Gelişmiş Arama
Ziyaret
17422
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır?
Soru
Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır? Haram oluşuna dair has bir delili mi var?
Kısa Cevap

Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve haramdır. Bu fetva "tavşan etinin yenmesini caiz görmeyen rivayetlerin var olması" esasincedir.

Buna binaen; bu hüküm Allah'ın hükmüdür. Allah'ın hükmüne, onda var olan maslahatları ve hikmetleri bildiğimiz için değil, Allah'ın hükmü olduğu için yerine getirlimelidir.  Elbette hekim olan Allah'ın koymuş olduğu hükümlerde kesinlikle insan maslahatı ve faydası güdüldüğüne inanıyoruz. Biz hali hazırda bu maslahat ve felsefeden haberdar olmaz ve onları fark etmesek bile. Bunun yanı sıra bu rivayetlerde Tavşan etinin neden haram olduğuna dair hikmete ve sırra aynı zamanda işaret edilmiştir. Mesela Tavşan, bazı insanların işlemiş oldukları bazı günahlar nedeniyle ona dönüşmüş (metamorfoz / başkalaşma/meshe uğrama) hayvanlardan olduğu bir sebep ve hikmet olarak ve Tavşanın sahip olduğu kan kadınlardaki kanla aynı olduğu bir diğer sebep olarak zikredilmiş.

Ayrıntılı Cevap

  Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve yenmesi haramdır.[1][2] Bütün ilahi hükümler çok önemli ve üstün maslahat ve hikmete sahiptirler. Bu hikmet ve maslahatların bir kısmına bazı rivayetlerde değinilmiştir. Bunların bir diğer kısmının hikmeti ve sırrın derk edilmişliği mükellef olan kişinin kendisine bırakılmıştır. Artık mükellefin kendisi kendi aklı ve bilgi vesilesiyle onları anlamaya çalışmalı. Elbette bazı yerlerde akıl, konulan hükümlerin hikmetini, felsefesini ve sırrı derk etme gücüne sahip değildir. Veya hali hazırda elinde bulunan imkânlar ve bilimin ilerlemesi yeterli olmadığı için derk edemiyor. Ama gelecekte bunların keşfedilmesi mümkündür. Bu nedenle birçok ilahi hükümlerin felsefesi ve hikmeti insanlar için açıklanmış değil ama biz Allah'ın hekim olduğuna yakin ettiğimiz için hikmeti ve felsefesi açıklanmamış olan tüm yerlerde bile Onun koymuş olduğu şer'i hükme tabi oluruz.

Bilmemiz gerekir ki en çok liyakatli ve değerli olan ibadet türü Allah'ın hükümlerine hükümlerde var olan maslahat gereği değil Rabbimizin ve Mevla'mızın hükümleri olduğu için yerine getirerektir. Onun koymuş olduğu hükümlerin felsefesi ve sırrı insan için açıklanmış olmasa bile.    İnsanın Allaha gerçekten kul (abd) olduğu bu durumda ortaya çıkacaktır. Zira Allah'ı inkâr eden kişi bile hükümlerde var olan maslahatları anlasa o hükümlere amel edecektir. Hükümlerde maslahat var olduğu gerekçesiyle amel etmek noktasında mümin ve kâfir arasında her hangi bir fark olmayacaktır.

Tavşan etinin haram olduğuna dair Masum imalardan (a.s.) bize ulaşan rivayetler var olmaktadırlar. Bu rivayetlerde tavşan etinin haram olduğu belirtilmiştir. Şia âlimleri bu rivayetlere dayanarak tavşan etinin haram olduğuna hüküm etmişleridir.

Bu bağlamda zikredilen rivayetlerden tavşan etinin neden haram olduğu hakkında da üç meseleyi çıkarabiliriz:

1-   Bazı rivayetlerde tavşan başkalaşmış (mesh olunmuş) hayvanlardan sayılmaktadır. Bu nedenle etinin yenmesi caiz değildir. Allah'ın Resulü hazreti Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmuş: "Maymun, domuz, fil, kurt, fare, tavşan, kertenkele ve…gibi hayvanlar metamorfoz / başkalaşmış (mesh edilmiş) olan hayvanlardandır. (Yani bazı insanlar işlemiş oldukları bazı günahlardan ötürü bu hayvanlara dönüşmüşlerdir. Dolayısıyla), etlerinin yenmesi caiz değildir". [3]

2-   Aynı anlamı içeren birkaç rivayet Masum İmamlardan (a.s.) da nakledilmiş. Merhum Şehid-i sani şöyle diyor: "bu rivayetlerin maksadı şudur: (Bazı günahlardan dolayı) başkalaşmış insanlar bu hayvanlara dönüşmüşlerdir. Zira başkalaşmış insan üç günden fazla hayatı devam edemiyor ve hemen ölüyor".[4] Bu nedenle rivayetlerin maksadı günümüzde var olan hayvanlar başkalaşmış insanlar değildir. Burada muhtemel olan şey; bazı insanlar işlemiş oldukları günahlardan ötürü bu hayvanlara dönüşmesi bazı pislik ve kötülüklerin bu hayvanlarda var olduğuna delalet ediyor olmasıdır. Yoksa neden günah işlemiş olduklarından dolayı başka hayvanlara değil de bu hayvanlara dönüşmüş olsunlar. (Her bir insanın farklı hayvana dönüşmüş olması o insanın işlemiş olduğu günah neticesinde onda kötü bir durum şekillenmiş ve şekillenen kötülüğe uygun hayvana dönüşmüş olmasına delalet etme ihtimali var olmaktadır). Bu hayvanlarda var olan maddi veya manevi kötülüklerden dolayı etlerinin yenmesi haram kılınmış olabilir.

3-   Başka bir rivayette İmam Rıza şöyle buyurmaktadır: "Tavşan kadınların sahip olduğu kana benzer bir kana sahip olduğu için etinin yenmesi haramdır".[5]

Özetle söylemek gerekirse bütün hükümlerin asıl ve gerçek illeti ve başka bir beyanla "illeti tamı/tam illeti" bizim için belli değildir. Rivayetlerde zikredilen şey bazı hükümlerin hikmetidir. Ama birçok hükmün tam illeti bizim için kâmil bir şekilde açıklanmış değildir. Biz Allah'ı hekim ve âlim bildiğimiz için bizi bir şeyi yerine getirmeye veya bir şeyi yapmamaya davet ederse kesinlikle emir olunduğumuz şeyde maslahatımızın ve karımızın, nehiy olunduğumuz şeyde de kesinlikle zararımızın ve fesadın var olduğuna inanıyoruz. Dolaysıyla emir olunduğumuzu terk edersek maslahatımıza olan bir şeyi elden vermiş, yasakladığı şeyi yaparsak zararımıza olan bir şeyi kazanmış oluyoruz.



[1] İMAM HUMEYNİ, "necatu'l- ibad" s. 336; GOLPAYKANİ, "mecmeu'l-mesail", c. 1, s. 54; İmma HUMEYNİ, "tevziu'l-mesail (elmuhaşi)", c. 2, s. 601, meseleyi ihtisasi; (BEHCET, mesele no:2114; (MEKARİM).  

[2] ŞEYHİ SADUK, "men la yahduru'l-fakih", Kum: intişarati camiayi müderrisin, 1413 kameri, c. 3, s. 336.

[3] Şehit sani, "er-revdetu el-behiye", tahkik: Ahmet DEŞTİ NECEFİ, birinci baskı, Kum: Mecmeu'z-zahairul-islamiye, 1429 hicri kameri, c. 5, s. 24.

[4] AMİLİ, Şeyh Hur, "vesailuş-şia", Kum: müesesei alul beyt, 1409 hicri kameri, c. 24, s. 109.

[5] A.g.e.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar