Please Wait
Ziyaret
3683
3683
Güncellenme Tarihi:
2014/09/29
Soru Özeti
Acaba rivayetlerde kız çocuklarının adet dönemlerinden önce evlendirilmesi tavsiye edilmiş midir?
Soru
Kız çocuklarının babalarının evlerinde ilk adetlerini görmeden evlenmeleri gerektiği doğrumu? Bu tavsiyeyi nakleden rivayetin senedi muteber midir? Açıklaması nedir?
Kısa Cevap
Sorduğunuz soru hakkında İslam Peygamberi (s.a.a)’den şu rivayet nakledilmiştir:
«مِنْ سَعَادَةِ الرَّجُلِ أَنْ لَا تَحِيضَ ابْنَتُهُ فِي بَيْتِه» “Kızın, baba evinde adet görmemesi erkeğin saadetindendir.”[1] Bu rivayet senet açısından mursel hadistir[2].
Bu konuda başka bir rivayet bulunmaktadır: [3]«عَنْ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ (ع) قَال: مِنْ سَعَادَةِ الْمَرْءِ أَنْ لَا تَطْمَثَ ابْنَتُهُ فِي بَيْتِهِ» “Kızın adet yaşına baba evinde yetişmemesi erkeğin saadetindendir.” Bu rivayette zayıf bir rivayettir. Zira bu hadisin rivayet silsilesinde tanınmayan şahıslar bulunmaktadır. Buna binaen zikredilen rivayet senet açısından itimat edilemiyecek bir konumdadır. Rivayetleri senet açısından taşıdıkları noksanlıklara rağmen kabul edecek olsak dahi bu ve benzeri rivayetlerin açıklığa kavuşturmak istedikleri nokta evliliğin özelliklede genç kızlar için geçiktirilmemesidir. Vurgulanan nokta eğer genç kız evlilik yaşına gelmişse, talibi varsa ve kızın’da rızası söz konusuysa evlendirilmesidir. Zira genç kızlar erkekler gibi ne zaman isteseler kendilerine münasip bir taliple karşılaşmıyorlar. Çoğu zaman, hatta dünyanın her yerinde genç kızlar münasip bir taliplerinin olmasını beklemektedirler. Malesef günümüzde münasip talipler kızların genç olması sebebiyle red edilmektedir. Daha sonrasında evlilik yaşları geçene kadar münasip talip çıkmamakta hatta evde bile kalmaktadırlar.
İmam Sadık (a.s) naklediyor Allah Resulü (s.a.a) bir gün minber’e çıkarak insanlara şöyle buyurdu: “Ey insanlar Cebrail Allah katından bana bildirdi. Genç kızlar dalında yetişmiş meyveye benzer. Meyveler olgunlaştıkları zaman toplanmazsa güneş onları bozar ve rüzgarda döker. Eğer genç kızlar kadınların derk ettikleri şeyleri derk ederlerse tek yolu evlenmeliler aksi taktirde fesada uğrarlar.[4]
Özetleyecek olursak rivayetlerde evliliğe teşvik ve isteklendirme bulunmaktadır. Elbette bu teşvik edep, ahlak, akıl ve fiziksel gelişim açısından evliliğe, karı koca hayatına ve eş olarak topluma çıkmaya hazır olan, yetkinliğe kavuşmuş genç kızlar içindir. Hatta bu genç kız adet dönemine gelmemişse bile. Zira bazı bölgelerde kızların adet yaşı oldukca geç, bazı bölgelerde ise iklim ve yaşam şartları sebebiyle bu döneme gelen kızlar yetkinliğe kavuşmuş olmaktadırlar. Böyle bir durumda münasip bir talip söz konusuysa kız babası gerekli hazırlıkları yapmalı ta evladı ahlaki bozulmalardan beri olsun.
Bu teşvikler ve isteklendirmeler evlilik taliplerine kolay kolay olumlu yanıtların verilmediği, kendi kendilerine yersiz ve temelsiz evliliği zorlaştıracak adetlerin olduğu toplumlar içindir. Zira rivayetin devamı bunu teyit etmektedir: “ Allah Resulü’nü dinleyen birisi ayağa kalktı ve sordu: Kime olumlu cevap verelim Ya Resulullah? Alah Resulü (s.a.a) “size akran ve denk olanlara” diye cevapları. İlk soruyu soran tekrar sordu “Kim akran ve denktir bizlere?”
Alah Resulü (s.a.a) “İman ehli her insan size akran ve denktir.”[5]
«مِنْ سَعَادَةِ الرَّجُلِ أَنْ لَا تَحِيضَ ابْنَتُهُ فِي بَيْتِه» “Kızın, baba evinde adet görmemesi erkeğin saadetindendir.”[1] Bu rivayet senet açısından mursel hadistir[2].
Bu konuda başka bir rivayet bulunmaktadır: [3]«عَنْ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ (ع) قَال: مِنْ سَعَادَةِ الْمَرْءِ أَنْ لَا تَطْمَثَ ابْنَتُهُ فِي بَيْتِهِ» “Kızın adet yaşına baba evinde yetişmemesi erkeğin saadetindendir.” Bu rivayette zayıf bir rivayettir. Zira bu hadisin rivayet silsilesinde tanınmayan şahıslar bulunmaktadır. Buna binaen zikredilen rivayet senet açısından itimat edilemiyecek bir konumdadır. Rivayetleri senet açısından taşıdıkları noksanlıklara rağmen kabul edecek olsak dahi bu ve benzeri rivayetlerin açıklığa kavuşturmak istedikleri nokta evliliğin özelliklede genç kızlar için geçiktirilmemesidir. Vurgulanan nokta eğer genç kız evlilik yaşına gelmişse, talibi varsa ve kızın’da rızası söz konusuysa evlendirilmesidir. Zira genç kızlar erkekler gibi ne zaman isteseler kendilerine münasip bir taliple karşılaşmıyorlar. Çoğu zaman, hatta dünyanın her yerinde genç kızlar münasip bir taliplerinin olmasını beklemektedirler. Malesef günümüzde münasip talipler kızların genç olması sebebiyle red edilmektedir. Daha sonrasında evlilik yaşları geçene kadar münasip talip çıkmamakta hatta evde bile kalmaktadırlar.
İmam Sadık (a.s) naklediyor Allah Resulü (s.a.a) bir gün minber’e çıkarak insanlara şöyle buyurdu: “Ey insanlar Cebrail Allah katından bana bildirdi. Genç kızlar dalında yetişmiş meyveye benzer. Meyveler olgunlaştıkları zaman toplanmazsa güneş onları bozar ve rüzgarda döker. Eğer genç kızlar kadınların derk ettikleri şeyleri derk ederlerse tek yolu evlenmeliler aksi taktirde fesada uğrarlar.[4]
Özetleyecek olursak rivayetlerde evliliğe teşvik ve isteklendirme bulunmaktadır. Elbette bu teşvik edep, ahlak, akıl ve fiziksel gelişim açısından evliliğe, karı koca hayatına ve eş olarak topluma çıkmaya hazır olan, yetkinliğe kavuşmuş genç kızlar içindir. Hatta bu genç kız adet dönemine gelmemişse bile. Zira bazı bölgelerde kızların adet yaşı oldukca geç, bazı bölgelerde ise iklim ve yaşam şartları sebebiyle bu döneme gelen kızlar yetkinliğe kavuşmuş olmaktadırlar. Böyle bir durumda münasip bir talip söz konusuysa kız babası gerekli hazırlıkları yapmalı ta evladı ahlaki bozulmalardan beri olsun.
Bu teşvikler ve isteklendirmeler evlilik taliplerine kolay kolay olumlu yanıtların verilmediği, kendi kendilerine yersiz ve temelsiz evliliği zorlaştıracak adetlerin olduğu toplumlar içindir. Zira rivayetin devamı bunu teyit etmektedir: “ Allah Resulü’nü dinleyen birisi ayağa kalktı ve sordu: Kime olumlu cevap verelim Ya Resulullah? Alah Resulü (s.a.a) “size akran ve denk olanlara” diye cevapları. İlk soruyu soran tekrar sordu “Kim akran ve denktir bizlere?”
Alah Resulü (s.a.a) “İman ehli her insan size akran ve denktir.”[5]
[1] Şeyh saduk, men la yehzur’ul-Fakih, muhakkık ve musahhih: gaffarri, Ali ekber, 3.c, 472.s, Kum, islami yayınlar ofisi, 2.bk, 1413.k.
[2] Mursel hadis ravi’nin direkt olarak Masum’dan duymadığı veya nakleden şahsı rivayette zikretmediği hadistir. Bu hadisin itibarına engel teşkil edip direkt olarak delil olarak gösterilmesinin engeller.
[3] Kuleyni, muhammed bin. Yakup, kafi, muhakkık ve musahhih: gaffari, Ali ekber, Ahudi, Muhammed, 5.c, 336.s, tahran, dar’ul-kitab İslami, 4.bk, 1407.k.
[4] Feyzi Kaşani, Muhammed Muhsin, El-vafi, 21.c, 75-76, isfahan, kitaphaneyi İmam Emir’el-Müminin Ali (a.s) 1.bk, 1406.k
[5] Feyzi Kaşani, Muhammed Muhsin, El-vafi, 21.c, 75-76, isfahan, kitaphaneyi İmam Emir’el-Müminin Ali (a.s) 1.bk, 1406.k
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar