Please Wait
10352
Teveccüh edilmelidir ki namaz tevkifi ibadetlerdendir; yani namazın kılınmasını hüküm eden yasamacı (şari) tarafından nasıl belirlenmişse o şekilde kılınması gerekir. Başka bir bayanla Peygamber (s.a.a.) ve Masum İmamlar (a.s.) tarafından nasıl düsturu verilmiş ve nasıl kılınması istenilmişse o şekilde kılınması gerekir.
Ama bunun yanı sıra Şia’nın bazı kaynaklarında şöyle bir şey de nakledilmiştir: “Eğer her hangi bir ihtiyacın söz konusu olduğu durumda iki rekât namaz kıl, selam ve Hz. Fatma’nın tesbihatını zikrettikten sonra secdeye git ve hz. Fatma’ya tevessül et”. [1] Şia kaynaklarında nakledilen bu konu hakkında şu noktaları hatırlatmak gerekir: ilkin; bu hadis senet bakımından sorunludur. Hadis ilmindeki ıstılahlarca mürseldir. İkinci olarak; bu konu namazdaki secdeyle irtibatlı değil, bilakis namazdan sonra yapılan secdeyle irtibatlıdır. Üçüncü olarak; bu hadis çok dakik ve ince bir noktaya işaret etmekte ve oda şudur: Hazreti Fatma (s.a.) ilahi sıfat ve isimlerinin kâmil tecellilerindendir. Buna binaen imam Sadık (a.s.) bu düsturu çok yüksek marifete ve bilgiye sahip olan kimselere vermiştir ki onlar ilahi marifet bağlamda ince ve dakik noktaları kavrayabilir konuma sahiptirler. Dolayısıyla bunlar şirke neden olan teveccüh ile tevhit anlayışını ifade eden teveccüh arasına fark koyabilirler.
Tevessül konusu ile tevhit anlayışı arasında her hangi bir tezat ve tenafinin olmamayışı konusu hakkında bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz: Nemaya: 1321, 12600 (12394), 542.