Gelişmiş Arama
Ziyaret
12312
Güncellenme Tarihi: 2011/07/19
Soru Özeti
İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
Soru
İmam Cafer Sadık'a göre Kur'an Karisinin özellikleri
Kısa Cevap

İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, Kur'an okumakta maddi bir çıkar gütmemesi, Kur'an'da yer alan ayetlere ve emirlere amel etmesi ve ihlaslı olması

Ayrıntılı Cevap

Kur'an alemlerin Rabbi tarafında insanların hidayeti için gönderildiğine nazaran onu okurken ondan daha fazla yararlanmayı sağlamak için masumlar tarafından bir takim yöntemler ve emirler beyan edilmiştir. Biz bu konuyla ilgili olarak İmam Ca'fer Sadık (a.s)'dan nakledilen bazı hadislere işaret edeceğiz:

1- Ehl-i Beyt'in velayetine inanmak:

Ehl-i Beyt'in velayetini kabul etmek ve onları sevmek bütün amellerin ve bu cümleden Kur'an okumanın kabul olmasının başlıca şartları arasında yer alır. Tabersi İmam Ca'fer Sadık (a.s)'dan şöyle dediğini nakleder:" İlim ehli biziz, düşmanlarımız ise cahillerdir ve bizim şiamız da akıl sahibi kimselerdir. Velayetsiz ve Ehl-i Beyt'i sevmeden ilmin ve Kur'an okumanın bir faydası yoktur hatta güzel okusa bile." [1]

Huseyin b. Ebi Ala, İmam Ca'fer Sadık'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "… Ku'an karisi Şia'dan olursa Allah onu hesapsız cennete götürür ve onun şefaatini kendi ailesinden ve mümin kardeşlerinden olan dostları hakkında kabul buyurur."[2]

2-Kur'an'ı doğru okumak

Allah Teala şöyle buyurmuştur: Bu kitap, ayetleri hakkında düşünsünler diye sana indirdiğimiz kutlu bir kitaptır."[3]

İmam Ca'fer Sadık (a.s) bu ayet-i kerime hakkında şöyle diyor: Maksat şu ki onun ayetlerini sahih olarak vakfını ve vaslını, diğer adabını riayet ederek kıraat ediyorlar, onun manaları hakkında düşünüyorlar, ahkamına amel ediyorlar, vaatlerine ümit bağlamaktalar, korkutmalarından korkarlar, kıssalarından ibret alırlar, emir edileni kabul ederler ve yasaklananı terk ederler. Allah'a ant olsun ki maksat ayetleri ezberlemek ve harflerinin ders konusu yapmak ve surelerini okumak, a'şar ve ahmasının dersini almak değildir. Ne yazık ki onlar onun harflerini ezberliyor ama sınırlarını zayi ediyorlar. Oysaki maksat ayetler üzerinde hakkınca düşünmek ve onun hükümlerine amel etmektir. Allah buyuruyor ki "Bu kitap, ayetleri hakkında düşünsünler diye sana indirdiğimiz kutlu bir kitaptır."[4]

3- Kur'an'dan etkilenmek,

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdular: Kur'an okuyan kişi rahmet ayetine ulaşınca en iyi isteklerini Allah'tan istemeli ve azap ayetine varınca cehennem ateşinden ve dünya ve ahiret azabından Allah'a sığınmalıdır.[5]

4- Abdestli olarak Kur'an okumak:

Gerçekte Kur'an okumak Allah'ın sözlerini duymaktır, buna göre Kur'an okuyan kişi Allah'ın huzuruna çıkmış sayılır.[6] Bu durumda edep gereği Kur'an okuyanın abdestli olması gerekir.

Hasan b. Ebi'l-Hasan Deylemi kendi kitabında İmam Ca'fer Sadık'tan şöyle dediğini nakleder: Kur'an okumak zikirden daha üstündür, zikir de sadakadan daha üstündür ve sadaka oruçtan daha üstündür oruç da cehennem ateşine karşı bir siperdir. Yine şöyle buyurdu: Kur'an okuyan kişi namazda ayakta durduğu halde Kur'an okursa okuduğu her harf karşılığında yüz sevap ona verilir, oturarak Kur'an okursa elli sevap ona verilir. Namaz dışında abdestli olarak okuduğu her harf için yirmi beş sevap verilir ve abdestsiz okursa ona on sevap verilir. Maksadım her harften eliflammim değildir, her harf için yani elif için on sevap lam için on sevap ve mim için on sevap alır...[7]

5- Doğru olması ve yağcılıktan uzak durması

 İmam Ca'fer Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Resulullah şöyle dediler: Benim ümmetim; Kur'an karileri yöneticiler yanında yağcılık yapmadıkça, alimleri azgınlarla uyum sağlamadıkça ve iyileri kötülere meyletmedikçe Allah'ın lütuf ve desteğine mazhar olur. Ama bu durumlara yakalanırlarsa Allah kendi lütfünü onlardan çeker, zalimler onlara musallat olur ve onlar hakkında en kötü zulümleri işler, bundan sonra da zavallılık ve fakirlik onlara takdir edilir. Eğer sultanın sarayına sığınan bir Kur'an karisi gördün mü bil ki o hırsızdır. Sakın aldanmayasın! O, benin maksadım zulmü kaldırmak ve mazlumu savunmaktır, der ama bu da şeytanın bir aldatmasıdır, bunu bir ağ yapmış ve Kur'an okumasını da kendi kötü hedefine varmak için bir merdiven kılmıştır. [8]

6- Kur'an'a karşı tevazu ve Huşu

İmam Ca'fer Sadık (a.s) şöyle buyurdular: Kim Kur'an okur ve Kur'an okuması huzu ve huşu ile birlikte olmaz, kalbini etkilemez ve Allah'ın korkusu gönlüne yerleşmezse gerçekte bu Kur'an okuyucusu Kur'an'ın makam ve mertebesini basite almış ve Kur'an'ın sahibinin makamını küçük görmüştür. Böyle bir kari mutlaka apaçık ziyan eden kimseler arasındadır.

Yine buyuruyor ki:

"Kur’an okumak için üç şeye ihtiyaç vardır: Huşu içerisinde bir kalp,meşguliyeti olmayan bir beden, halvet bir yer. -Kur’an okuyan bir kimse- kalbini Allah için huşulu kılacak olursa şeytan ondan kaçar ...[9]

Allah Teala buyurmuştur ki: Kur'an okuduğunda kovulmuş şeytan'dan Allah'a sığın."[10]

7- Maddi kazanımlar için Kur'an okumamak

İmam Ca'fer Sadık (a.s) şöyle dedi: Kur'an'a sarılın. Sonra şöyle dedi: Bazıları falanca Kur'an karisidir desinler diye Kur'an okur, bazıları da çıkar ve dünya menfaati ele geçirmek için Kur'an okur bunlarda bir hayır yoktur. Bazıları da namazlarında, gece ve gündüzlerinde ondan yararlanmak için Kur'an okurlar. (Doğru Kur'an okuyan işte bunlardır)[11]

8- Kur'an'a amel etmek

Bellidir ki Kur'an okuyan kişinin Kur'an'a amel etmesinin diğer insanlardan daha fazla olması beklenir. Eğer bunun aksini yaparsa yani Kur'an'a amel etmezse ve günah bataklığına gömülürse onun cezası diğer insanlardan daha ağır olur.

