Gelişmiş Arama
Ziyaret
5483
Güncellenme Tarihi: 2020/09/08
Soru Özeti
Neden insan güzelliği sevmektedir? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
Soru
Neden insan güzelliği sevmektedir? Bu durumun ilmi bir açıklaması var mı? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
Kısa Cevap

 İnsan yaratılış olarak kemal peşindedir. Kemal olan her şeyi beğenmekte ve sevmektedir. Güzelliğin kemal olduğu göz önünde bulundurulursa doğal olarak güzelliği sevmektedir. İnsanın yaratılış ve fıtratı üzere böyle bir meyli ve isteği söz konusuysa bunun akli bir delile ihtiyacı yoktur. Zira doğası bunu gerektirmektedir.

Bu açıklama ışığında güzel yüzlü bir insan görmek fıtratın güzelliğe olan ilgisi sayesinde olumlu bir etki bırakır. Elbette ruh güzelliği olan insanın bırakacağı etki kat be kat fazladır. Bunun yanında ruhu çirkinleşmiş birinin yüz güzelliği sahip olduğu ruhsal kirlilik ve nefsaniyet içinde anlamını yitirir. Aynı şekilde nefsani arzuların içinde boğulmuş ve ruhsal saplantılar içinde kalmış gözler yüz güzelliğinden yeterli varlıksal kazanımını yani pozitif etkileşimi elde edemez.

Güzelliğe bakmakla ilgili şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Yeşil doğaya bakmak, akarsuya bakmak ve güzel yüzlü insana bakmak insanın gözünü aydınlatır.”[i]

Üstelik güzellik ilahi bir sıfattır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Allah güzeldir ve güzelliği sever.”[ii]

İnsan zahiri güzelliği tek başına ruhsal güzelliğin yansıması olarak görecek ve bundan etkilenecek kadar basit görüşlü olmamalıdır.

Zahiri güzelliğin kalıcı olmadığı hatta bir gün kaybedileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Örneğin zahiri güzellik küçük bir kaza (yanık, kesik…vb.) sonucu kolayca kaybedile bilinir. Hatta ömrümüzün sonuna kadar baki kalsa da ölümle fani olmaya mahkumdur. Asıl olan ve önemli olan insanın ruh güzelliği ve insanlığıdır. Zira kalıcı olan odur. Ölüm bile onu yok edemez benliğimizin bir parçasıdır.

Zahiri güzellik bir nimettir. Her nimet gibi hangi yolda kullanıldığı nimetten daha önemlidir. Zira kıyamette bu nimetin hesabını vermemiz gerekecektir. Bu ilahi nimeti şeytanın yolunda ve nefsani heveslerin temininde heder etmek; insanın kendisi ve yaşadığı toplum için en kötü ve yanlış seçim olacaktır.   

 

 

 

 


[i] Harrani ibn-i Şube, Tuhef’ul-ukul, 409.s, camie’ul-muderrisin, 2.bk, 1404.k:

«وَ قَالَ ع ... وَ ثَلَاثٌ یَجْلِینَ الْبَصَرَ النَّظَرُ إِلَى الْخُضْرَةِ وَ النَّظَرُ إِلَى الْمَاءِ الْجَارِی وَ النَّظَرُ إِلَى الْوَجْهِ الْحَسَن»

[ii] Tabersi, Hasan bin. Fazıl bin. Hasan, Mekarim’ul-ahlak, 103.s, kum, şerif razı, 4.bk, 1370.şemsi:

«قال أَبو عَبْدِ اللَّهِ (ع): إِنَّ اللَّهَ جَمِیلٌ یُحِبُّ الْجَمَالَ وَ یُحِبُّ أَنْ یَرَى أَثَرَ نِعْمَتِهِ عَلَى عَبْدِه»

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar