abdest alınsın.

2-         Bismillah söylensin.

3-          Cima yaparken acele edilmemeli. Kadının kendisi de tam lezzet götürebilmesi için hazırlanmalıdır.

4-         Cima pazartesi, Salı, perşembe ya Cuma geceleri yapılmalı.

5-         Kadının temayülü olduğu vakitlerde cima yapılmalı.

Aşağıdaki hususiyetlerle (vakitlerde) cima yapmaktan sakınması tavsiye ediliyor:

1-         Ayın veya güneşin tutulduğu gecelerde.

2-         Güneşin batacağı vakitte.

3-         Fecirden güneşin doğuncaya kadar.

4-         Ramazan ayı hariç diğer ayların ilk gecesi

5-         Ayın son gecesinde.

6-         Uykuda gerçekleşen ihtilamdan sonra.

7-         Çocuğun bulunduğu odada.

8-         Kadınının aletine bakmak.

9-         Çıplak haliyle.

10-       Göğün altında (açık yerlerde).

11-       Önünü veya arkayı kıbleye dönük durumda.

12-       Tok karınla[1]

13-       Onlara bakan veya seslerini işitecek çocuğun bulunduğu yerde, onların dediklerini anlamasa bile.

14-       Namaz ile kamet arasında, zira bu vakit ibadi olan amellere hastır.

15-       Kurban bayramının gecesinde.

16-        Ramazan bayramının gecesinde.

Zikir edilen vakitlerde ve haletlerde cima yapmak mekruhtur. Bunun haricindeki vakitlerde sakıncası yoktur.[2]

Konuyla ilişkin daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklara müracaat ediniz:

1-         İbrahim EMİNİ, “ayin hemserdari”.

2-         İŞTİHARDİ, “izdivac-i asan”.

3-         MİŞKİNİ, “izdivaç der İslam”.

4-         Dr. PAKNEJAD, “izdivaç mektebi insan sazi”.

5-         ALLAME MECLİSİ, “hilyetu’l muttakin” s. 70-75.

6-         izdivaç ve mesail cinsi” bir grup yazmış.

7-         Dr. Seyit Cevat MUSTEFEVİ, “bihişt-i hanevade”.



[1]sefinetul-bihar”, c. 1, s. 181.

[2] Cd. Pursıman.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar