Gelişmiş Arama
Ziyaret
29529
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
Cennette uyumak mümkün müdür?
Soru
Cennette uyumak mümkün müdür? Cennet ehli olan fertler uyuyabilecekler midir? Yoksa uyku orada bu dünyadakine benzer şekilde özel bir şey midir?
Kısa Cevap

Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de uykuyu bir nimet olarak tanıtmakta ve onun yorgunluk ve hüznü gidermek için uygun bir ilaç olduğunu ve onsuz hayatın mümkün olmadığını belirtmektedir.[1] Maddî dünyada yorgunluk veya korku ve hüznü gidermek içindir. Bu esasla, ondan sadece ihtiyaç ölçüsünce istifade edilmelidir. Aksi takdirde insanın uykuda geçirdiği zaman ölmüş zaman olarak sayılacaktır. İmanlı fertler uykularını azaltmaya ve ibadet hükmünde olan ibadetlere zaman vermeye çalışır. Maddî düşünen insanlar ise hayattan maksimum derecede faydalanmaya çalışmakta ve özellikle karlı ticarî bir anlaşma, bir arkadaşı görme ve hatta sevilen bir filmi izleme gibi uygun fırsatları kazandıklarında edebildikleri ölçüde uykularını geciktirmeye ve ele geçen fırsattan maksimum derecede faydalanmaya çaba harcamaktadırlar! Bu nedenle, uyku bir yorgunluk veya korku ve hüznü giderdiğinde değerlidir. Elbette bazıları da kendisi bir tür hüzün olan başka iş ve hedefin olmaması nedeniyle, uykuya sığınmaktadır. Ama ebedi cennette ne yorgunluk[2] ve ne de korku ve hüzün[3] vardır. Aynı şekilde mevcut türlü nimetlerden istifade edebilme nedeniyle, insanların orada işsizlik sebebiyle uykuya sığınması da söz konusu değildir. O halde uykunun cennette ne gibi bir manası olabilir?! İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Cennet ehli her zaman diridir, onlar asla ölmezler, uyanıktırlar, uyumazlar, ihtiyaç duymazlar, sevinçlidirler, üzülmezler, gülerler, asla ağlamazlar, kendilerine saygı duyulur ve asla saygısızlığa maruz kalmazlar.[4] Şimdi, Kur’an defalarca cennette ne istersek sizin için hazır olacaktır, diye buyurmuyor mu diye bir soru akla gelebilir.[5] Eğer cennette bulunan bir şahıs hatta uygun bir delil taşımaksızın bir müddeti uykuda geçirmek isterse, onun için böyle bir imkan hazırlanacak mıdır?! Bu bölümün yanıtı için, ilkönce bir örneğe dikkat ediniz: Eğer rengarenk meyveleri bulunan bir bağın sahibi, isteğinize göre ve hiçbir kısıtlama olmaksızın kendi bağının ürünlerinden yararlanmanıza izin verirse, müddetlerce önce ağaçlardan düşmüş ve çürümüş meyvelerden yararlanabilir miyim diye sizin kendisinden bir soru sormanız şaşırtıcı olmayacak mıdır?! Bir fert size taze meyvelerden yararlanma izni verdiğinde, tabii olarak hiçbir değeri olmayan meyvelerden faydalanma izni de verecektir, ama siz veya makul herhangi başka bir insan böyle değersiz bir isteği dile getirir mi?! Bu esasla evet diye cevap vermeliyiz! İnsanın tüm isteklerinin yerin getirileceğini bildiren ayetlere isnaden, eğer cennette bir şahıs uyuma istediğinde bulunacak olursa, kendisinin isteği kabul edilecektir. Ama emin olunuz ki; cennette bulunan sayısız ve şaşırtıcı nimetlere[6] rağmen, hiçbir şahıs böyle bir istekte bulunmayacak ve netice itibariyle de cennette uyku ve uyuma diye bir şey olmayacaktır. Bu sitede “Cennette İcat İmkânı” adıyla sizin sorunuza benzer bir soru bulunmaktadır ve isterseniz onu da okuyabilirsiniz.    



[1] Nebe, 9; Furkan, 47; Ali İmran, 154; Enfal, 11, Rum, 23 ve …

[2] Hicr, 48; Fatır, 35, "لا یمسنا فیها نصب و لا یمسنا فیها لغوب"

[3] Fatır, 34; A’raf, 49.

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 8, s. 220, h. 215, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404, h.k.

[5] Nahl, 31; Furkan, 16; Zümer, 34; Şura, 22; Kaf, 35, Fussilet, 31; Zuhruf, 71 ve …

[6] Bu konuyla ilgili olarak 1823 (Site: 1977) sayılı yanıtı okumanız faydalı olacaktır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar