Please Wait
20844
Şeytanın, insanların yoldan çıkartılması ve saptırılmasındaki rolü sadece davet etmekle sınırlıdır ve diğer yandan insanın tekâmüle ermesi, her zaman için zıtlıklar, çelişkilerden ve çekişmelerden geçmekle gerçekleşmektedir. Bu yüzden en mükemmel bir düzende böyle bir varlığın yaratılması boş ve yersiz olarak algılanmamaktadır. Tam tersine böyle bir varlığın olması hayır ve hikmet üzere kurulu ilahi düzende gereklidir.
Allah-u Teala Şeytanı, şeytan olarak yaratmadı. O, yıllarca (6 bin yıl)[1] melekler ve ibadet ehliyle beraberdi, ama sonraları tekebbüre düşmesi sonucu, kendi isteğiyle itaatsizlik ve sapıklık yolunu seçmiş ve Allah’ın rahmetten de uzaklaşmıştır.
Şeytanın varlığı, imanlı ve doğru yoldan gitmek isteyenler için zararlı değildir. Tam tersine ilerlemeleri ve tekâmüle ermeleri için bir vesiledir. Çünkü tekâmüle ermek ve ilerlemek, her zaman için zıtlıklar, çelişkilerden ve çekişmelerden geçmekle gerçekleşmektedir..[2]
Şeytanın bu âlemdeki rolü, batıla doğru bir davetçi rölüdür; yani Şeytan, insanları sadece sapıklığa ve yoldan çıkmaya çağırmaktadır. Allah-u Teala, ona nefislere hâkim olma gücü vermemiştir. “Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rabbine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur.”[3] Bundan dolayı kıyamet günü bir grup insan, şeytan kendilerini saptırdığını iddia ettiklerinde onunla yüz yüze geldiklerinde, şeytan onlara dönerek şöyle diyecek: “Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz.”[4]
Kuran öğretileri, insanların doğru yoldan saptırılmasındaki şeytanın rolünün, sadece davet etmekle sınırlı olduğunu ve hiçbir zaman insanları zorla saptıramayacağını anlatmaktadır. Çünkü insan iki tane davetin muhatabıdır. Biri Allah’ın daveti ve diğeri de şeytanın davetidir ve insan bu iki davetten birisini seçmekte serbesttir. Ama eğer insanlar kendi iradeleriyle, şeytanın davetini kabul ederler ve onu kendilerine örnek seçerek emirlerine itaat erlerse, şeytan onlara hâkim olacak ve onları helak edecektir.
“Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerinedir.”[5]
Daha fazla bilgi edinmek için şu konulara başvurabilirsiniz:
Şeytan ve Ölüm, 398. soru (site: 849); Şeytanın Nale ve Feryatları, 762. soru (site: 805).