Please Wait
10604
Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.
Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’
Ahlâk ilmi için de çeşitli tarifler yapılmıştır. Onlardan biri Merhum Neraki’nin Camiu’s Saadat adlı eserinde yaptığı şu tariftir: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’
Ahlâkla ahlâk ilminin arasındaki fark yalnızca teoride ve pratikte olduğu için hangisinin daha kapsamlı olduğundan bahsetmenin pek manası yoktur.
Lügatte Ahlâk
Ahlâk kelimesi, Holk kelimesinin çoğulu olup ister iyi olsun ister kötü huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.[1]
Ahlâk’ın Terimsel Manası
Ahlâk ilmi alimleri ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Örneğin:
a) Ahlâk, nefsani bir meleke olup, herhangi bir fikir ve düşünmeye ihtiyaç duymadan yapılan işlerdir.
b) Ahlâk, yalnızca ahlâki faziletlerdir; karşısında ise ahlâksızlık vardır.
c) Bazende ahlakı ‘ahlâki hayat kurumu’ diye tarif etmişlerdir.[2]
Ahlâk için değişik terimsel manalar yapıldığından ona ortak bir tarif bulmak mümkün değildir. Ancak alimlerin yaptıkları tarifleri bir araya getirerek şöyle bir tarif yapabiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’
Yani nefsin keyfiyeti iyi olursa iyi işler, kötü olursa kötü işler yapar. Demek ki ahlâk, güzel ahlâk ve kötü ahlâk olmak üzere ikiye ayrılır. Bu nefsani keyfiyet sağlam olmayan bir şekilde veya meleke olarak karşımıza çıkabilir.
Ahlâk İlmi
Ahlâk ilmi içinde değişik tarifler yapılmıştır.
Müslüman alimler ve batılıların ahlâk ilmi için yaptıkları tariflerden bazıları şunlardır:
a) Ahlâk ilmi, güzel ahlâkı kazanmanın yolunu gösteren ilim olup, onunla insanın fiil ve halleri güzelleşir.[3]
b) Ahlâk ilmi, nasıl yaşanması gerektiğini söyleyen ilimdir.[4]
c) Ahlâk ilmi, ahlâkın lügat manasına gelen ilimdir. Örneğin, ‘Ahlak ilmi insanın bilgisi, adetleri, edepleri ve karakterlerinin ilmidir.’[5]
d) Merhum Neraki’de Camiu’s-Saadat’ta onu şöyle tarif diyor: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’[6]
Camiu’s-Saadat, Mi’racu’s-Saadat vb. gibi ahlâk alanındaki eserlere baktığımızda[7] Müslüman alimlerin ahlâk ilmi hakkındaki görüşlerinin şöyle olduğunu söyleyebiliriz: Ahlâk ilmi, güzel ve kötü sıfatların çeşitlerinden bahseden, onları tanıtan, tarif eden ve açıklayan, güzel ve faziletli sıfatları kazanmanın ve kötü sıfatlardan uzaklaşmanın yollarını öğreten ilimdir.
Dolayısıyla, ahlâk ilminin mevzusu güzel sıfatları ve onları kazanmanın yolu ve kötü sıfatlar ve onları gidermenin yoludur. Bu güzel ve kötü sıfatlar, insanın özgür iradesiyle yaptığı işlerle ilgili olduğu için ahlâk ilminde ele alınmaktadır. Ahlâk ilminin hedefi ise insanı ebedi kemal ve saadete, hedeflenen menzile ulaştırmaktır ki insan bunun için yaratılmıştır. Daha öncede belirtildiği gibi ahlâk ilmi, genel manada felsefenin dallarından biridir.
Kapsamlı Tarif
Ahlâk, iyi ya da kötü yöntem ve eğilimler; ahlâk ilmi ise bu yöntem ve eğilimler hakkında bilgi veren ve hangisinin uygulanması gerektiğini söyleyen ilimdir; başka bir ifadeyle ahlâkla ahlâk ilminin tek farkı, teoride ve pratiktedir. Buna göre birinin diğerinden daha kapsamlı olduğu söylemenin manası yoktur.
[1] -Kureşi, Seyyid Ali Ekber, Kamus-u Kur’an, c.2, s.293, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, HŞ. 1371; Tureyhi, Fahruddin, Mecmau’l Bahreyn, c.5, s.156, Kitapfuruşu-i Murtezevi, Tahran, 3. Baskı, HŞ. 1375
[2] -Daha fazla bilgi için bak: hawzah.net
[3] -Tusi, Hace Nasıruddin, Ahlâk-i Nasıri, s.14, Kitapfuruşu-i İslamiyye, Bi Ta, Tahran.
[4] -Mutahhari, Murteza, Aşinay-ı Ba Ulum-i İslami, c.2, s.190, Sadra, Tahran, 6. Baskı, 1368.
[5] -Janet, Pierre, Ahlâk, s.53, Bedruddin Kitabi’nin Farsça çevirisi, İsfahan, İntişarat-ı Amuzeş ve Pervereş, 1373.
[6] -Neraki, Muhammed Mehdi, Camiu’s-Saadat, c.1, s.34, Necef, Matbaatu’z-Zehra, HK.1368.
[7] -Neraki, Molla Mehdi, Camiu’s-Saadat, Müesses-i A’lami, Beyrut, 6. Baskı, HK.1408; Neraki, Molla Ahmed, Mi’racu’s-Saadat, Tahran, İntişarat-ı Reşidi, Bi Ta.