Gelişmiş Arama
Ziyaret
14189
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Nisa suresinin 78 ve 79. ayetleri esasınca, kötülükler Allah’a mı yoksa insana mı isnat edilmektedir?
Soru
Nisa suresinin 78. ayetinde kötülük ve iyiliklerin hepsinin Allah’tan olduğu belirtilmiştir; oysaki sonraki ayette kötülüklerin insandan olduğu buyrulmuştur. Böyle bir durumda sorumluluk ne olacaktır?
Kısa Cevap

Bu ayetler birkaç surette açıklanabilir:

1. Allah her şeyi yaratmıştır, ama yaratılışın varlıksal kemalini engelleyen şeyler anlamındaki gerçek kötülük ve şer yokluktan başka bir şey değildir ve bundan dolayı yaratılacak bir kabiliyet de taşımamaktadır. Ama Allah’ın mahlûklarının birbirleriyle takışması nedeniyle bu kötülük meydana geldiği için kötülükler de Allah’a isnat edilebilir. Öte taraftan Allah kendi varlıksal kemalini hiçbir yerden esirgememektedir, lakin insanlar bazı yerlerde taşıdıkları ihtiyarla onu kabul etme kapasitesini kendilerinde yok etmektedirler. Dolayısıyla kötülük, bir mahlûkun ihmalkârlık yaptığı yerde hâsıl olmaktadır. O halde kötülükleri insanlara, iyilikleri ise Allah’a isnat etmek pekâlâ mümkündür.

2. Başka bir ifadeyle Allah bize amel etme gücü verdiğinden tüm filler Allah’a isnat edilir. Öte taraftan kötü seçimiyle Allah’ın yaratıkları arasında bozgunculuğun çıkmasına neden olan varlık insan olması de hasebiyle kötülükler ona aittir. Allah’ın lütfü, iyiliklerin nedeni olması hasebiyle de iyilikler O’na aittir.

3. Bir rivayette ilk ayetteki iyilik ve kötülüklerden maksadın, Allah’ın, kulların amelleriyle bir irtibatı olmaksızın kendilerine sunduğu şeyler ve ikinci ayette ise kulların amelleri neticesinde kendileri için hasıl olan kötülük ve iyilikler olduğu belirtilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Böyle bir açık farklılıkla iki ayetin birbiri ardınca gelmesi, Kur’an’ın açıklamak istediği bir hususa işaret etmektedir. İki ayetin içeriğini incelemek ve dikkatten geçirmek suretiyle mezkûr soruya yönelik her biri ayrı bir cevap sayılabilecek birkaç hususa rastlamaktayız:

1. Kur’an ayetlerinden istifade edildiği üzere bizim kötülük veya iyilik olarak addettiğimiz şeyler de dahil olmak üzere her şeyi Allah yaratmıştır[1] ve yarattığı her şeyi de güzel ve iyi yaratmıştır.[2] O halde dünyada olan her şey Allah’a aittir ve her şeyin varlığı kendisi için hayırdır. Ama kötülükler yokluktan kaynaklanmaktadır ve Allah’ın yaratma fiili onlara taalluk etmemektedir. Elbette kötülük ve şerden maksat bir varlığın hedefine ve aşkınlaşmasına engel olan şeylerdir. Bundan dolayı tüm varlıklar Allah’ın yaratığı olması hasebiyle, varlıkların ameli ve ilişkileri neticesinde ortaya çıkan kötülük ve şerler de Allah’a isnat edilmektedir. Bu, ilk ayette değinilen konudur. Ama öte taraftan kötülük ve şer, Allah’ın bir mevcudun varlıksal kemalini kendisinden aldığı yerde çıkmaktadır. Allah da hiçbir zaman engin rahmeti nedeniyle hayır ve rahmet bahşetmekten geri durmamaktadır. Elbette bireylerde bunu kabul etme kapasitesi mevcut olmadığı zaman durum değişir. Çünkü bu kapasiteyi icat etmek veya yok etmek bizzat insanların elindedir. O halde burada hayırların Allah tarafından ve kötülüklerin ise ihmalkârlıklarıyla ilahi rahmeti kabul etmeyen kullar tarafından olduğu söylenebilir. Bu da ikinci ayetin manasıdır.[3]

2. Diğer bir bakışla ayet-i şerife şu hususa işaret olabilir: İyi veya kötü, güzel veya çirkin amel ve fiillerimiz de dâhil olmak üzere evrendeki tüm hadiseler bir açıdan Allah ile ilgilidir. Çünkü bize güç veren, ihtiyar ve irade özgürlüğü bahşeden O’dur. Ama aynı halde amellerimiz bize isnat edilmekte ve varlığımızdan türemektedir. Zira ameli belirleyen etken bizim irade ve ihtiyarımızdır. Bu yüzden biz amellerimiz karşısında sorumluyuz ve amellerimizi Allah’a isnat etmek belirtildiği gibi bizi sorumluluktan uzaklaştırmaz ve determinizm inancına yol açmaz. Bundan dolayı iyilik ve kötülükler Allah’tandır diye buyrulduğu yerde Allah’ın her şeye yönelik failliğine işaret edilmektedir. Kötülükler sizdendir diye buyrulduğu yerde de bizim failliğimize, irade ve ihtiyarımıza işaret edilmektedir.[4]

