Please Wait
7909
- paylaşmak
İhtiyat hadis metinlerinden alınan bir kavramdır. Bu kavram hem mukallidin ameli ve hem de müçtehidin fetvası hakkında kullanılmaktadır. Her yükümlü ya müçtehit olmalı ya da bir müçtehidin mukallidi olmalı veyahut (müçtehitlerin görüşlerini yeterli derecede biliyor ve onlara hâkimse) ihtiyat etmelidir. Bu kavramın müçtehit hakkındaki kullanımı üç konudadır:
1. Farz ihtiyat.
2. Müstehap ihtiyat.
3. İhtiyat esaslı fetva vermek.
Eğer taklit merciinin bir takım nedenlerden ötürü bir meselede fetvası yoksa ve farz ihtiyat belirlemişse, mukallit onu terk edemez; bilakis farz ihtiyata göre amel edebilir veya bu meselede “el-a’lem fel’a’lem” [1] kaidesine riayet ederek başka bir taklit merciine müracaat edebilir. Bu ihtiyat “en ihtiyatlı olan”, “sorun vardır”, “sorun taşımaktadır” ve “düşündürücüdür” gibi tabirlerle ifade edilir. Ama ilkönce kendi fetvasını beyan eder ve ondan sonra meselede ihtiyat ederse, bu müstehap ihtiyat olarak adlandırılır. Bu ihtiyatta ameli terk etmek mukallit için caizdir. Elbette onu yerine getirmek sevap ve ecir taşımaktadır. Bu esasla farz ihtiyatta mukallit kendi merciinin ihtiyatına göre amel etmek ile başka bir merciinin görüşüne başvurmak arasında özgürdür, ama müstehap ihtiyatta mukallit müstehap ihtiyata göre amel etme ile onunla beraber olan fetvaya göre amel arasında muhayyerdir. Mesela bir müçtehit namazın üç ve dördüncü rekâtında ayaktayken dörtlü tesbihi ( «سُبْحانَ اللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ لا إِلهَ إِلّا اللَّهُ وَ اللَّهُ اکْبَرُ» ) bir defa söylemenin farz ama ihtiyatın üç defa söylemek olduğunu belirtebilir. Burada mukallit ihtiyata göre (üç defa dörtlü tesbihi söylemek) amel etmek ile onunla birlikte olan fetvaya (bir defa dörtlü tesbihi söylemek) göre amel etme arasında muhayyerdir. Bazen müçtehit ihtiyat edilmesi gereken yerlerde, ihtiyat esasınca fetva verir; örneğin abdest konusunda kollar dirseklerden aşağıya doru yıkanmalıdır denmektedir. Ama dirseklerin de tam bir şekilde yıkandığından emin olmak için müçtehit ihtiyat açısından onun biraz yukarısından yıkanmalıdır diye söyler. Müçtehit bu ihtiyatı gerekli görmekte ve ona göre fetva vermektedir. Mukallidin bu ihtiyatta başka bir müçtehide müracaat etmeye hakkı yoktur. Farz ihtiyatın tersinedir bu durum; zira bu husus ihtiyat esasınca fetvadır ve bir başkasına müracaat edilebildiği fetvada ihtiyat değildir. Müçtehidin bir meselede ihtiyat etmesi, onun çıkarımda bilgisiz ve yetersiz olduğunun delili değildir; bilakis onun takva, sakınma ve derin bilincinin göstergesidir. Müçtehit zahir esasınca ve ilmî açıdan ve de fıkhî ve dinî konularda derinleşmek suretiyle Allah’ın hükmünü elde etmekte, ama kanıtsal kitaplarda beyan edilen bir takım nedenlerden ötürü fetva vermekten sakınmaktadır. Bu nedenlerden bir tanesi şudur: Bir meselede tüm fakihler veya meşhur, ıstılahta icma olarak adlandırılan ortak bir görüş bildirmiştir veya onların ekseriyeti meşhur olarak adlandırılan ortak bir görüş taşımaktadır. Müçtehit ise mesela onların görüşüne ters düşen bir anlayış ve çıkarıma ulaşmıştır, ama takva ve ihtiyat açısından onların görüşleri karşısında kendilerine duyduğu saygı ve biçtiği değer sebebiyle fetva vermekten çekinmektedir. Çünkü onların görüşü doğru olabilir. Bu fetva vermeden çekinme “farz ihtiyat” kalıbında beyan edilmektedir ve çok açık olduğu üzere müçtehide fetva vermek de farz değildir. [2]
İlgili başlıklar:
Taklit Merciinin Değiştirilmesi, Soru: 3309 (Site: 3867).
Yaşayan Taklit Merciden Başka Bir Müçtehide Geçmenin Caiz Oluşu, Soru: 2282 (Site: 2390).
En Bilgili Müçtehit Ve En Bilgili Olmayandan Geçişin Niteliği, Soru: 2077 (Site: 2024).
Taklit Merciinin Seçimi, Soru: 2820 (Site: 3024).
Taklitte Ayrıcalık, Soru: 13230 (Site: 12984) .
[1] Bu iki kavram (Arapçada) ilim kelimesinden türemiş üstünlük kipidir. Bu ıstılah en çok taklit merciinin bir meselede farz ihtiyat ilan ettiği yerde kullanılır. Bunun manası mukallidin ilmi kendi taklit merciinden daha az ve diğer mercilerden fazla olan bir başka müçtehidin fetvasına göre amel edebilmesidir. Eğer ikinci merci de aynı meselede farz ihtiyat görüşündeyse, aynı şekilde ilmi ikinci merciden az ve diğer mercilerden çok olan üçüncü bir mercie müracaat edebilir.
[2] İktibas ez payıgay-ı Hovze Net.