Gelişmiş Arama
Ziyaret
60929
Güncellenme Tarihi: 2010/08/22
Soru Özeti
Hırsızlık günahı nasıl telafi edilebilir?
Soru
Ben bir şahıstan gizlice ve kendisinin anlamadığı bir şekilde bir miktar para aldım. Yani bu parayı onun parasını koyduğu yerden azar azar bir şekilde aldım. Ama şimdi pişmanım, onun parasını geri vermek ve tövbe etmek istiyorum. Bununla birlikte bu şahıstan ne kadar para aldığımı bilmiyorum ama rakamını tahmin ediyorum. Sizden bana kılavuzluk etmenizi istiyorum. Bu parayı aldığım yere tekrar koyabilir miyim? Sadece bu yol benim için mümkündür. Zira kendisine söylersem haysiyetim lekelenecektir ve bunu yapamam. Bundan ötürü lütfen bana kılavuzluk edin.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah’ın lütfüne mazhar olup yanlışınızı anlamanız ve tövbe ve günahınızı telafi etme girişiminde bulunmanız nedeniyle sizi kutluyoruz. Bu günahın bağışlanması ve telafide bulunmanız için o şahsın kendisine söylemenizin ve onu yaptığınız işten haberdar etmenizin lazım olmadığını size müjdeliyoruz. Sadece yaptığınız işten dolayı kendiniz ve Yüce Allah arasında kalacak şekilde tövbe etmeniz ve kesin bilgiyle bildiğiniz ondan aldığınız para ve eşya miktarını kendisine geri vermeniz[1] (veya eline ulaşacağını bilmeniz şartıyla aldığınız yere koymanız) hatta kendisi anlamasa bile yeterlidir. İnşallah şefkatli Allah’ın inayet ve bağışlamasına mazhar olacaksınızdır.      


[1] Bu hüküm benzer konulardaki (malî borçlar) büyük merci taklitlerinin fetvalarından istifade edilerek verilmiştir. Numune sıfatıyla aşağıdaki örneklere dikkat ediniz:

Müctemeü’l-Mesail (Gülpeyganî), c. 1, s. 401, s. 374: “İşi insanların evleri içinde kuyu kazmak olan bir şahıs bir ev sahibiyle on metre bir kuyu kazması şartıyla bir anlaşma yapar. Bu şahıs on metre yerine anlaşmasına ihanet ederek dokuz metre kazıp işi telsim eder. Bu şahıs bu işten bir miktar para toplamıştır. Ama şimdi önceki yaptıklarından dolayı pişman olmuştur ve kendilerini razı kılması için de işlerini yaptığı insanlara ulaşamamaktadır. Bu durumda eğer o miktarın humusunu verirse uhdesinden kalkar mı yoksa kalkmaz mı?

C- Eğer aynı o miktar kalmamışsa, harcanmışsa ve sahiplerini de tanımıyorsa, kesin bilgiyle bildiği uhdesinde olan miktarı hak sahipleri adına seyit olmayan fakire sadaka olarak vermelidir. Eğer onları tanıyorsa, onlardan rızayet almalıdır. Eğer o miktar kalmışsa ve başka mallara karışmışsa ve onun miktarı ve sahibini de bilmiyorsa, o malların humusunu haram ile karışmış olarak ödemelidir.”

Camiu’l-Mesail (Behçet), c. 2, s. 108: “Eğer maliki tanıyorsa ve mal miktarını hiç bilmiyorsa, muhtemel miktara yönelik önceki bilgisi yoksa yani en düşük ihtimalden ibaret olan kesin bir bilgiyle borçlu olmadığı miktarı biliyorsa, kesin bildiği kadarıyla yetinir. Aksi takdirde genellikle böyle cereyan eden bu durumda müstehap olarak ihtiyat edilerek malik ile anlaşılmalı veya en büyük ihtimal ödenmeli veyahut malikin razı olduğu miktar ödenmelidir. Belirtilen konuda mal ve borç arasında bir fark yoktur.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    7541 Tefsir 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
    7925 Masumların Siresi 2010/02/06
    İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz ...
  • Bir süredir tüm inançlarımı elden vermişim ve akıbetimden korkuyorum. Ne yapmalıyım?
    5362 Pratik Ahlak 2011/10/29
    Genel itibariyle gençler eleştirme ve şüphecilik ruhiyesine sahiptirler. İnançlar bazında gençler arasında şüpheciliğin var olması doğal bir durumdur. Ama sonuçta bu sorulara cevap bulunmasının gerekli olduğuna teveccüh edilmesi gereklidir. Bu dönemlerde insanı kendi istediği hedefler doğrultusunda yönlendirmek şeytan ve şeytanın vesveseleri çok çok fazlalaşır.
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6873 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    15686 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5270 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7255 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Ayetleri birbirini nefyeden ve düzelten Kur’an nasıl insana daima yol gösterebilir?
    10397 Kur’anî İlimler 2010/03/13
    Kur’an kendi tanıklığıyla evrensel bir kitaptır: ‘Bu ancak alemlere bir öğüttür.’Belli bir zaman, mekan ve millete ait değildir: ‘Korkutucudur insanları.’Allah’ın nazil ettiği ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23184 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Nehc’ül Belağa’nın altıncı mektubuna göre üç halifenin hilafeti resmilik kazanaz mı?
    11346 Eski Kelam İlmi 2008/08/18
    Continue... ...

En Çok Okunanlar