İmam Cafer Sadık kendi babaları vasıtasıyla Resulullah'ın şöyle dediğini nakleder:

"Kıyamette cehennem üç grupla konuşur: Yöneticiler, kariler, ve zenginler. Yöneticiye der ki: Ey Allah'ın kendisine hükümranlık verdiği kimse! Adaleti uygulamadın ve onu kuş taneyi yuttuğu gibi yutar. Kariye der ki Ey kendisini halkın yanında iyi gösteren kişi! Günah işleyerek Allah'la mücadele ettin! Cehennem onu da yutar. Zengin kişiye der ki: "Ey Allah'ın kendisine lütuf olarak bol dünya veren kişi! Zavallı kimse senden borç istediğinde cimrilik yaptın, onu da yutar.[12]

9- Okurken ihlaslı olmak

İbadetlerin kabul olmasının önemli şartlarından biri ihlaslı olmak ve temiz bir niyetle o işi yapmaktır. Kur'an karisi de Kur'an okurken halis bir niyetle Kur'an okumalıdır. Ama eğer başkalarının ilgisini çekmek veya sesini güzelleştirmek için Kur'an okursa bunun bir sevabı olmadığı gibi onun yükünü ve vebalini artırır.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Sizi Kur'an'a tavsiye ediyorum. Kur'an öğrenin. İnsanlardan bazıları falan adam karidir demeleri için Kur'an öğrenirler, bazıları da falancanın ne güzel sesi vardır demeleri için Kur'an öğrenirler, bunlarda bir hayır yoktur. Ama bir grup da gece ve gündüzlerini Kur'an ile geçirmek için Kur'an öğreniyorlar ve kimsenin bilip bilmemesini düşünmezler.[13]



[1] Allame Hilli, Elfeyn, s. 827, Sa'di yay. Tehran, 1. bas. Nitekim nakledilmiştir ki bir gün Hz. Ali (a.s) Kumeyl ile birlikte Kufe'nin sokaklarından geçiyordu. Bir evden Kur'an okuma sesi geldi Kari güzel sesle Kur'an okuyordu. Kumeyl keşke ben bu karinin vücudundaki bir tüyü olsaydım, dedi. Hz. Ali (a.s): Bunu arzulama ve bunun sırrı sana aşikar olacaktır," dediler. Sonraları Nehrevan savaşı meydana geldiğinde  hariciler öldürüldüler. Hz. Ali savaş meydanında ölülerin içinde geziyordu ve o karinin gövdesine varınca Kumeyl'i çağırın dedi Kumeyl geldiğinde ona bu adamı tanıyor musun? dedi. Kumeyl: Hayır, dedi. İmam bu o gece vakti emmen huve kanitun anaelleyl ayetini okuyan kişidir ve sen o zaman o arzuyu dile getirdin acaba şimdi onun gövdesinin bir tüyü olmak ister misin? dediler…

[2] Saduk, Sevabu'l-A'mal, s. 239, Saduk yay. Tahran, 1. baskı.

[3] s. 29

[4] Deylemi, İrşadu'l-Kulup, çev. Tabatabi, s. 314, yay. camia muderrisin, Kum, 5. bas.

[5] Behbudi, Muhammed Bakır, Guzide-i Kafi, c. 2 s. 213, İntişarat ilmi ve farhangi, Tehran, 1. bas.

[6]Bütün alem Allah'ın huzuru sayılmasına rağmen Kur'an okuma hali özel bir mana taşır.  

[7]  Naici, Muhammed Huseyin, Adab-i raz-u niyaz, s. 245, Kiya yay. Tahran, 1. bas.

[8] Mecmua-i Verram, tercüme, Muhammed Riza Atai, s. 163, Astan-i Kuts yay. Meşhet, 1. bas.

[9] Nehl, 98

[10] Misbahu'ş-Şaria, tercüme, Gilani, Abdurrazzak, s. 112-113, peyam-i hak yay. 1. bas.

[11] Usul-i Kafi, tercüme S. Cevad Mustafavi, c. 4 s. 410, İlmiye İslamiye yay. Teharan

[12] Dureru'l-AHbar, tercüme, Hicazi, Seyyid Mehdi, Seyyid Ali Riza, Defter-i Mutalaat yay. Kum H. 1419 1. bas.

[13] Naici, Muhammed Huseyin, Adab-i raz-u niyaz, s. 247.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar