Please Wait
5131
Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.[i]İmam-ı Zaman (a.c) şöyle buyuruyor: “Sahibinin izni olmaksızın bir başkasının malından istifade etmek hiç kimse için caiz değildir.”[ii] Ama babanın uyarılmasının çok saygılı bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat edilmelidir. Edebildiğiniz ölçüde endirekt yöntemlerden yararlanın. Öte taraftan, kendisinin bu konuya dikkat etmemiş ve bilerek böyle bir harekete girişmemiş olması da muhtemeldir. Burada muazzam önderlik makamı Hz. Ayetullah Hamaney’in görüşüne dikkatinizi çekiyoruz:
Soru: Ben, beytülmalden istifade etme girişiminde bulundum. Bu borçtan kurtulmam için vazifem nedir? Memurlar beytülmalin imkânlarından şahsi olarak hangi ölçüye kadar yararlanabilirler? İlgili yetkililerin izni dâhilinde olması durumunda hükmü nedir?
Resmi iş saatlerinde zaruret ve ihtiyaç çerçevesinde ve iş şartlarının istifade etme izni verdiği normal bir miktarda memurların beytülmalin imkânlarından faydalanması sakıncasızdır. Aynı şekilde kanun ve şeriat açısından izin verme yetkisine sahip bir kimsenin izniyle beytülmalin imkânlarından yararlanmak sakınca taşımaz. Netice itibariyle, eğer sizin beytülmalde yapmış olduğunuz şahsi tasarruf belirtilen iki şekilden biriyle olmuşsa, bu hususta sizin üzerinizde bir şey yoktur. Ama beytülmalin mallarından standart dışı bir istifadede bulunmuşsanız veya izin verme hakkına sahip bir şahsın izni olmaksızın normal miktarın üstünde bir istifadeniz olmuşsa, bunun sorumlususunuz ve aynısını mevcut olması durumunda beytülmale geri döndürmelisiniz. Eğer telef olmuşsa, karşılığını vermelisiniz ve aynı şekilde ücreti olması durumunda ondan istifade etmenin ücretini de beytülmale ödemelisiniz.[1]
[1] Ecubetü’l-İstiftaat, tercüme-i Farsi, s. 515.