Gelişmiş Arama
Ziyaret
58044
Güncellenme Tarihi: 2009/09/22
Soru Özeti
İnsan ne yapacağını bilmediği ve endişe içinde olduğu zaman istihare edebilir mi?
Soru
İnsan kararsız kalınca ve kafasında birçok soru ve endişeler olduğu zaman istihare edebilir mi?
Kısa Cevap

İslam’a göre, karar alınacağı zaman, bu iş, birinci derecede insanın akıl ve düşüncesinin görevidir. Karar almak istendiğinde akıl yeterli olmazsa “meşveret” edilmesi gerekir ve meşveret gerçeği bulmaya ve sağlıklı düşünmeye yardımcı olur ve başkalarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanma imkanını sağlar.

 

İnsan tefekkür ve meşveretten sonra yine tereddütte kalırsa burada akıl ve din tereddüdün giderilmesi için başka bir meşvereti önerir. O da herkesin menfaatini isteyen, bilen ve merhametli olan Allah’la meşverettir. Böyle bir meşverete İslam kültüründe “İstihare” denir. İstihare ise en iyisini istemek ve hayrı talep etmek demektir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için istihare ve onun İslam’da ki yeri hakkında ki bazı konulara değinmek gerekir:

 

İslam, insan karar alacağı zaman, bunun, birinci derecede batını hüccetin (aklın) vazifesi olduğunu bildirmektedir. İslam’a göre akıl, Allah’ın insana verdiği en büyük nimettir. İnsan aklın ışığıyla yaşamında karşılaştığı karanlıklardan kurtulabilir, sorun ve tehlikelerden korunabilir. Kur’an, akıla ve ondan faydalanmaya çok tavsiye etmiştir. Kur’an’a göre en aşağılık insan işleri akla uygun olmayan insandır.[1] Hz.Ali (a.s), peygamberlerin gönderiliş nedenlerinin en önemlilerinden birinin insanların akıllarını diriltmek olduğunu söylemektedir.[2] Akla dayanmak ve bu yol gösteren ışıktan faydalanmak o derece de önemli ki İslam onu şer’i hükümlerin kaynaklarından biri saymaktadır.

 

Yine dini öğretilerde karar almada etkili olan başka etkenlerde var ki, onlarda akla gerçeği bulmada ve sağlıklı düşünmede yardımcı olmaktadırlar. Bu etkenlerin en önemlisi “meşverettir.” Meşveret, toplu düşünme olup insanın tek başına çözemediği bir çok düğümü çözmektedir. Meşveretle aklın eksikliği giderilmektedir. Başkalarının yıllarca zahmet çekerek elde ettiği değerli bilgi ve tecrübelere kolayca ulaşabilmektedir.

 

Ama bazen olur ki, tefekkür ve meşveretten sonra da tereddüt ve şüphe giderilememiştir. Burada akıl ve din başka bir meşveret şeklini de öneriyor. O da kulların iyilik ve kötülüğünü bilen, herkesin hayır ve menfaatini isteyen ve varlık aleminin her şeyini bilen yüce bir güçle ya yüce Allah ile meşveret etmek. Bu tür bir meşverete İslam kültüründe “istihare” denir. İstihare yani iki işin en iyisini istemek, hayrı talep etmek, iyi olanı aramaktır.[3] Bundan dolayı, istihare edenin içi ve ruhu ne kadar saf ve temiz olursa istiharesine de o kadar çok güven doğar.

 

Ancak istiharenin iki manası vardır. Biri asıl manası olan Allah’tan hayrı dilemektir. Bu tür istihareden rivayetlerde daha çok bahsedilmiştir. Bu gerçekte duanın dallarından olup yalnızca tereddüt ve şüpheye özgü değildir. Gerçekte bütün işlerde Allah’tan yardım dilemek ve işleri Ona havale etmektir. İmam Sadık (a.s) Allah-u Teala’nın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kulumun bedbahtlıklarından biri, işlerini benimle istihare etmeden (hayrı talep etmeden) yapmasıdır.”[4] Dolayısıyla böyle istihareler tereddüdü gidermek için değildir. Bir işin bütün merhalelerinde iyi, beğenilmiş bir yöntemdir.

 

İstiharenin ikinci manası tereddütten kurtulmak için Allah’tan hayrı talep etmektir. Bu tür istihare şüphe ve tereddüt de geçerli olur. Bu ikinci istihare için üç tavır ve yaklaşım vardır:

 

a) Bir meselenin üzerinde bir inceleme, araştırma yapmadan ve düşünmeden işlerini yalnızca istihare yoluyla karara bağlamak.

 

b) İstihareyi kabul etmeyip sırf akla dayanmak.

 

c) Aklın konumunu ve meşveretin önemini kabul etmenin yanı sıra istihareye de yeri gelince ve şartları oluşunca baş vurmak. Bu görüşe göre, istihare insanın kendi düşüncesiyle ve meşveretle tereddüdünü gideremediği durumlar için söz konusu olur. Buna gore istihare meşru olan iki yoldan biri seçmede karar alınamadığı durumlar için söz kousu olur; istihare ile ne helali haram ediyor, ne farz olmayanı farz ediyor, ne de bir hükmü değiştiriyor. Yanlızca istihare onu tereddütten çıkarıyor.

 

Rivayetlerde istihareye ve yöntemlerine çok işaret edilmiştir.[5]

 

Dolayısıyla, insan düşündükten, tecrübeli ve uzman kişilerle meşveret ettikten sonra kararsız kalmışsa, istihare (Allah ile meşveret) ederek karar alabilir ve kendisini şaşkınlıktan kurtarbilir.

 

Kitap açmak konusuna gelince bundan kasıt istihare ise hükmünü söyledik, ama başka şey ise onun meşru olduğuna dair bir delil yoktur.



[1] -Enfal/22

[2] -Nehc-ul Belağa, 1.hutbe

[3] - Ferheng-i Muin ve Munteh-al İreb, İstihare kelimesi.

[4] - Vesail-uş Şia, c.8, s.79

[5] - Bihar-ul Envar, c.91, s.222; Vesail-uş Şia, İstihare babı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar