Gelişmiş Arama
Ziyaret
16947
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
Soru
Duyduğuma göre Ömer, 3. Yezdgird döneminde İran’a yaptığı akım ile İranlıların ve ardılınca bugün bizim Müslüman olmamıza neden olmuştur! Bu konu doğru mudur? Eğer bu tespit doğruysa, Ömer’in bizim Müslüman oluşumuza sebep olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kısa Cevap

Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların Müslüman olması kastediliyorsa, bu kabul edilir bir bakıştır; zira bazı İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde sayılı savaşlar ve Müslüman Arapların İran’a galip gelmesiyle Müslüman olmuştur.

Ayrıntılı Cevap

İranlıların Ömer’in vesilesiyle Müslüman olmasından neyin kastedildiği konusunda iki ihtimal mevcuttur:

A. Tüm İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman olmuş ve Ömer onların Müslüman olmasında önemli bir role sahiptir; bu ihtimal kabul edilir değildir. Zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce, bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Şehid Mutahhari bu hususta şöyle yazmaktadır: “İranlıların kutsal İslam dinine ilgileri, bu kutsal dinin doğuşunun ilk yıllarında kendini göstermiştir. Kutsal İslam şeriatı, Müslüman mücahitler tarafından bu coğrafyaya gelmeden önce, Yemen’de kalan İranlılar İslam dinini kabul etmiş, içtenlik ve rağbetle Kur’an hükümlerine teslim olmuş, can ve kalpten şeriatın yayılması için çalışmış ve hatta İslam yolunda ve Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) muhalifleriyle mücadelede canlarını feda etmişlerdir.” [1] Aynı şekilde Peygamber-i Ekrem (s.a.a) döneminde, İslam’ın tebliği sayesinde o gün Mecusi ve Mecusi olmayan İranlıların yaşadığı Bahreyn halkının büyük çoğunluğu bu semavî dini kabul etmiş ve hatta İran padişahı tarafından tayin edilen oranın valisi bile Müslüman olmuştur. İslam’ı ilk kabul eden İranlılar, Yemen ve Bahreyn’de bulunuyordu. Elbette bireysel açıdan bakacak olursak, İranlı ilk Müslüman Selman-i Farsi’dir ve bildiğimiz gibi bu değerli İranlının Müslümanlığı “Selman biz ehli beyttendir” [2] buyruğuna muhatap olacak derecede yükseliş kaydetmiştir.

B. İkinci ihtimale göre ise, bazı İranlılar Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle Müslüman olmuştur. Bu kabul edilir bir bakıştır; zira Ömer’in hâkimiyeti döneminde sayılı savaşlar ve Müslüman Arapların İran’a galip gelmesiyle bazı İranlılar Müslüman olmuştur. Müslümanların galip gelmesinin önemli neticelerinden birisi, İslam’ın İran’da yayılması olmuştur. Her ne zaman bir ülke savaşta galip olsa, kazananların kültürü, geleneği, dinsel inançları ve siyasal görüşleri yenilen ülkeye etki eder. İran fethedildikten sonra, bazı Müslümanlar İranlılara makul ve mantıklıca davrandılar ve bazı İranlılar bunun etkisinde kaldı. Bir taraftan Müslümanların davranışı ve İslam’ın çekiciliği ve diğer bir taraftan da İranlıların İslam’ı kabul etmeye dönük altyapısı, bazı İranlıların İslam’ı kabul etmesine neden olmuştur. İranlılardaki İslam’ı kabul etmeye dönük altyapı, kutsal İslam dinine yönelik ilgileri ve İslam’a yaptıkları hizmetler, bazı masumların (a.s) İranlıları övmesine neden olmuştur. Bu esas uyarınca, İranlıların Müslüman olmasının Ömer ve onun siyasetleriyle ilgili olmadığını, bilakis İslam’ın etkisi ve Müslümanların davranışlarının temiz İslam ağacının bu coğrafyada (İran) budaklanmasına neden teşkil ettiğini söylemek gerekir. İranlıların Ömer’in zoru ve mecburiyeti ile Müslüman olduğunu belirten görüş de makbul değildir. Bu tarihî konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için, aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

İran’ın Fethi Ve Din Seçmede Özgürlük, Soru: 12681 (Site: 12432).



[1] Mutahhari, Mürteza, Hedamat-ı Mütekabil-i İslam Ve İraniyan, s. 19.

[2] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 65, s. 55, h. 30.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar