Gelişmiş Arama
Ziyaret
9634
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
Soru
inhirafa ve sapmaya duçar olmayacak farziyesini göz önünde bulundurarak evlilik terk edile bilinir mı? Zira her kimden sorulmuşsa evliliğin baş belası olduğunu söylemiş. Benim kanatimce fakirlere, anne ve babaya nafakanın verilmesi eş ve çocuklara verilecek nafakadan daha iyidir.
Kısa Cevap

Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ediyor.[i]

Rivayetlerde evlilik ile dinin yarısı korunacağı söz edilmektedir. Evli olan bir kimsenin kıldığı namaz evli olmayan bir kimsenin kıldığı namazdan yetmiş derece daha üstün olduğunu söyleyen rivayetler de var olmaktadır.

Evet! Diğer işlerin sorumluluk getirdiği gibi evlilikte sorumluluk ve yükümlükük getiren bir ameldir. Hatta bezen kendisiyle birlikte bazı sorunları da getiriyor. Ama insanın insannlığına ve şahsiyetine ait tekamülü de bu sorumluluk ve yükümlülük ardından ve akabetinden getiriyor. Elbette evliliğin insanın insanlık ve şahsiyetine kazandıracağı tekamül türü başka hiçbir yolla kaznılması imkansız olduğu da bilinmelidir. Ayriyetten evliliğin bir çok faydaları da vardır. İslamin nurani öğretilerinde bu faydalara değinilmitir. Biz burada bazılarına işaret ediliyor:

1-   Neslin bekası,

2-   Ruhsal sükünet ve huzur,

3-   Rızkın artması,

4-   İnsanın doğal ve cinsel ihtiyaçlarının giderilmesi.



[i]  "Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir". (nur 32).

Ayrıntılı Cevap

Evlilik yaratılışın güzelliklerinden bir güzellik ve bütün kavim ve milletlerin kesinleşmiş geleneklerinden bir gelenektir. İslam dininde de evliliğe çok önem verilmiş ve farklı yönlerden bu olguya bakılmıştır. Öyle ki, hiçbir şeyle değiştirilmeyecek bir mesele konumunda olduğunu şeklindedir. İslamı en yüksek derecede anlayan imamlar (a.s.) ve evliyaullahların pratik hayatları bu sözü güçlü bir şekilde teyit etmektedir. Biz burada konuyla alakalı olarak islamın görüşünü iki mihver etrafında ele alacağız.

1-   İslamda evliliğin önemliliği;

islamda evlenmek vacip olmamış olmasıyla birlikte çok şiddetli bir şekilde tekid edilmiştir. Peygamber (s.a.a.) ve masum imamlardan (a.s.) evliliğin önemliliği hakkında bir çok rivayetler nakil edilmiştir. İmam Bakır (a.s.) peygamberden (s.a.a.) nakil ederek şöyle buyuruyor: "islam dininde Allah katında evlilikten daha sevilir bir bina ve yuva söz konusu değildir"[1] hz. İmam Sadık (a.s.) müminin emiri olan hz. Aliden şöyle nakl ediyor: "evleniniz! Zira Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "benim yöntemimi ve sünnetimi yaşamak isteyen kimseler bilmelidirler ki evlenmek ve kendileri için eş seçmek benim sünntim ve yaşama tarzımdır".[2]

İslamda evlilik meselesine o kadar önem verilmiş ve dikkate alınmıştır ki, bazı rivayetlerde evliliğin gerçekleşmesiyle kişinin dinin yarısnı korumakla denklikte tutulmuştur. Evlilik ile kişi dinin yarısını elde etmiş oluyor.[3] Yani mümin olan bir kimsenin şahsiyeti evlilik ile bir mertebeye varıyor ki, dininin yarısını koruyor olacaktır. Bazı rivayetlerde, "evli olan bir kimsenin kıldığı iki rekaat namazın fazileti, evli olmayan bir kimsenin kıldığı yetmiş rekat namazdan daha üstün olduğu". denilmektedir [4]

İslam dinindeki bütün bu tekit ve vurgular islam dininin evliliğe ve aile yavasının kurulmasına olağan üstü bir şekilde önem verdiğini göstermektedir. Bu bina ve yuvada salim, sağlam ve ilahi bir toplumun vücuda gelmesi için ilk çekirdekleri şekilleniyor. İslam dini evliliğin aslının gerçekleşmesine vurgu ve tekit yaptığı ve ona önem verdiği gibi evliliğin niteliği ve nasıl gerçekleşmesi ve nasıl devam edilmesi hakkında da önemli konular ortaya atmış ve bilgiler vermiştir. Onlara da dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan evlenmemek ve bekarlık da islam dininde kınanmış ve kötülenmiştir. Asri saadette Ashaptan bir kısım sahabe kadıları kendilerine haram kılıp gece ve gündüz ibadetle meşgul oldular. Ümmü Seleme, bu kişilerin hanımları vesilesiyle bunların bu durumundan haberdar oluyor ve peygambere (s.a.a.) durumu bildiriyor. Peygamber (s.a.a) hemen bu eylemde bulunan sahabelerin yanına gidiyor ve şöyle buyuruyor:"hanımlardan fasıla alıyorsunuz? Ben kendim ise evlenmiş ve kadınları terk etmiyorum…"[5]

Bu vurgu ve tekitlerin tümü islam dinindeki bu yuvanın çok önemli olduğunu göstermektedir. Öyle ki fakih ve müctehitler islamdaki var olan bu vurgudan evlenmenin müstahap olduğu hükmünü çıkarmışlardır.

2-   İslamda evliliğin faydaları:

Evlilikte bir çok faydalar söz konusudur. İslam dininin nurani öğretilerinde bu faydalara işaret edilmiştir. Burada bunların bir kısmına işaret ediyoruz:

a)   Neslin bekası: beşeri toplumlarda evlilik olmazsa veya en azında kayda değer bir durumda azalırsa insan nesli tedrici olarak aradan yok olup gider ve neticede insanlığın kurmuş olduğu büyük medeniyetler de biter. Netice itibariyle mümin ve salıh insanların kalınması da yok olma tehlikesiyle yüz yüze geliyor. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "neden müminler evlenmiyorlar. Ve bu yolla çocukalar yapmıyorlar ki bu çocuklar "lailahe illallah" zikrini yaparak yeryüzünü bu zikirle ağırlaştırmış olsunlar?"[6]

b)   Ruhsal taadul ve sükünet; islam dininin dikkate aldığı psikolojinin tartışmaz kabullerinden birisi evliliğin insanda sağladığı psikolojik rahatlama ve ruhsal huzur ve taaduldur. Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: " Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir"[7] İmam Sadık ta (a.s.) şöyle buyuruyor: "hiç kimse, salıh bir eşe sahip olan bir kimsenin bu salih hanım vasıtasıyla elde ettiği faydayı elde edemez. (salih olan hanımın özellikleri şunlardır:kocası ) Onu gördüğünde seviniyor, o kadından uzaklaştığında kadın onun malını koruyor".[8]

c)   Rızkın fazlalaşması; evlilik, evliliğe olan yüzeysel bakış ve tasavvurların, -ki bazıları evliliği sermayenin paylaşımı, tüketimin fazlalaşması şeklinde görür ve yorumluyorlar-, tersine islam dini evliliği bereketli ve rızkın fazlalaşmasına neden olduğunu savuniyor. Allahu teala şöyle buyuruyor: "Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir".[9] Bir çok rivayette, evlilik rızkın fazlalaşmasına neden olduğunu söylemektedirler: Allahın resulü (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "evleniniz. Zira (evlenmekle) rızkınız artıyor"[10] Yaklaşık evlenen her kes evlenmekle birlikte bazı sorunların söz konusu olduğunu kabul etmekle birlikte rızıklarının bekarlık döneminkinden daha da fazlalaştığını ve maddi durumlarının daha da iyileştiğini itraf ediyor. Elbette genellikle bu gibi sosyal meselelerde tabii olarak bazı istisnaların olması ve yaşanması da normaldır.

d)   İnsanın doğal ve cinsel ihtiyaçlarının gidermesi: muhalif cinse temayul etme duygusu insanın cinsel durumlarındandır. Bu cinsel durumlarda ifarat veya tafrit etmek insan için hem ruhsal ve hem de cisimsel olarak bir çok zararlar söz konusudur. İslam dini bu cinsel ihtiyaçları temin etmek için evliliği meşru kılmış ve (nasıllığını) beyan etmış. Böylece insan ham onurlu ve hayanın perdesini yırtmadan kendi cinsel ihtiyaçlarını temin ediyor ve hem toplum ve camianın salim kalmasına katkıda bulunuyor. Görüldüğü gibi yukarıdaki açıklamar cinsel ve ahlaki inhiraftan kurtulmak evliliğin faydalarından birisi olduğunu söylemekte ve bunun yanı sıra bir çok eserlerinin ve bereketlerinin var olduğunu beyan etmektedir. İnsan kendini bu faydalardan ve bereketlerden mahrum bırakması kesinlikle doğru değildir. Bilinmelidir ki evlilik insanın şahsiyeti ve insanın insanlığıyla alakalı tekamülü akabetinde getiriyor ve evlilikle elde edilen bu kemal ve tekamül başka hiç bir yolla elde edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle sonuç itibariyle şunu söylemek lazım: fakirlere, anne ve babaya infak etmek çok değerli ve benimsenilen bir iş olduğunu kabul edilmetedir, ancak evliliğin getireceği faydaların, bereketlerin ve semerelerin hiç birisnin yerini kesinlikle dolduramiyor.



[1] AMULİ, şeyh Hur, "vesailu'ş-şia" neşri alu'l-beyt, c. 20, s. 13.

[2] A.g.e. s. 15.

[3] A.g.e. s. 17, Peygamber (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "her kim evlenirse dininin yarısını elde etmiştir".

[4] A.g.e. c. 20, s. 20; "hisal" kitabiında şöyle nakil edilmiştir: "evli olan bir kimsenin kıldığı iki rekat namazın fazileti bekar olan bir kimsenin kıldığı yetmiş rekat namazdan daha çoktur.

[5] A.g.e. s. 21.

[6] A.g.e. s. 14.

[7] Rum, 21.

[8] A.g.e. s. 20, s. 20.

[9] Nur, 32.

[10] A.g.e. s. 20, s. 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar