Please Wait
6009
Büyük taklit mercilerinin çoğunun görüşü aşağıda açıklandığı gibidir:
Eğer banka parayı yatıran kişi tarafından şer’i bir muamele yapmak için vekil kılınmışsa, karın bir sakıncası olmaz. Lakin para kar şartıyla borç olarak verilmişse kar almak haramdır.[1]
Ayetullah Behçet:
Yatırılan paranın karını almak faiz ve haramdır. Lakin banka ile şer’i bir muamele yapılırsa, bunun bir mahsuru olmaz. Örneğin banka herhangi bir malı yatırılan paranın karı miktarınca müşteriye satar ve onun belirli bir müddete dek belirli bir parayı bankaya borç vermesi şartını koşar.[2]
Ayetullah Vahid:
Eğer bunda kar şartı bulunmazsa ve müşteri kendini borç sahibi bilmezse onu almak sakıncasızdır. Her ne kadar bankanın kar vereceğini bilse de durum değişmez.[3]
[1] Hamene-i, Ecvibetu’lİstiftaat, s. 1926 ve 1940: Nuri, Tovzihu’lMesail, Mesaili Mutehaddise; Tebrizi, İstiftaat, s. 2120; Mekarim, İstiftaat, c. 1, s. 1377 ve 1383; Fazıl, Camiu’lMesail, c. 1, s. 1094 ve 1095 ve c. 2, s. 1003; Safi, Camiu’l Ahkam, c. 2, s. 1990 ve 1991; Porsıman Cd.
[2] Behcet, Tovzihu’lMesail, m. 2283.
[3] Vahid, Tovzihu’lMesail, m. 2850.