Gelişmiş Arama
Ziyaret
64419
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
Soru
Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
Kısa Cevap

İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır.

Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu husus ile ilgili bir rivayette şöyle buyuruyor: Gece namazı yüzü nuranî kılar.” Yüzün güzelliği manevî hususlardan olup gece namazı gibi manevî vesilelerle elde edilir.

Maddî Güzellik: Rivayetler perspektifinde yüzün maddî güzelliğinde değişik etkenler etkilidir; burun kıllarını almak, armut yemek ve oburluk etmemek bu etkenlerden sayılır. Bundan dolayı, zikir hakkında sorduğunuz soru manevî hususlar ile ilgilidir ve zikir ile insanın fizikî yüzünü güzelleştirmek ve değiştirmek söz konusu olamaz. Biz insanların maddî güzelliği için bir takım maddî etkenler önerilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Daha çok manevî güzellik elde etmek vurgulanmıştır. Elbette maddî güzellik kazanmak da teşvik edilmiştir. Ama dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Bu esas uyarınca sorunun yanıtı birkaç bölüm halinde verilebilir:

Güzellik Mefhumu

Kur’an-ı Kerim ve hadislerde “güzel ve güzellik” mefhumuyla ilgili olarak “hüsün” ve “cemal ve cemil” tabirleri kullanılmıştır. “Hüsün”; güzellik, iyilik ve mutlu ve hoş kılıcı her şey anlamındadır.[1] Hüsün ve cemal bir manadadır.[2] Ama “cemal ve cemil” çok ve fazla güzellik anlamındadır.[3] Bu kelimeler Kur’an-ı Kerim’de değişik suretlerde (mastar ve isim olarak) kullanılmış ve bu manasıyla güzellik övülüp methedilmiştir. Mesela:

 «... قُولُوا لِلنَّاسِ حُسْناً...»[4] İnsanlara güzel söz söyleyin.”

«إِنْ تَمْسَسْکُمْ حَسَنَة...»[5] “Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer.”

«فیهِنَّ خَیْراتٌ حِسان»[6] “Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır.”

«فَاصْبِرْ صَبْراً جَمیلاً»[7] (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret. (Güzel sabır, güzel ve göz alan bir bekleyiştir. Bu, süreklilik gösteren, mutsuzluk ve karamsarlığa yol vermeyen ve de tahammülsüzlük, kınama, şikâyet, veryansın ve sitem ile bir arada olmayan bir sabır ve direniştir).[8]

Özetle, bu kelimeler müspet ve iyi anlamda kullanılmış olup Yüce Allah’ın kulları için sevindirici ve hoşnut kılıcı mesajlar taşımaktadır. Maddî ve manevî iyilik ve güzellik hakkında yapılan kısa ve özet bir açıklamadan sonra, sorulan sorunun yanıtını iki yönden incelemeye başlıyoruz:

Manevî Güzellik

Zahirî ve maddî güzelliğe (yüz güzelliği gibi) değinmeden önce manevî ve batıni güzellik ve bu güzelliğin kendimizde nasıl icat edileceği hakkında Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve masum imamların sözlerinden istifade etmememiz gerekir. Burada bu husustaki bir takım rivayetlere işaret edilecektir:

1. İmam Ali (a.s): “İnsanın güzelliği onun sabrındadır.”[9] Çünkü sabır insana verdiği huzur ile insan ahlak ve davranışını sorun ve belalar karşısında güzel ve iyiye çevirir.

2. İmam Ali (a.s): “Müminin güzelliği onun takva ve sakınmasıdır.”[10]

İmam Hasan Askerî (a.s): “Aklın güzelliği, insanın batıni (manevî) güzelliğidir.”[11]

4. Peygamber-i Ekrem (s.a.a): Her kim gece namazı kılarsa, yüzü gündüz güzel olur.”[12]

5. İmam Ali (a.s): “Namaz, yüzün nuraniyetidir…”[13]

6. İmam Sadık (a.s): Gece namazı yüzü nuranî kılar.”[14]

İnsanın nuranî ve güzel olmasına neden olan amel ve işler hakkında başka rivayetler de nakledilmiştir.

Maddî Güzellik

Hadislerde manevî güzelliklere ek olarak, maddî yollardan elde edilen zahirî ve maddî güzelliğe de önem verilmiştir. Rivayetler açısından yüzün maddî güzelliği için değişik amiller etkilidir. Aşağıda zahirî ve maddî güzellik ve de insanın yüzünü çirkin kılan şeyler hakkında nakledilmiş bazı rivayetlere işaret edilmektedir:

1. İmam Sadık (a.s): “Burun kıllarını almak yüzün güzelleşmesine neden olur.”[15]

2. İmam Ali (a.s) Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Kardeşim İsa (a.s) bir şehirden geçiyordu ve orada bir erkek ve kadın feryat ediyordu. İsa (a.s) size ne oluyor ve neden feryat ediyorsunuz diye sorar. Erkek şöyle der: Ey Peygamber bu benim eşimdir, hiçbir kötülüğü de yoktur ve aksine salih bir kadındır. Ama bununla beraber kendisinden boşanmak istiyorum. Hz. İsa (a.s) şöyle buyurur: O halde söyle onda ne gibi bir eksiklik vardır ki kendisinden boşanmak istiyorsun? Erkek şöyle cevap verir: Henüz yaşlanmadığı halde yüzü yarılmış ve çürümüştür. İsa (a.s) o kadına şöyle buyurur: Ey kadın yüzünün yeniliğinin sana geri dönmesini ister misin? Kadın evet der. İsa (a.s), her ne zaman yemek yersen doymadan önce ondan el çek; yemek karın ve midede çok olduğunda yüzün yeniliği ve sevincini götürür. Kadın bu tavsiyeye uyar ve yüzünün yeniliği geri döner.”[16]

3. İmam Sadık (a.s): Hına kötü kokuyu yok eder, yüzü sevinçli ve taravetli kılar, ağzı güzel kokturur ve insanın evlatlarını güzel ve hoş yüzlü kılar.[17]

4. İmam Kazım’dan (a.s) nakledilen bir rivayette serşur[18] çamuruyla başı yıkamak yüzü güzelleştireceği belirtilmiştir.[19]

5. İmam Sadık (a.s): “Armut yüzü güzelleştirir.”[20]

6. İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayette hindiba otunun yüzü güzelleştirdiği belirtilmiştir.[21]

Yüzün maddî güzelliği hakkında başka rivayetler de nakledilmiştir. Bundan dolayı, zikir hakkında sorduğunuz soru manevî hususlar ile ilgilidir ve zikir ile insanın fizikî yüzünü güzelleştirmek ve değiştirmek söz konusu olamaz. Biz insanların maddî güzelliği için bir takım maddî etkenler önerilmiştir.



[1] Daver Penah, Ebu’l-Fazl, Envaru’l-İrfan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 6, s. 412-413, İntişarat-ı Sadr, Tahran, çap-ı evvel, 1375 ş; Kareşi, Seyid Ali Ekber, Kamus-i Kur’an, c. 2, s. 134, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı şeşom, 1371 ş, Rağıb İsfahanî, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 235, Daru’l-İlim ed-Dari’l-Şamiye, Demeşk, Beyrut, çap-ı evvel, 1412 k.

[2] Et-Tahkik Fi Kelimati’l-Kur’ani’l-Kerim, c. 2, s. 109; el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 202.

[3] Kamus-i Kur’an, c. 2, s. 52; el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 202.

[4] Bakara, 83.

[5] Ali İmran, 120.

[6] er-Rahman, 70.

[7] Mearic, 5.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 25, s. 17, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

[9] Temimi Amedî, Andülvahid b. Muhammed, Ğurerü’l-Hikem, s. 285, h. 6392, İntişarat-ı Defter-i Tebliğat, Kum, 1366 ş:

[10] Ğureru’l-Hikem, s. 269, h. 5862: «جمال المؤمن ورعه»

[11] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 1, s. 95, h. 37, Müessese-i el-Vefa, Beyrut Lübnan: «وَ حُسْنُ الْعَقْلِ جَمَالٌ بَاطِنٌ»

[12] Tusi, Ebu Cafer Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c. 2, s. 119, h. 217, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı çarom, 1407 k: «مَنْ صَلَّى بِاللَّیْلِ حَسُنَ وَجْهُهُ بِالنَّهَارِ»

[13] Şairi, Tacuddin, Camiu’l-Ahbar, s. 72, İntişarat-ı Rezi, Kum, 1363 ş.

[14] Hür Amıli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş-Şia, c. 8, s. 151-152, h. 10278, Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, çap-ı evvel, 1409 k: «صَلَاةُ اللَّیْلِ تُحَسِّنُ الْوَجْه‏»

[15] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 6, s. 488, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş:

«أَخْذُ الشَّعْرِ مِنَ الْأَنْفِ یُحَسِّنُ الْوَجْهَ»

[16] Şeyh Saduk, İlelu’ş-Şerayi’, Tercüme-i Zihnî, Tahrani, Seyid Muhammed Bakır Cevad, c. 2, s. 590-591, İntişarat-ı Müminin, Kum, çap-ı evvel, 1380 ş.

[17] el-Kafi, c. 6, s. 484: «الْحِنَّاءُ یَذْهَبُ بِالسَّهَکِ وَ یَزِیدُ فِی مَاءِ الْوَجْهِ وَ یُطَیِّبُ النَّکْهَةَ وَ یُحَسِّنُ الْوَلَدَ»

[18] Yapraklarıyla banyo yapılan beyaz bir çiçek.

[19] Şeyh Saduk, İlelu’ş-Şerayi’, c. 1, s. 292, Neşr-i Daveri, Kum, çap-ı evvel.

[20] Biharu’l-Envar, c. 63, s. 170: «السَّفَرْجَلُ یُحَسِّنُ الْوَجْه»

[21] Biharu’l-Envar, c. 63, s. 208.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gün batımı vakti borç ödemenin sakıncası var mı?
    5731 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Borç, bir insanın üzerinde başkasına ait olan maldır. Bununda sebebi ya borç almaktır, ya insanın kendi elinde olan başka şeylerdir (örneğin borcun, selem muamelede mal kabul edilmesi veya onun borç muamelesinde para olarak sayılması yahut kirada kira ücreti veyahut nikahta mihr, hul talakta karşılık olması vb. ...
  • Ödünç (karz) olarak verdiğimiz malın humusunu vermeli miyiz?
    5523 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    Söz konusu olan para kesb ve kazancından birikilmiş durumda ve humus yılı üzerinden geçmiş ise bütün taklidi Mercilerin bu bağlamdaki fetvası şöyledir: Humus yılının başı geldiği zamanda ödünç olarak vermiş olduğu parayı kolaylıkla (zahmetsizce) alınması mümkün ise o paranın humusunu çıkartmalısın. Ama eğer humus yılının geldiği sırada ödünç verilmiş olan ...
  • Allah ile görüşmek, insan için tasavvur edilen en son makamdır. Hal böyleyken bazı masumlar nasıl daha üstün bir makama sahip olabilmektedirler?
    10104 Teorik Ahlak 2012/07/24
    İnsanın yaratılmasındaki temel gaye kemale ermektir. İnsanın kemali Allah’a yaklaşma ile gerçekleşir ve buna velayet ve Allah ile görüşme makamı denir. Bu bağlamda peygamberler ve masumlar insanlar arasında en belirgin bireyler sayılır. Lakin bu bireyler arasında kimlerin daha üstün bir makama sahip olduğu hakkında şu noktaya dikkat ...
  • İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
    8171 Hayvan Barındırmak Ve Avlamak 2013/03/09
    Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir: 1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir ...
  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    11986 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesi nedir?
    12954 Eski Kelam İlmi 2010/12/22
    İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesini anlamak için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:1. Kur’an değişik ayetlerde yüce insanlar ve din evliyalarının erdem ve ulvî sıfatlarını diri tutmayı vurgulamıştır.2. Yüce şahsiyetli Şia imamları (a.s) Kerbela hadisesini diri tutmak için matem merasimleri düzenlemeyi, ağlamayı ve ağlatmayı, şairlerin mersiye ...
  • Bakî'yi ziyaret edenler ve bunların içerisinde özellikle İranlılar, niçin ağlıyorlar?
    7355 Yeni Kelam İlmi 2008/02/17
    Bu soruya cevap verebilmek için, öncelikle ağlamanın içyüzünü ve nerelerde, nasıl kullanıldığını bilmemiz gerekmektedir.Ağlamanın bir dış yönü ve bir de iç yönü bulunmaktadır; öncelikle insanın iç dünyasında bir takım duygusal ve psikolojik etkileşimler olur, bununla birlikte beyinde bazı çalışmalar oluşur ve bu gözden yaşların dökülmesi olarak kendisini gösterir.İnsanın ...
  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    21206 Eski Kelam İlmi 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Kadınlar ailede nasıl cihat edebilir?
    3814 Hadis 2020/01/20
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10773 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...

En Çok Okunanlar