Gelişmiş Arama
Ziyaret
12619
Güncellenme Tarihi: 2011/09/10
Soru Özeti
Acaba Yasin suresi okunurken dinleyen kişinin salâvat getirmesi doğru mudur? Bu alışkanlığın delili nedir?
Soru
Yöre halkı, Yasin suresi okunurken sureyle birlikte «صلی الله علیه و آله و سلم» zikrini okumakta ayrıca bu surenin 12’inci ayetine gelindiğinde ayetin okunmasından sonra şu zikri’de okumaktalar: «صلی الله علی امام مبین» Bu amel doğru mudur ve bunun delili var mıdır?
Kısa Cevap

Rivayette,  Ne zaman Resulullah’ın adı geçse veya anılsa ona salâvat göndermemiz tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde başka bir rivayette Peygamber'in on tane isminin olduğu ve bunların beşinin Kuran-ı Kerim'de zikir olunduğu bildirilmektedir. Bu isimlerden biride “Yasin” dir. Buna göre Ehl-i Beyt de Al-i Yasin olmaktadır. Yasin suresinin ilk ayetinin «یس و القرآن الحکیم» olması hasebiyle bu ayeti okuduktan sonra salâvat getirmek güzel bir ameldir; bu işin yapılması noktasında özel bir delil veya hadis bulunmasa dahi.

Aynı şekilde bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12. ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l- Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İşte bu yüzden ona selam göndermek ve anmak da güzel ve benimsenen bir ameldir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerim Resulullah’ın Hürmetinin korunması konusunda şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin”.[1]

Bu ayetin içeriği Resulullah’ın Allahu Teâlâ nın katında olan yüce makamına delalet etmektedir. Öyle ki Allah Teâlâ ve melekler ona salat ediyorlar ve diğerlerinden de onlarla birlikte salat etmeleri emrediliyor.

Rivayetlerde salâvat göndermenin birçok bereket ve faydası dile getirilmiştir. İmam Bakır(a.s) veya İmam Sadık(a.s) şöyle buyuruyor: “Kıyamette hesap gününde terazi de Muhammed ve al-i Muhammed’e salâvattan daha ağır gelen bir şey yoktur. O günde birini getirecekler ve amelini mizan edecekler; ameli hafif kalınca zikir ettiği salâvatların sevabını mizana ekleyince amelleri ağır gelecek ve kefesi dolacaktır”.[2]

Masumlardan(a.s) bizlere ulaşan hadislerde ne zaman Peygamber Efendimizin adı anılsa salâvat getirmemiz tekit edilmiştir. Hatta namazın ortasında biri Resulullah Efendimizin adını duyarsa salâvat getirmesi müstehabdır.

İmam Muhammet Bakır(a.s)'dan şöyle rivayet olmuştur:” Şüphesiz Resulullah’ın 10 tane adı vardır. Bunlardan beş tanesi “Muhammet, Ahmet, Abdullah, Yasin ve Nun” Kuran’da gelmiş diğer beş tanesi “Fatih, Hatem, Kâfi, Mugfi ve Haşir” ise Kuran’da yoktur.[3]

İşte bu yüzden Peygamberin Ehl-i Beyti’nin lakaplarından biri de “âl-i Yasin” dir. “Âl-i Yasin Ziyareti” adı altında bir ziyaret duası, dua kitaplarında Hz. Mehdi (a.c.f)' den nakledilmiştir.[4]

Saffat suresinin 130’uncu ayetinin kıraatlerinden biri de «آل یاسین» kıraatidir. «سلام علی آل یاسین»

İmam Cafer Sadık(a.s)’tan bu ayetin tefsirinde babalarından nakil ile Hz. Ali(a.s)'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Yasin” Hz. Muhammet(s.a.a)dir ve Âl-i Yasin de bizleriz.[5]

İmam Rıza(a.s) buyuruyor ki:” Allah Teâlâ Muhammed(s.a.a)’a ve Al-i Muhammed’e öyle bir fazilet vermiştir ki akıl ehli olanların dışında hiç kimse onun künhüne ulaşamaz. O ise şudur: Allahu Teâlâ nebilerinin sadece kendilerine selam etmektedir. Buyuruyor:” Âlemler içinde selam olsun Nuh'a”[6] ve ”Selam İbrahim’e “ ve ” Selam Musa’ya ve Harun’a“. Ama demiyor: Selam al-i Nuh’a ve al-i İbrahim’e lakin şöyle buyuruyor:  ”Selam Al-i Yasin’e“ yani Al-i Muhammed (s.a.a)’e“…[7]

Şahitler ve deliller ışığında ”Yasin“ Resulullah’ın adlarından biridir. Resulullah’ın adını duyduktan sonra salâvat göndermekte müstehap bir ameldir. Yasin suresinin ilk ayeti hakkında özel bir açıklama ve uyarı söz konusu olmasa da genel deliller ışığında bu ayet’in kıraatinden sonra salâvat getirmek beğenilen ve iyi bir ameldir.

Bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12inci ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l-Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İmam Muhammet Bakır(a.s) dan söyle nakil olmuştur:”Bu Ayet nazil olduğu sırada Ebu Bekir ve Ömer ayağa kalkarak şöyle dediler: Ya Resulullah(s.a.a) bu kelimeden maksat Tevrat mıdır? Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdu: Hayır. İncil midir? diye sordular. Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdular: Hayır. Kuran mıdır? diye sordular Resulullah(s.a.a): hayır, dedi. Bu sırada Hz. Ali(a.s) Resulullah’ın yanına geldi. Resulullah Onu görünce şöyle buyurdu: «امام مبین» (apaçık önder) bu kişidir. Öyle bir İmamdır ki Allahu Teâlâ her şeyin ilmini onda toplamıştır.[8]

Bu rivayet doğrultusunda zikri geçen ayet kıraat edildiğinde Hz. Emirul Müminin(a.s)’a selam ve salâvat göndermek güzel bir ameldir; Yasin suresinin bu ayeti hakkında özel bir tembih söz konusu olmasa da.



[1] Ahzap:56.

[2] Kuleyni, Kafi, ‘.c 2, s. 494,h. 15 Peygambere ve Ehlibeyti’ne salavat Babı.

[3] Şeyh Saduk, El-Hisal, c. 2, s. 436

[4] Şeyh Tebersi, İhticac, s.  316.

[5] Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s. 165.

[6] Saffat: 79

[7] Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbar-ı Rıza(a.s), c. 1, s. 216.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 18. s. 335, Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s.72

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar