Gelişmiş Arama
Ziyaret
12579
Güncellenme Tarihi: 2014/10/30
Soru Özeti
Şia ve Sünni arasındaki fark nedir?
Soru
Şia ve Sünni arasındaki fark nedir?
Kısa Cevap
Her ne kadar bu konu hakkındaki bahis çok geniş olsa da kısa olarak Ehlisünnet veya Ehlisünnete mensup bir grubun karşı olduğu Şia’nın görüşlerini iki aşamada yani inanç ve hükümler boyutunda zikredebiliriz:
A. İnanç Aşaması: Şia, Allah’ın sıfatlarının aynı zatı olduğuna, Allah’ı dünyada ve ahirette görmenin mümkün olmadığına,  Allah tarafından iyinin cezalandırılması ve kötünün ödüllendirilmesinin caiz olmadığına, cebrin bir esası olmadığına, imametin dinin usullerinden oluşuna, Peygamberin halifesinin masum olmasına, Allah dışında hiç kimsenin masumiyeti bilmeyeceğinden imamın Allah tarafından tayin edilmesi gerektiğine, İslam devletlerinin velayete bağlanması gerektiğine ve zalim ve zorba hâkime itaat etmenin caiz olmadığına inanır. Şia, Ahzab suresinin 33. Ayetinde belirtilenEhlibeytten maksadın Hz. Zehra ve temiz imamlar olduğuna inanır. Şia Peygamberlerin büyük ve küçük günah işlemekten masum olduklarına inanır. Beda, rec’at ve şefaatte Şia’nın inandığı hususlardır. Şia tüm sahabeleri adil bilmez ve sahabeler arasında hem adil ve hem de günahkâr olanların bulunduğuna ve onların fetvalarının hiç kimse için hüccet olmadığına inanır.
B. Hükümler Aşaması:
Hükümlerde de Şia’nın bakışında takiyye ve geçici evlilik olan Muta, iki namazı cem etmek ve temiz imamların kabirlerini ziyaret etmek caizdir ve “Hayyale Hayri’l Amel” cümlesi ezanın bir cüz’üdür. Şia’nın  bakışında içtihat kapısı açıktır ve …
 
Ayrıntılı Cevap
Çok geniş olan böyle bir konu hakkındaki bahis bu tür bir ortamda açıklanamaz ama kısa olarak Ehlisünnet veya Ehlisünnete mensup bir grubun karşı olduğu Şia’nın görüşlerini inanç ve hükümler diye iki aşamada açıklayabiliriz:
A. İnanç ve din usulleri aşamasında Şia şunlara inanır:
1. Her ne kadar tevhit Şia ve Ehlisünnet arasında ortak bir ilke olsa da Şia Allah’ın sıfatlarının O’nun aynı zatı olduğuna inanır.Tevhidin Kısım ve Mertebeleri, 15553 (Site: 3445))
2. Şia ne dünyada ve ne de ahirette Allah’ı görmenin mümkün olduğuna inanır. (Bkz: Şia, Ehlisünnet ve Allah’ı görmek, Soru: 26873 (Site: 8477); Allah’ı görmek, Soru: 4289, (Site: 1748)).
3. Ehlisünnetin aksine Şia Allah tarafından iyinin cezalandırılması ve kötünün ödüllendirilmesini caiz bilmez. (Bu konu hakkında bakınız: Şia ve Mutezilenin bakışında Adalet, Soru: 21037 (Site: 6122)).
4. Şia cebre inanmaz. (Bkz: İnsan ve seçim, Soru: 1230 (Site: 287); Soru: 1832, (Site: 1237)).
5. Şia’nın en önemli inancı, imamete inanmaktır. Şia, İmametin dinin usullerinden olduğuna, Hz. Peygamberin (s.a.a) halifesinin masum olması gerektiğine, Allah’tan başka hiç kimsenin masumiyetten haberi olmaması nedeniyle de imamın Allah tarafından atanması ve İslam devletlerinin kendi meşruiyetlerini velayetten alması gerektiğine inanır.
6. Şia zalim ve zorba yöneticiye itaat etmeyi caiz bilmez.
7. Şia, Ahzab suresinin 30. Ayetinde geçen Ehlibeytten maksadın Hz. Fatıma (s.a) ve temiz imamlar olduğuna inanır.
8. Şia, Peygamberlerin masum olduğuna, büyük günah işlemediklerine ve hatta küçük günahlara bile bulaşmadıklarına inanır.
9. Beda, ric’at ve şefaat de, Şia’nın inandığı hususlardandır. (Bkz: Ric’at ve özellikleri, Soru: 2575, (Site: 1112)).
10: Şia, Ehlisünnetin aksine tüm sahabeleri adil değerlendirmez ve sahabeler arasında hem adil ve hem de fasık kimselerin olduğunu belirtir. Onların fetvalarının hiç kimse için hüccet olmadığını ifade eder.
B. Hükümler Merhalesi
1. Şia, takiyyeyi caiz bilir. (Bkz: İmamların takiyye yapmasının nedenleri, Soru: 11229, (Site: 2132)).
2. Geçici evlilik olan muta Şia’nın bakışında caizdir. (Bkz: Muta hadislerinin incelenmesi, Soru: 22096, (Site: 4098); Geçici evliliğin caiz oluşu, Soru: 36534, (Site: 915)).
3. Şia’nın bakışında içtihat kapısı açıktır.
4. Şia miras konusunda ta’sip ve avl’ı kabul etmez. Bu iki kavram hakkında daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Avl ve Ta’sip.
5. Şia’nın bakışında iki namazı cem etmek caizdir
6. Hayya ale’l Hayri’l Amel ezanın cüzlerindendir.
7. İmamların kabirlerini ziyaret etmek caizdir (Biz kabirleri ziyaret etmenin şirk olmadığına ve bunun aynı tevhit olduğuna ve büyük bir sevap taşıdığına inanırız).
Daha fazla bilgi edinmek için bu sitenin şu adreslerine müracaat edebilirsiniz: Mehdilik hakkında Şia ve Ehlisünnet arasındaki farklılıklar ve ortak noktalar, Soru: 5015, (Site: 1708); Şia’nın hususiyet ve özellikleri, Soru: 2468, (Site: 2483); Şia’nın üstünlüğünün delilleri, Soru: 3985, (Site: 2163)). Aynı şekilde daha fazla bilgi edinmek için bu konuda yazılmış şu kitaplara müracaat edebilirsiniz: el-Cevam’i ve’l Fevarik beyne’s Sünne ve’ş Şia, Muhammed Cevad Mugniye; Mea’ş Şiati’l İmamiyye fi Akaidihim, Cafer Subhani; el-Akidetu’l İslami ala Zov’i Medreset-i Ehlibeyt, Cafer Subhani.
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar