Gelişmiş Arama
Ziyaret
10384
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Haftanın günlerde kılınan müstehap namazlar, bidat sayılan Duha namazı ile ne gibi bir farklılık taşır?
Soru
Seyit b. Tavus hadisi esasınca, güneşin doğması ile zail olması arasındaki saatlerde kılınan hafta içindeki müstehap namazlar ile bidat sayılan Duha namazı arasında fark nedir?
Kısa Cevap

Duha namazı Şia’nın görüşünde bidattir. Elbette Cuma günü müstesnadır. Bazı Ehlisünnet mensupları da onu bidat bilmektedir. Ama haftanın günlerindeki namazlar bidat değildir ve şer’i olarak müstehaptır; zira Seyit b. Tavus hafta içinde kılınan müstehap namazlarla ilgili hadisi, Duha namazı başlığıyla değil, bilakis hafta günlerindeki namaz olarak nakletmiştir ve bu ayrı bir başlıktır. Bildiğimiz üzere Duha namazının bidat olması, bu vaktin (güneşin doğmasından batışına kadar) kendi başına müstehap bir namaza sahip olmasına inanmamız durumunda geçerlidir. Ama bir namaz başka sıfatlar ile örneğin nafilenin kazası, mescide saygı ve hafta günleri gibi sıfatlarla bu vakitte kılınırsa bidat sayılmaz.  

Ayrıntılı Cevap

Cevaba girmeden önce bidatin ıstılah manasına dikkat etmek gerekir: Bidat, gerçekte din ve şeriatın cüzü olmayan ve İslam kanun ve buyruklarının hiçbirisi ile bağdaşmayan ve uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir.[1]

A. Duha Namazının Bidat Oluşu

Duha namazı Şia’nın görüşünde bir bidattir[2] ve Ehlisünnete mensup bazıları da onu bidat bilmiştir. Aşağıda Ehlisünnet kaynaklarında bulunan rivayetlerin bir numunesi aktarılacaktır:

1. Muarrek Acli şöyle demektedir: Abdullah bin Amr’dan sen Duha namazını kılıyor musun diye sordum ve kendisi hayır dedi. Baban kılıyor mu diye sordum, kendisi hayır dedi. Ebu Bekir bu namazı kılıyor mu diye sordum, hayır dedi. Allah Resulü bu namazı kılıyor mu diye sordum ve kendisi sanmıyorum diye cevap verdi.[3]   

2. Abdullah bin Amr Duha namazının bidat olduğunu söylemiştir.[4]

3. Eba Said bin Nafi’i şöyle demektedir: Allah Resulünün sahabelerinden olan Ebu Beşir Ensari güneşin doğduğu esnada Duha namazını kılarken beni eleştirdi ve bu namazı kılmaktan beni sakındırdı. Sonra şöyle söyledi: Allah Resulü şöyle buyurmuştur: Güneş zail oluncaya dek Duha namazını kılmayın.[5]

B. Hafta Günleri Namazlarını Kılmak:

Şia inancına göre masum imamlardan nakledilen hadisler şer’i delil ve hüccettir. Bu yüzden Duha namazı dışında başka sıfatlar ile anılan hafta günleri namazları bidat değildir, şer’i müstehaptır. Seyyit b. Tavus bu rivayeti İmam Askeri’den (a.s) ve kendisi de atalarından nakletmiştir.[6] Bu rivayette şöyle buyrulmaktadır: Aktarıcı hangi vakitte bu namazları (hafta günleri) kılalım diye sorar ve İmam cevap olarak güneşin doğmasından yükselmesine çıkmasına dek diye buyurur. Bu rivayetten belirtilen namazların bidat sayılan Duha namazı olduğu anlaşılmış olabilir! Ama bidat olan şey, şer’i bir delil olmaksızın bu zaman için (güneş doğmasından batmasına kadar) özel bir özellik göz önünde bulundurmamızdır. Aksi takdirde başka bir sıfatla bu zamanda namaz kılmak sakıncasızdır. Örneğin mescide saygı duyma namazı[7], nafile namazların kazası[8] ve farz namazların kazasını her zamanda kılmak mümkündür. “Cuma günü nafileleri” de Duha namazının bidat olarak kılındığı bu vakitte kılınmalıdır. Cuma gününde bu namazı kılmanın caiz oluşuna delalet eden rivayetlerin bir kısmı şunlardan ibarettir:

1. Süleyman bin Halit şöyle demektedir: İmam Sadık’tan (a.s) Cuma gününde nafile namaz kılmak hakkında bir soru sordum ve kendisi güneşin batmasından önce altı rekât ve batması esnasında da iki rekât diye buyurdu.[9]

2. Allah Resulü Cuma günü dışında güneşin doğuşu ve batışı esnasında nafile namazı kılmayı yasaklamıştır.[10]

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Nafile namazı Cuma gününün dışında günün ilk yarısında kılınmaz.[11]

Bundan dolayı Duha namazı, özel bir sıfat taşımaksızın yılın tüm günlerinde bu vakitte (güneşin doğmasından batışına dek) kılınması durumunda bidattir. Ama başka sıfatlar ile ve şer’i bir delilin bulunması durumunda bu zamanda kılınırsa bidat sayılmaz.

 


[1] Daha fazla bilgi için; Bid’at ve ölçüsü, soru: 10562 (Site: tr10508) müracaat ediniz.

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, El- Kafi, c: 3, s: 453, Muhakkik ve Musahhih: Ali Ekber Gaffari, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k; Saduk Kummi, Muhammed bin Ali bin Babıveyh, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 2, s: 137, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvum, 1413 h.k.  

[3] Makrizi, Takiyu’d Din, İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18, Daru’l Kitabi’l İlmiye, Beyrut, çapı evvel, 1420 h.k; Esed Eş- Şeybani, Ahmet bin Muhammet bin Hanbel, Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 8, s: 377, muhakkık: Şuayb El- Ernevut, Adil Mürşit ve diğeran, Müessesei Er- Risale, çapı evvel, 1421 h.k. 

[4] İmtau’l Esmai bima Lin Nebi mine’l Ehvali ve’l Emvali ve’l Hufde, c: 13, s: 18.

[5] Müsnedi Ahmed bin Hanbel, c: 36, s: 213.

[6] Seyyit bin Tavus, Cemal El Usbu’u, s: 40 ve 43, İntişaratı Rezi, Kum.

[7] Saduk, Muhammed bin Ali, Men la Yahzeruhu’l Fakih, c: 4, s: 3, hadis 4968, İntişaratı Camiayı Müderrisin, Kum, 1413 h.k.

[8] Tusi, Muhammet bin Hasan, Tehzibu’l Ahkam, c: 2, s: 175, hadis 154, Daru’l Kitabı İslamiye, Tahran, 1365.

[9] a.g.e, c: 3, s: 11, hadis 37.

[10] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c: 80, s: 153, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[11] Tehzibu’l Ahkam, c: 3, s: 13, hadis 44.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar