Gelişmiş Arama
Ziyaret
7909
Güncellenme Tarihi: 2011/11/21
Soru Özeti
İhtiyat esasınca fetva vermek ne demektir ve bunda başka bir müçtehide müracaat etme hakkı var mıdır?
Soru
İhtiyat esasınca fetva vermek ne demektir ve bunda başka bir müçtehide müracaat etme hakkı var mıdır? Müstehap ve farz türleri dışında başka ihtiyat çeşitleri var mıdır?
Kısa Cevap

İhtiyat hadis metinlerinden alınan bir kavramdır. Bu kavram hem mukallidin ameli ve hem de müçtehidin fetvası hakkında kullanılmaktadır. Her yükümlü ya müçtehit olmalı ya da bir müçtehidin mukallidi olmalı veyahut (müçtehitlerin görüşlerini yeterli derecede biliyor ve onlara hâkimse) ihtiyat etmelidir. Bu kavramın müçtehit hakkındaki kullanımı üç konudadır:

1. Farz ihtiyat.

2. Müstehap ihtiyat.

3. İhtiyat esaslı fetva vermek.

Eğer taklit merciinin bir takım nedenlerden ötürü bir meselede fetvası yoksa ve farz ihtiyat belirlemişse, mukallit onu terk edemez; bilakis farz ihtiyata göre amel edebilir veya bu meselede “el-a’lem fel’a’lem” [1] kaidesine riayet ederek başka bir taklit merciine müracaat edebilir. Bu ihtiyat “en ihtiyatlı olan”, “sorun vardır”, “sorun taşımaktadır” ve “düşündürücüdür” gibi tabirlerle ifade edilir. Ama ilkönce kendi fetvasını beyan eder ve ondan sonra meselede ihtiyat ederse, bu müstehap ihtiyat olarak adlandırılır. Bu ihtiyatta ameli terk etmek mukallit için caizdir. Elbette onu yerine getirmek sevap ve ecir taşımaktadır. Bu esasla farz ihtiyatta mukallit kendi merciinin ihtiyatına göre amel etmek ile başka bir merciinin görüşüne başvurmak arasında özgürdür, ama müstehap ihtiyatta mukallit müstehap ihtiyata göre amel etme ile onunla beraber olan fetvaya göre amel arasında muhayyerdir. Mesela bir müçtehit namazın üç ve dördüncü rekâtında ayaktayken dörtlü tesbihi ( «سُبْحانَ اللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ لا إِلهَ إِلّا اللَّهُ وَ اللَّهُ اکْبَرُ» ) bir defa söylemenin farz ama ihtiyatın üç defa söylemek olduğunu belirtebilir. Burada mukallit ihtiyata göre (üç defa dörtlü tesbihi söylemek) amel etmek ile onunla birlikte olan fetvaya (bir defa dörtlü tesbihi söylemek) göre amel etme arasında muhayyerdir. Bazen müçtehit ihtiyat edilmesi gereken yerlerde, ihtiyat esasınca fetva verir; örneğin abdest konusunda kollar dirseklerden aşağıya doru yıkanmalıdır denmektedir. Ama dirseklerin de tam bir şekilde yıkandığından emin olmak için müçtehit ihtiyat açısından onun biraz yukarısından yıkanmalıdır diye söyler. Müçtehit bu ihtiyatı gerekli görmekte ve ona göre fetva vermektedir. Mukallidin bu ihtiyatta başka bir müçtehide müracaat etmeye hakkı yoktur. Farz ihtiyatın tersinedir bu durum; zira bu husus ihtiyat esasınca fetvadır ve bir başkasına müracaat edilebildiği fetvada ihtiyat değildir. Müçtehidin bir meselede ihtiyat etmesi, onun çıkarımda bilgisiz ve yetersiz olduğunun delili değildir; bilakis onun takva, sakınma ve derin bilincinin göstergesidir. Müçtehit zahir esasınca ve ilmî açıdan ve de fıkhî ve dinî konularda derinleşmek suretiyle Allah’ın hükmünü elde etmekte, ama kanıtsal kitaplarda beyan edilen bir takım nedenlerden ötürü fetva vermekten sakınmaktadır. Bu nedenlerden bir tanesi şudur: Bir meselede tüm fakihler veya meşhur, ıstılahta icma olarak adlandırılan ortak bir görüş bildirmiştir veya onların ekseriyeti meşhur olarak adlandırılan ortak bir görüş taşımaktadır. Müçtehit ise mesela onların görüşüne ters düşen bir anlayış ve çıkarıma ulaşmıştır, ama takva ve ihtiyat açısından onların görüşleri karşısında kendilerine duyduğu saygı ve biçtiği değer sebebiyle fetva vermekten çekinmektedir. Çünkü onların görüşü doğru olabilir. Bu fetva vermeden çekinme “farz ihtiyat” kalıbında beyan edilmektedir ve çok açık olduğu üzere müçtehide fetva vermek de farz değildir. [2]

İlgili başlıklar:

Taklit Merciinin Değiştirilmesi, Soru: 3309 (Site: 3867).

Yaşayan Taklit Merciden Başka Bir Müçtehide Geçmenin Caiz Oluşu, Soru: 2282 (Site: 2390).

En Bilgili Müçtehit Ve En Bilgili Olmayandan Geçişin Niteliği, Soru: 2077 (Site: 2024).

Taklit Merciinin Seçimi, Soru: 2820 (Site: 3024).

Taklitte Ayrıcalık, Soru: 13230 (Site: 12984) .



[1] Bu iki kavram (Arapçada) ilim kelimesinden türemiş üstünlük kipidir. Bu ıstılah en çok taklit merciinin bir meselede farz ihtiyat ilan ettiği yerde kullanılır. Bunun manası mukallidin ilmi kendi taklit merciinden daha az ve diğer mercilerden fazla olan bir başka müçtehidin fetvasına göre amel edebilmesidir. Eğer ikinci merci de aynı meselede farz ihtiyat görüşündeyse, aynı şekilde ilmi ikinci merciden az ve diğer mercilerden çok olan üçüncü bir mercie müracaat edebilir.

[2] İktibas ez payıgay-ı Hovze Net.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    7541 Tefsir 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
    7925 Masumların Siresi 2010/02/06
    İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz ...
  • Bir süredir tüm inançlarımı elden vermişim ve akıbetimden korkuyorum. Ne yapmalıyım?
    5362 Pratik Ahlak 2011/10/29
    Genel itibariyle gençler eleştirme ve şüphecilik ruhiyesine sahiptirler. İnançlar bazında gençler arasında şüpheciliğin var olması doğal bir durumdur. Ama sonuçta bu sorulara cevap bulunmasının gerekli olduğuna teveccüh edilmesi gereklidir. Bu dönemlerde insanı kendi istediği hedefler doğrultusunda yönlendirmek şeytan ve şeytanın vesveseleri çok çok fazlalaşır.
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6873 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    15686 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5270 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7255 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Ayetleri birbirini nefyeden ve düzelten Kur’an nasıl insana daima yol gösterebilir?
    10397 Kur’anî İlimler 2010/03/13
    Kur’an kendi tanıklığıyla evrensel bir kitaptır: ‘Bu ancak alemlere bir öğüttür.’Belli bir zaman, mekan ve millete ait değildir: ‘Korkutucudur insanları.’Allah’ın nazil ettiği ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23184 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Nehc’ül Belağa’nın altıncı mektubuna göre üç halifenin hilafeti resmilik kazanaz mı?
    11346 Eski Kelam İlmi 2008/08/18
    Continue... ...

En Çok Okunanlar