Gelişmiş Arama
Ziyaret
10404
Güncellenme Tarihi: 2011/07/18
Soru Özeti
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım etmek gerekiyor mu?
Soru
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım ederek “eşhedü en la”nın yerine “eşhedü el-la” demek vacip midir?
Kısa Cevap

Arapça kelimeler, Fatiha, diğer sureler ve başka kuransal zikirlerin doğru bir şekilde okunması vaciptir. Ama harflerin mahreçleri tecvit âlimlerinin görüşlerine uygun bir şekilde okunması vacip değildir. Ölçü Arapların örfüdür. Telaffuz edilen kelime Arapların örfünde doğru telaffuz edildiğine sıdk edilmesi gerekir. Dolayısıyla kendi kıraatini doğru görmeyen bir kimse kıraatini doğru okuyabilecek şekilde öğrenmelidir. Öğrenmeye kadir değilse mazurdur.[1]

İmam Humeyni tahrirul vesile adlı eserinde şöyle buyuruyor: Kıraatteki sahih olma ölçüsü bütün harfler kendi mahreçlerinden (o dili konuşanların eda ettikleri şekilde) eda edilmelidir.

İhtiyat gereğince kelimenin şeklinde etkili olan önemli hareketler ve hakeza irap ve binanın hareket ve sükûnları de Arap lügatçilerinin dedikleri kurallara riayet edilmelidir. Örneğin “el” ve “ihdina” daki vasl hamzasının hazf edilsin ve “enamte”deki kat hamzası isbat edilmelidir.

Ama harflerin mahreçleri bağlamında tecvit âlimlerinin göstermiş oldukları dikkate riayet etmek gerekli değildir. Hakeza şiddet ve rahvet (gevşeklik), kalın ve ince, ist’ila ve benzer şekilde harflerin sıfatlarına dönük olan şeylere ve hareketli harfi (sükun etikten sonra) bir sonraki benzer harfte dağım etmek; örneğin: “yalemu ma beyne eydihim” cümlesinin “yalemu” deki “m”yi “ma” daki “m”de dağım etmek veya mahreçleri birbirine yakın ve her iki harf de bir kelimede olursa, “yerzuqukum” ve “zuhzihe ani’n-nar” örneklerinde olduğu gibi ki birincisinde “ق” harfi “ک” harfine, ikincisinde “ح” harfi “ع” harfine değim etmesi gibi idğami kebir kaidesine riayet etmek gerekli olmadığı gibi, hata ihtiyat gereğince bu gibi şeylere riayet edilmemesi daha iyidir. Özellikle mahreçleri birbirine yakın olan harflerde bu amelin yapılmaması daha iyidir. Hatta bazı “idğami sagir”e bile riayet emek gerekli değildir. Asıl itibariyle sakin olanı kendisine yakın olan harfe dağım edilmesi, “min rabbike” cümlesinde “n” harfini “r” harfine dağım etme örneğinde olduğu gibi idğama riayet etmesi lazım değildir. Ama “meddi lazım” denilen kurala ihtiyat gereğince riayet edelmeli. “Meddi lazım” şöyledir: Med harfı iki sebebiyle birlikte tek kelimede bulunmalarıdır. “جاء Ca’e”, “سوء su'un”, “جِی‏ءَ cii’e”, “دَابَّة dabbeh”, “ق kaf”, ve “ص sad” gibi. Hakeze harekeli olanın üzerinde durmayı (vakfı) terk etme, sükûn ile vasıl yapma, tenvin ve sakin olan nun’u “yermelune=y-r-m-l-n” harflerine dağim etme kuralına riayet etmek vacip ve farz olmamakla birlikte riayet edilmesi dahi iyidir.[2]

Buna binaen nakil edilen fetvalar gereğince namazda idağami bilagunne (y-r-m-l-n) gibi bazı tecvid kurarlarına vacip ve gerekli olmasa bile riayet edilmesi daha iyi ve güzeldir.



[1] İmam HUMEYNİ, “tevziü’l-mesail (el-muhaşi)”, c. 1, s. 608.

[2] İmam HUMEYNİ, “tahriru’l-vesile”, c. 1, s. 167, mesele no: 13.

Ayrıntılı Cevap
Cette question n'a pas une réponse brève. Pour une réponse détaillée veuillez cliquer
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar