Gelişmiş Arama
Ziyaret
10308
Güncellenme Tarihi: 2009/06/01
Soru Özeti
Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
Soru
Neden hazreti Musa’nın (a.s.) ismi, diğer nebilerin (a.s.) isminden daha fazla kur’anı kerimde zikir edilmiştir?
Kısa Cevap
Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer nebilere oranla daha fazla zikir edilmesinin hikmeti, şayet İsrail oğullarının sahip oldukları olumsuz özellik ve niteliklerdir. İsrail oğullarının taşıdıkları olumsuz nitelikler şunlardır: inatçılık, düşmanlık, materyalistlik, (hissiyatlık) zahiricilik. Elbette bu özellikler peygamber dönemindeki kâfirlerin ve günümüz dünyasındaki toplumların da taşıdıkları ve sahip oldukları özellikleridir. Kur’an’ı kerim İsrail oğullarının kıssasını zikir etmiş, ta ki günümüzdeki insanlar onlardan ibret alsın ve onların müptela oldukları musibetlere duçar ve müptela olmasınlar. Başka bir beyanla; şöyle denilmesi mümkündür; kur’an’ı kerimin tekrar tekrar hazreti Musa’nın ve İsrail oğullarının tarihine ve yaşantılarına bu denli teveccüh edilmesinin illeti, söz konusu kavmin düşüp kalkmaları, yenilgi, galibiyetleri ve yaşamlarındaki dönemin, Müslümanların hayatıyla benzerliği oldukça fazla olmasıdır.
 
Ayrıntılı Cevap
Hazreti Musa’nın yaşamı, kur’anı kerimde diğer peygamberlerden daha fazla zikir edilmiş ve yaklaşık otuz surede, belki daha fazla surede yüz defadan daha fazla hazreti Musa, Firavun ve İsrail oğullarına işaret edilmiştir. Eğer her surenin ayetlerini ayrı ayrı incelersek bu tekrarın anlamsız ve lagiv olmadığını, belki her surede, söz konusu surenin içeriği ve muhtevasına uygun bir şahit, delil ve bir örnek bazında getirmiş olduğunu göreceğiz. Bunun yanı sıra mısır ülkesi deha geniş ve insanları daha fazla ilerici medeniyete sahip ve firavun aykırı asi idi. Bu nedenle hazreti Musa’nın kıyamı çok önem arz ediyor ve ibret verici çok dersler içeriyor.[1]
Başka bir beyanla şöyle açıklanması mümkündür: kur’anı kerim ağır ve derin öğretilerini kolaylaştırmak için kıssa ve misellerden istifade etmiş ve gerçek kıssaları seçerek en iyi bir yöntemle öğrenme ve ibret alma hedefi doğrultusunda  beyan etmiş. Daha fazla dersler ve ibretler içeren kıssayı tekrar etmiş. Bu bakımdan hazreti Musa’nın kıssaları (a.s.) daha fazla tekrar edilmiştir.
Burada ibret verici birkaç kısmına işaret edeceğiz.
  1. Hazreti Musa (a.s.) ve Firavun:
Bu ikisi bir birinin karşısında bir birine ters komunda idiler. Birisi saf hak, diğeri saf batıl idi. Musa (a.s.) “ilahi kelime” makamına sahip idi ama firavun küfrün son noktasında yer almış idi. Öyle ki “ena rebbukumul ala= bensizin en yüce rabbinizim” diyordu. Oysaki başka peygamberlerin dönemlerindeki kâfirler böyle bir iddiada bulunmamışlardı. Ama nihayet olarak hazreti Musa (a.s.) ona galip geldi ki bunun tekrarı müminler için sabır kaynağı kafirler için ibret verici.
  1. İsrail oğulları
Düşmanlık, inatçılık, materyalistlik ve hissiyatçılık İsrail oğullarının haslet ve özelliklerindendir. Bu hasletler nebiyi ekremin (s.a.a.) döneminde (s.a.a.) ve günümüz toplumlarda da vardı ve var olmakta. Kuranı kerim onların kıssalarını tekrar etmiş ki insanlar ibret alsınlar ve böyleli bedbahtlığa duçar olmasınlar.  Şöyle denilmesi mümkün: kuranda hazreti Musa’nın (a.s.) ve İsrail oğullarının yaşamına mükerrer teveccüh edilmesi onların yaşamındaki düşüşler, kalkmalar, yenilmeler ve galibiyetleri ve onların yaşantılarının büyük bir kısmının Müslümanların yaşamların benzerliğin var olmasıdır. Örneğin: bedir savaşı Talut (a.s.) ile birlikte olanların alın yazısına çok benziyor. Tarihi verilere göre her iki ordunun asker sayısı aynı idi. Hem peygamberle birlikte savaşan erlerin sayısı 313 kişiydi hem Talutla birlikte savaşan erlerin sayısı 313 kişiydi. Her ikisi de, sayısı çok olan müşriklerin karşısında savaşmışlar ve nihayet her ikisi de savaşı kazanmışlar.[2] Kur’anı kerim Talut’un kıssasına ve onunla birlikte olanların kıssasına işaret ediyor ki bu azıcık toplumun, sayısı çok olan müşrik ve kâfir olan toplum karşısında göstermiş oldukları direniş ve sabırlarını övüyor ki Müslümanlar için örnek teşkil etsin.
Birçok rivayette masum imamlar (a.s.) bu benzerliğe işaret etmişlerdir. Rivayetlerin birisinde ümmeti muhatap alarak şöyle deniliyor: “siz de İsrail oğulları gibisiniz. Onların işlerini yapacaksınız”.[3]
  1. Samirri Meselesi:
Altından tosunun yapılması, münafık olan Samiri tarafından yapıldı. İsrail oğulları tarafından tapıldı ve hazreti Musa’nın vasisi olan Harun’a (a.s.) itina ememişlerdi. Müslümanların uyarılması ve uyanıp münafıkların oyununa gelmemeleri için bu kıssa kur’an’ın dört suresinde tekrar edilmiştir.[4]
Netice şu ki; ders ve ibret verici şekilde olan olayların çoğunu hazreti Musa ve kavminde bulunabiliniyor. Zira İsrail oğulları çok asi, isyancı ve dolayısıyla ibret ve ders verici olayların çoğu bu toplumun hayatında mevcuttur. Allah u Teâlâ kur’an’ın farklı yerlerinde bu toplumun tarihine değinmiş hayatlarını anlatıyor. Buna binaen kuranın kıssalarının her bir bölümüne dikkatle her bir kısmın kendisine has hikmet ve felsefesi var ve tekrar edilmesi boş ve anlamsız değildir.
 

[1] Mekarim Şirazi, Nasır, “Kıssahayi Kuran”, baskı, 5, Tahran: darul kutubil İslamiye, 1385.
[2] Merkezu es-sekafetu ve el-meariful İslamiye, “Ulumu’l  - Kuran indel Müfessirin”, baskı, 1, Kum: defteri tebligati islami, 1375, c. 3, s. 399.
[3] Quest site, 897.sorudan istifade edilmiştir.  
[4] Muhammed İştihardi, Muhamed, “Kıssahayi Kuran bı Kalem-i Revan”, baskı, 1, Tahran: Nevevi, 1378, s. 268 – 269. 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar