Please Wait
5519
Hac dinin rükün ve zorunluluklarından biridir. Haccın farz olduğunu kabul etmekle birlikte onu terk etmek büyük günahlardan biridir ve inkâr ederek onu terk etmek de dinden çıkmaya neden olur. Şeyh Kuleyni (r.a) muteber bir kanalla Hz. Sadık’tan (a.s) şöyle nakletmektedir: “Zorunlu bir ihtiyaç veya hasta olarak geride kalmak veyahut hükümdarın engellemesi olmaksızın bir insan ölür ve İslam haccını yerine getirmezse, böyle bir şahıs ölüm halindeyken Yahudilik ve Hıristiyanlık üzerine ölecektir.”[1] Birkaç şartla hac insana farz olur:
1. Erginlik (şerî sorumluluk yaşı oğlanlar için kameri on beş tam yıl, kızlar için ise kameri dokuz tam yıldır).
2. Akıl.
3. Özgür olmak.
4. Ekonomi, beden sağlığı, güç, yolun açık ve serbest olması, vaktin geniş ve yeterli olması açılarından kudret taşımak. Ekonomik kudret bağlamında malın miras kalması veya başka bir yoldan gelmiş olması arasında bir fark yoktur. Diğer kudret şartlarının da tahakkuk etmesiyle hac kendisine farz olur. Buna göre, kadın bu mirası hacca harcamayla yaşamında bir sorun ve problem ile karşılaşmıyorsa, hac kendisine farz olur.[2]