Please Wait
11989
Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:
1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.
2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.
1- Şer’i Hüküm
Şer’i Hüküme göre yemin iki kısımdır:
a) Gelecekte bir işi yapmak veya yapmamak için edilen yemin.
b) Bir şeyi ispatlamak ve reddetmek için edilen yemin.
1. Kısım: Bir işi yapmaya veya yapmamaya yemin etse, mesela oruç tutmaya veya sigara içmemeye yemin etse, eğer bilerek bu yeminin tutmazsa keffaret vermesi gerekir. Yani bir köle azad etmeli veya on fakiri doyurmalı ya da giydirmelidir. Bunlarıda yapamazsa üç gün peş peşe oruç tutmalıdır.
2. Kısım: Bir şeyi ispat ya da reddetmek için edilen yemin, eğer yemin doğru ise o yemin mekruhtur, yalan ise haram ve büyük günahlardandır, ama keffareti yoktur. Ancak kendisi veya başka bir Müslümanı zalimin şerrinden kurtarmak için yalan yere yemin ederse sakıncası yoktur. Hatta bazen farz bile olur. Fakat tevriye yapabilirse yani yemin ederken yalan olmayacak şekilde niyet edebilirse farz ihtiyat gereği tevriye yapmalıdır. Örneğin birine eziyet etmek isteğen zalim kimse insandan onu görüp görmediğini sorarsa ve o da bir saat önce görmüşse beş dakika önce gördüğünü kastederek ‘görmedim’ diyebilir.[1]
2- Yalan Yeminin Etki ve Akıbeti
Yalan yere yemin etmeyi kınayan ve onun sonuçları hakkında oldukça fazla hadis var, örnek olarak aşağıda onlardan birkaçını getiryoruz:
1- İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Ali (a.s)’ın kitabında şöyle gördüm: Yalan yere yemin etmek ve akraba ilişkilerini kesmek evlerin ehlinden boşalmasına (yani evlerin harap olması veya sahiplerinin fakir olmasından kinayedir; evlere rızık ve bereket girmez) ve rahimin ağırlaşmasına yani neslin kesilmesine neden olur.’[2]
2- İmam Cafer-i Sadık’tan şöyle rivayet olunur: ‘Kim bilerek yalan söylerse Allah’la mücadele etmiştir.’[3]
3- Bir hadis-i kutside Allah-u Teala şöyle buyuruyor: ‘Yalan yeminlerine beni karıştıran rahmetime nail olmaz.’[4]
4- İmam Cafer-i Sadık (a.s) babalarının, Onlar da Peygamberin (s.a.a), yalan yere yemin etmenin sonuçlarından birinin Allah-u Teala kuluyla görüştüğü zaman kul tövbe etmemişse onu gazapla karşılayacağı, diye buyurduğunu rivayet ederler.[5]