Gelişmiş Arama
Ziyaret
17401
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
hatmi salavat nedir?
Soru
hatmi salavat nedir?
Kısa Cevap

Hatim her hangi bir şeyi bitirmek sona erdirmek anlamındadır. Bunun temel özellik ve nitelliği yapılacak bu işin bir başlangıcı ve bir de sonu var olmasıdır. Hatmi salâvat ta bu anlamdadır. Kuranı baştan sona kadar okuyarak hatim edilmesi gibi. Kuranı baştan sona kadar okuyarak bitirmek şeklinde yapılan eyleme kuranı

bitirdi (devr etti) deniliyor. Bu eylemin bir diğer adı da hatimdir.

Ayrıntılı Cevap

İslami meselelerden birisi duadır. Dua bazen kendi arzularına ulaşmak gayesiyle yapılıyor. Ancak bilinmelidir ki dua yoluyla kendi arzularına varabilmek kendisine has şartları vardır. Bu şartlardan birisi bazen has bir zikir veya has bir duayı sayısal olarak belli sayıda okunması gerekir. Ta bu zikir veya dua istenilen neticeyi versin. Bu şarta “sayısal düstur” denilmektedir. bilinmelidir ki, bu amellerin kendileri zati itibariyle müstahaptir ama bu amellerden beklenen neticeyi alabilmek için belirtilen sayıyı korumak noktasında müsamaha ve gevşeklik yapmak kesinlikle men edilmiştir. Zira imam sadıktan (a.s.) nakil edilerek şöyle buyurmuşlardır: “biliniz ki, Allah ın isimleri, hazine konumunda sayı da bu hazinenin sınırları menzilesindedir. Eğer ona doğru atılan adımlarınız az veya ileri ve geri olsa hazineye kavuşmazsınız”.[1]

Peygamber ve ehlibeytine salâvat getirmenin çok fazileti vardır. Bu faziletin önemliliğini anlamak için Allah u Teâlâ’nın bunu kendisinin ve meleklerinin daimi olarak yaptıkları bir iş saymakta olduğuna ve müminlere sizde bunu kendi programlarınızın arasına sokun şeklindeki emre dikkat etmek yeterdir. Allah şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve teslim olun”.[2] [3]

Salâvatın, duaların kabul görülmesinde çok etkili olması salâvatın işlevliliğindendir. Bu bağlamda şöyle denilmektedir: yapılan dualardan önce ve sonra Muhammed (s.a.a.) ve âline salâvat göndermek duanın kabul görülmesine neden oluyor”.[4] İmamdan (a.s.) şöyle nakil edilmiştir ki, “ilahi terazide Muhammed (s.a.a.) ve ehlibeytine salâvat göndermekten daha ağır hiçbir şey bulunmamaktadır”.[5]

Bazen arzu edilen ihtiyaçların giderilmesi için gönderilen salâvatla ilgili aşağıdaki konuların etkili olduğu söz konusudur:

1-   Has kelimeler ve has şekiliyle salâvat göndermek: örneğin eğer bir kimse ölmeden önce zamanın imamıyla buluşmak ve onu ziyaret etme tevfikini elde etmek istiyor ise aşağıdaki nitelikte salavat göndermelidir. “allahumme salli ala muhammedin ve âli muhammedin ve acil ferecehum”.[6]

2-   Bazen has bir sayı (nicelik) söz konusudur: örneğin bir insanın otuzu uhrevi otuzu dünyevi olmak üzere altmış ihtiyacı ve arzusu var ve hepsinin yerine gelmesini istiyor ise yukarıdaki salâvatı yüz defa göndersin. Buradaki yüz sayısının has bir anlamı ve rolü vardır. Dolayısıyla bu ihtiyaçlarının giderilmesi ve arzusunun yerine gelmesi için göndereceği yukarıdaki salâvat, yüzden ne bir sayı eksik ve ne bir sayı fazla olmamalıdır.[7]

Bu durumda ve buna benzer yerlerdedir ki “hatmi salâvat” anlam kazanıyor. Yani salâvat gönderen kimse bu durumlarda belirtilen miktarda yani yüz salâvat gönderdiğinde “hatmi salâvat” yapmış sayılır. Her halükarda rivayetler esasınca salâvat göndermenin birçok faydası vardır. Bazı rivayetlerde has bir sayı ve miktar belirtilmiş ve birçok rivayetlerde de her hangi bir sayı belirtilmemiştir. Sayısı belirtilmemiş durumlarda sayının belirtilmesi salâvatı gönderen kimsenin kendisine bırakılmıştır. İnsanın kendisi nezir veya yemin yoluyla üzerinde has bir miktarı farz edebiliyor. Yahut nezir etmeden müstahap şeklinde hedeflediği hedefe varmak için belli bir sayıda salâvat göndermeyi kendisi için seçebilir. Toplumda salâvat göndermesinin yayılması için toplantılar yoluyla veya toplantılar yapmadan insanlara belli bir sayıyı önererek salâvat gönderilebilinir. Ancak bu yöntemde dikkat edilmesi gereken çok önem arz eden nokta şudur: ortaya atılan bu proje ve programlar salâvatın değerinin azalmasına neden olacak durumlara veya camiada bidatlerin yayılmasına neden olacak şeylerin zuhur edilmesine sebep olmamalıdırlar.   Yani bu durumlar daha önemli konuların ve vacip olan farzları gölgede bırakacak ve onları unutturacak şekilde veya yersiz ve boş masraflara neden olacak duruma getirilmemelidir.  



[1] HASAN ZADE, Hasan, “nur-i Ali nur-i der zikr ve zakir ve mezkur”, naşir: daru teşayu, 6. Baskı, 1376 şemsi, s. 52.

[2] Ahzab, 56.

[3] Ahzap 56.

[4] MELİKİ TEBRİZİ, Mirza Cavad hazretleri, “el-murakabat”, mütercim; İbrahim Muhaddis Bander Rigi, daru’l-ahlak, 1376, s. 243.

[5] a. g. e.

[6] KUMMİ, Abbas, “miftahu’l-cinan”, daru usve, s. 35.

[7] a. g. e.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7614 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Eğer elimiz necis olursa ve su da yoksa teyemmüm yeterli midir?
    6169 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu soru bir takım iphamlar taşımaktadır ve biz bu iphamları ortadan kaldırmak için onu iki bölüm halinde inceleyeceğiz: 1. Abdest yerine ve namaz kılmak için alınan teyemmümün kastedilmesi.2. Teyemmüm ile necis elimizi temizlemek ve necaseti gidermek istememiz.Abdest ve yıkama imkânı olmadığı yerlerde batıni temizliği elde etmek ...
  • Müstehcen filmlere bakmaktan nasıl tövbe edebiliriz?
    23907 Teorik Ahlak 2010/02/01
    Günah, kötü kokulu bir lağım kuyusu gibidir, insan ona ne kadar çok dalsa kokusunu o kadar az alır. Zira insanın koku alma duyusu iş yapamaz hale gelir ve daha fazla battığının farkında olmaz. Öte yandan, insanın bu ...
  • Acaba iki yıldır süt veren bir kadına emzirme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır?
    12703 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/01/14
    Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Bebek emziren kadının sütü az olduğunda, eğer oruç tutması emzirdiği bebeğe zarar verecek olursa, oruç tutmak ona farz değildir. ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı olsun veya ücretle süt veren bir kadın olsun, fark etmez. Ancak ...
  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    30741 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Hz Zeyneb’in (s.a) defnedildiği mekân hangi ülkededir?
    34816 تاريخ بزرگان 2012/06/16
    Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin mekânı hakkında üç ihtimal mevcuttur[i]: Medine, Şam ve Kahire. Bu üç ihtimalden her birinin taraftarları mevcuttur ve onlar kendi görüşlerini ispatlamak için bir takım deliller getirmişlerdir. Kesin bir şekilde Hz. Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3898 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    11382 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Eğer necis bir su bir yokuştan aşağı akar ve yokuşun altında kur suya ulaşırsa, onun üst kısmı da temizlenir mi?
    6195 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Hz Ayetullah Hadevi Tahrani’nin (Ömrü uzun olsun) cevabı şöyledir: Eğer örf ve akıllı insanlar onu bir su biliyorsa, kur suya ulaşmasıyla onun tümü temizlenir. Kur veya akan suya ulaşan necis suyun tümü temizlenir ve örfi olarak kur suya ulaşmamış kısımlar ister daha aşağıda olsun veya ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9448 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...

En Çok Okunanlar