Please Wait
7292
Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmiştir.
Namazı vaktin başında kılmanın sevabı hakkında temiz imamlardan (a.s) nakledilen bazı hadisleri zikrediyoruz:
1. İmam Sadık’ın (a.s) sahabelerinden birisi ona şöyle dedi: Ey Eba Abdullah! Bana sabah namazının en faziletli vaktini bildir. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Fecrin doğuş vaktidir; zira Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.”[1] Yani sabah namazını hem gündüz ve hem de gece melekleri müşahede etmektedir. O halde bir kul sabah namazını fecir doğduğu esnada kılarsa, onun sevabı iki defa kendisinin amel defterine yazılır. Hem gündüz melekleri ve hem de gece melekleri yazar.[2]
2. Hz. Musa b. Cafer (a.s): Vaktin başında ve özel bir edep ve tarzda kılınan farz namazlar, as[3] ağacının yeni yetişmiş, ışıldayan ve alımlı yaprak ve dallarından daha güzel kokar. O halde (farz) namazı vaktin başında kılmaya çalışın.”[4]
3. Zürare, İmam Bakır’dan (a.s) Allah işinizi rast getirsin, namazların eda edilmesi vaktin başında mı, ortasında mı yoksa sonunda mı daha iyidir diye sorar. İmam (a.s) şöyle buyurur: Allah Resulü (s.a.a), Allah azze ve celle iyi işleri çabucak yapıldığında sever, diye buyurmuştur.”[5]
4. İmam Sadık (a.s): Her kim farz namazları vaktin başında kılar ve doğru eda ederse, melek onu temiz ve ışıldar bir şekilde göğe ulaştırır ve o namaz beni koruduğun gibi Allah seni korusun ve beni meleğe teslim ettiğin gibi ben de seni Allah’a emanet ediyorum diye nidada bulunur. Her kim de sebepsiz yere vaktinden sonra dikkatsiz ve manevi bir irtibat olmaksızın namaz kılarsa, melek onu siyah olarak göğe ulaştırır ve namaz beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin ve beni önemsemediğin gibi Allah da seni önemsemesin, diye nidada bulunur…”[6] Büyük âlimler de bu hadisleri dikkate alarak namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede önemli bir usul addetmişlerdir.[7]
Netice: Temiz imamların (a.s) rivayetleri ve âlimlerin tavsiyesi esasınca, insanın şerî özrü yoksa eserleri ve sevabına nail olmak için namazı vaktin başında kılmalıdır.
[1] İsra, 78 «أَقِمِ الصَّلاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلى غَسَقِ اللَّيْلِ وَ قُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كانَ مَشْهُوداً» Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatiyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.
[2] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 3, s. 283, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.
[3] As ağacı sıcak iklimin bir mahsulüdür ve söylendiğine göre Hz. Musa’nın (a.s) asası bu ağacın tahtasındanmış. Aynı şekilde çok güzel kokulu reyhana da denmektedir. Bkz: Ferheng-i Nefisi, c. 1, s. 27, be nakl az Mucahidi, Muhammed Ali, Padaş-ı Nikiha Ve Keyger-i Günahan, s. 112, İntişarat-ı Server, Kum, çap-ı evvel, 1381 ş.
[4] Amıli, Şeyh Hür, Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 119, Müessese-i Âlu’l-Beyt (a.s), Kum, 1409 k.
[5] El-Kafi, c. 3, s. 274.
[6] Vesailü’ş-Şia, c. 4, s. 123 ve 124.
[7] Bkz: Musevi (İmam Humeyni), Seyid Ruhullah, Adab-ı Salât, s. 108, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Tahran, çap-ı heftom, 1378 ş.