3. Ehli Beyte (a.s) ait rivayetlerde bu iki ayet için yapılan başka bir tefsire daha işaret edilmiştir.[5] Buna göre iyilik ve kötülükler Kur’an’da iki manaya sahiptir: Birinci manadaki iyilik ve kötülüklerin insanın ihtiyarî amelleriyle bir irtibatı yoktur. Bazı hastalıklar ve sağlık durumları bu kabildendir. İkinci manadaki iyilik ve kötülükler ise insanın amelleri neticesinde meydana gelmekte ve bu dünyada amellerin ceza ve ödülü olarak belirginleşmektedir. Bazı kuraklıklar ve nimetler bu kabildendir. Birinci ayetteki iyilik ve kötülükler birinci manada, ikinci ayetteki iyilik ve kötülükler de ikinci manadadır.

Daha fazla bilgi için bkz: İndeks: Şerlerin Allah’a İsnat Edilme Niteliği, 2992. Soru (Site: 3237).



[1] خلق کل شیء" Enam, 101.

[2] "احسن کل شیء خلقه" Secde, 7.

[3] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an’dan yararlanılmıştır. Tercüme: Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, c. 5, s. 10, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-ı Müderrisin-ı Havza-ı İlmiye Kum, Kum, 1417.

[4] Mekarim, Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 22’den yararlanılmıştır. Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tehran, 1374 ş.

[5] Kumî, Ali b. İbrahim, Tefsir-i Kumî, c. 1, s. 144, Müessese-i Daru’l-Kitab, Kum, 1404 k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6656 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
    6519 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2019/09/17
    Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa ...
  • Acaba İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye veya Sakine adında üç veya dört yaşında Şam’da vefat eden her hangi bir kızı var mıydı?
    15093 تاريخ بزرگان 2011/12/07
    Her ne kadar birçok tarihçi kendi kaynak kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye, Fatime, Suğra veya başka bir isime şeklinde bir adından bahsetmemişlerdir. Ama bazı kitaplarda bu küçücük kızın biyografisini ve Şam harabelerinde ciğerini pare pare eden kıssayı anlatmışlardır. Bizim de rivayi ve tarihsel kaynaklarımızda buna dair şahitler ...
  • Gusül ve abdest yerine nasıl teyemmüm alınacağını beyan edebilir misiniz?
    8355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Teyemmüm Alma Şekli Teyemmümde dört şey farzdır: 1. Niyet, 2. İki elin avucunu beraberce teyemmüm alınabilen bir şey üzerine vurmak. 3. Saçın çıktığı yerden kaşlara ve burnun üzerine kadar alnın tümüne ve iki tarafına her iki el avucunu sürmek. Farz ihtiyat gereği ellerin ...
  • Parfüm kullanmak orucu bozar mı?
    9285 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Çoğu taklit merciinin görüşüne göre sadece dokuz şey orucu bozar: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima (cinsel ilişki), 3. Mastürbasyon, 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve Peygamberin halifesine yalan isnat etmek, 5. Boğaza yoğun toz kaçırmak, 6. Başın tamamını suya sokmak, 7. Sabah namazı ezanına kadar cenabet, hayız ve nifas ...
  • Acaba Allah yetmiş yaşındakileri seviyor ve seksen yaşındakileri, azap etmeyeceğini söylemiş midir?
    8065 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/05/27
    İmam Sadık’tan (a.s.), rivayi (rivayet içerikli) kaynaklarda müminlerin mükâfatı noktasında bir rivayet nakil edilmiş ki şöyle buyuruyor: kırk yaşından sonra imanlı kimseler her on senede Allah tarafından özel merhamet ve lütufla karşılaşıyorlar. Eğer bu rivayetin senedinde, azıcık tesamuh göstersek ve başka rivayetleri de bunun yanına koyup, dikkate alırsak ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    6794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Bir takım şekilleri ve figürleri içeren dua kitaplarından yararlanmak caiz midir?
    10947 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    1- Sorunuza nazaran söz konusu kitabın hangi ilim hakkında olduğunu anlamak güçtür. Bunu anlamak için daha geniş bilgiye ihtiyaç vardır. Ama kısaca söyleyebiliriz ki söz konusu kitap ulum-i garibe hakkındadır. Ulum-i garibe; cifr, reml ve nücüm gibi ilimlere denir. Ancak söz konusu kitabın hangi kısmına ait olduğunu ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Çok eşli olmak neden erkekler için caiz ama kadınlar için caiz değildir?
    31998 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/10
    Çok evlilik İslam’dan önce yaygındı ve herhangi bir sınır ve kuralı yoktu. İslam insan hayatının gereksinimini göz önüne alarak onu sınırladı ve ağır şartlar koydu.Islam’ın kanunları insanın ...

En Çok Okunanlar