Please Wait
16160
Yemin etmenin bir takım şartları vardır. Bütün bu şartlar tahakkuk bulduğu zaman yemin eden kişi ettiği yeminine amal etmekle yükümlüdür. Bu durumda yeminine amel etmezse kefaret gerekecektir. Ama söz konusu olan şartlardan her hangi birisi tahakkuk bulmazsa yemin gerçekleşmemiş oluyor ve dolayısıyla yerine getirme yükümlüğü ve sorumluluğu da söz konusu olmuyor dolayısıyla günahkâr olmaz. Yeminin nasıllığı, gerçekleşmesi için gerekli şartlar ve … hakkında detaylı bilgiler detaylı cevapta gelecektir. Sorduğunuz sorunun cevabı bağlamında şunu demek lazım: Falan kadınla artık irtibat kurmayacağım diye yemin etmeniz kendi başına güzel bir iştir. Ama bu yemin hak Teâlâ'nın celal ismiyle yani "Allah" kelimesiyle olmadığı için şer'i yemin sayılmıyor. Ama sorudaki geçici nikâh kısmıyla ilgili kısmın cevap şu: Yeminin kendisi kadını sizin için haram kılmıyor ve netice itibariyle yemini bozmak kefareti gerektirmez. Bu bağlamda daha fazla bilgi edinmek için detaylı cevapta verilen adreslere müracaat edebilirsiniz.
Her hangi bir işi yapmak ve terk etmek için kişi yemin ederse; örneğin oruç tutmaya veya sigara içmemeye yemin ederse kasti olarak bu yeminine bağlı kalmazsa kefaret vermelidir. Yani ya bir köleyi azat etmeli, ya on fakiri duyurmalı veya giydirmeli, bunlardan hiçbirisini yapamazsa üç gün oruç tutmalıdır.[1] Elbette kefaret durumu aşağıdaki şartların tahakkuku dâhilinde söz konusu olacaktır.
Yemin Etmenin Şartları:
Bir: Yemin eden kişi akıllı ve erginlik çağına girmiş olmalı. (kendi malına yönelik yemin etmek istiyorsa erginlik çağına girmesinin yanı sıra sefih olmamalı ve hâkimi şer'i onu kendi malında tasarruf etmekten alı koymuş bir durum olmamalı). İsteyerek ve bilerek yemin etmelidir. Buna binaen çocuğun, zihinsel özürlünün (delinin), sarhoş ve her hangi bir dayatma doğrultusunda yemin yapmaya mecbur kılınmış kimselerin yemini doğru ve şer'i değildir. Hakeza; kızgın ve asabi durumlarda istemeyerek yapılan yeminde doğru ve şer'i değildir.
İki: Yemin yaparak yerine getirmek istediği işler haram ve mekruh şeylerden olmamalı. Hakeza; yemin yaparak terk etmek istediği şeyler vacip ve müstahap şeylerden olmamalıdır. Yerine getirmek istediği iş toplumun nezdinde yerine getirilmesi daha iyi olan şeylerden olmamalı. Hakeza; terk etmek istediği iş toplumun nezdinde yerine getirilmesi daha iyi olan işlerden olmamalıdır. Aksi takdirde onun bu yemini şer'i yemin kapsamına giremez.
Üç: Yemin hak Teâlâ'nın isimlerinden birisiyle yapılmalıdır ki bu isimler Ondan başka kimse için kullanılmayacaktır. Farsçada "huda" ve "Allah" gibi. Veya başkası için kullanılıyor ama Allah için kullanılması daha çok dolayısıyla bu isim kullanıldığında zihinler başkasına değil Allaha yöneliyor şeklinde olan isimlerden olmalıdır. Razık ve yaratıcı anlamında olan "halık" gibi isimler bu türden olan isimlerdir ki onlarla yemin edile bilinir. Hatta eğer bir isim Allah'ın ismidir olduğu anlaşılması için karineye ihtiyaç duyuyor şeklinde olsa bile Allahın ismidir kastiyle yemin ederse ihtiyat gereğince bu yemine amel edilmelidir.
Dört: Yemin dile getirilmelidir. Dolaysıyla eğer kalemle yazar veya kalbinde onu kast ederse sahih değildir. Ama eğer kişi dilsel özürlü ise işaret ederek yemin ederse yemini sahihtir.
Beş: Yemin amel edilmesi mümkün olan bir iş için yapılmalıdır. Dolayısıyla eğer yemin ettiği esnada emel edilmesi mümkün ama daha sonra mümkün halden çıkmış veya birçok zorluklara neden olur duruma gelmiş ve belirtmiş olduğu vakit gelip dolarsa bu yemin yeminine amel edemediği durum gerçekleştiği vakitten itibaren bozulmuş olur.[2]
İstisnai Durular:
Kendini veya başka bir Müslüman kimseyi zalim olan bir kimsenin şerrinden kurtarmak için yalandan yapılan yeminin bir işkallı yok ve sakıncalı değil. Hatta bezen bu yalan yemin vacip olur. Bu türden olan yemin yukarıda anlatılan konulardan istisna edilmiştir.[3]
Netice:
Buna binaen eğer Allahın isimlerinden her hangi birisiyle yemin eder ve yukarıda anlatılan şartlara haizse yeminine amel etmelidir. Aksi taktirde günahkar ve yukarıda anlatıldığı şekilde kefaret vermelidir.
Ama sizin sormuş olduğunuz soru hakkında şöyle denilmeli: Yapılan bu yemin Allahın herhangi bir ismiyle olmadığı için (zira kuranla yemin edilmiş) şer'i açıdan bu yemin sahih ve doğru yemin sayılmaz ve dolayısıyla her hangi bir sorumluluk getirmiyor. Ama falan hanımla ilişki kurmayacağım diye yapıldığı için haddizatında çok güzel ve iyi bir iştir. Ama bu yemin Allahın isimlerinden her hangi bir ismiyle olmadı için şer'i yemin sayılmaz.
Ama geçici nikâh kısmıyla ilgili cevaba gelince yanıt şu: Yeminin kendisi kadını sizin için haram kılmıyor ve netice itibariyle yemini bozmak kefareti gerektirmez. Bu bağlamda daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki linklere bakabilirsiniz.
1- Nemaye: Şert-i sihat der izdivaji muvakat, sual no: 1290 (sayt: 1275).
2- Nemaya: Felsefeyi niyazmendi bı izni peder der izdivaj muvakat-i dohter, sual no: 2074 (sayt: 2125).
3- Nemaye: İzdivaji muvakat ba dohteri bakire, sual no: 610 (sayt: 667).
4- Nemaye: Arabi buden der sıgayı izdivaj muvakat, sual no: 1098 (sayt: 1150).
5- Nemaye: Avakıbı kesem-i duruğ, sual no: 2724 (sayt: 2981).