Gelişmiş Arama
Ziyaret
5849
Güncellenme Tarihi: 2008/05/13
Soru Özeti
Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
Soru
Bilal-i Habeşi'nin kişiliği hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
Kısa Cevap

O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bilal, Riyah ve Hamame’nin çocuğudur.[1] Habeşe’den esir olarak Hicaz’a getirilmiş ve Kureyş’in başlarından sayıylan Umeyyet b. Halef adlı bir kişinin kölesi olmuştur.

İslam’ın doğuşundan sonra o kendi isteği üzere bu dini kabul eden ilk kişilerin arasında yer almıştır.[2] Efendisi Umeyye’nin İslam’ı yok etmek için bütün çabalarına rağmen mustazaf müslümanlardan sayılan Bilal dininden dönmemiştir.[3] Müşrikler onu işkenceyle İslam’dan geri dödürmeğe çalıştılar. Onun müslüman olduğunu açıklayan ilk yedi kişiden biri de olduğu da söylenir. O yedi kişiden her biri etkin bir şahsiyet veya kabile tarafından himaye edildikleri için işkenceden korunabildiler ama Bilal’ı savunacak kimsesi yoktu.[4]

Umeyye onu müslümanlıktan geri çevirebilmek için vahşice işkence ediyor Bilal ise bütün varlığı ile direniyordu. Bunun üzerine nakle göre Ebubekir Bilal’ı efendisinden alarak azat etti. Bu nakli Şia da reddetmemiştir. Gerçi Şia ulemasınada olan Kamusu’r-rical kitabının yazarı bunun ispat olmadığını ileri sürerek doğruluğunda kuşku etmiştir. O İskafi’nin Nakz-i Osmaniye adlı eserinden naklen Resulullah’ın onu alarak azat ettiğini söylemiştir.[5]

Medine İslam’ın merkezi olunca Bilal Resulullah’ın müezzini oldu. O bütün savaşlarda Peygamber’in yanında savaşa katılıyordu.[6]

Tarihi nakiller onun Peygamber’in dönemindeki direniş ve sağlam imanı hakkında birçok öyküler nakletmişlerdir. Peygamber’in vefatından sonra Medine’yi terkedip Şam’a yerleşmiştir.

Onun hayatı hakkında Şia ve Sünni arasında irdeleme ve tartışma konusu olabilecek tek konu onun Medine’den ayrılıp Şam’a yerleşmesidir.

Şia âlimleri onun bu işinin nedeninin Resulullah’tan başka kimseye ezan okumayı istemeyişinden kaynaklandığını ileri sürerler.[7] Çünkü:

1- Ehl-i Beyt’ten gelen bir takım hadislerde şu ifade yer almıştır: “Bilal salih bir kişi idi, o “Peygamber’den sonra kimseye ezan okumam” dedi. Bu “Hayyu ala hayru’l-amal’in ezandan çıkarıldığı dönemdeydi.”[8]

2- Ehl-i sünnet’ten gelen hadisler de açıkça onun Peygamber’den sonra halifelere ezan okumadığını bildiriyor. Vakidi şöyle nakleder: Peygamber’in vefatından sonra onun mübarek bedenini defnedinceye kadar Bilal ezan okurdu ve camide bulunan halk “eşhedu enne Muhammeden resulullah” demesini duyunca ağlıyorlardı. Peygamber’i defnettiklerinde Ebu Bekir Bilal’e ezan oku dedi. O, eğer beni senin yanında yer alayım diye azat ettiysen sen bilirsin, ama eğer beni Allah yolunda azat ettinse o zaman beni o Allah uğruna serbest bırak. O, seni Allah için azat ettim dedi. O dedi ki o zaman ben Peygamber’dan başka kimse için ezan okumam dedi. Ebu Bekir sen serbestsin dedi. Bilal kısa bir süre Medine’de kaldı, ordu Şam’a gidince o da onlarla gitti ve Şam’a yerleşti.[9] Askalani el-İsabe adlı eserinde, Bilal’ın Peygamber’den sonra cihat için Şam’a gittiğini nakleder.[10]

Bu görüşe karşı bazı Ehl-i Sünnet kitaplarında nakledilmiştir ki, Resulullah vefat edince Bilal Ebu Bekir’in yanına geldi ve Ey Halife! dedi. Ben Allah’ın Resulundan şöyle dediğini duydum: “Müminin en değerli ameli Allah yolunda ciahddır.” Ebu Bekir: “Ne yapmak istiyorsun?” diye sordu. “O Allah yolunda ciahda gitmeyi ve şehit olmayı istiyorum.” dedi. Ebu Bekir: “Seni Allah’ın hakkına ve kendi hakkına böyle bir yolculuğa çıkma, ben yaşlanmışım, ölümüm yaklaşmıştır.” dedi Bilal: “Ebu Bekir’in yanında kaldı, Ebu Bekir öldüğünde Bilal Ömer’in yanına gelip aynı sözleri söyledi, Ömer de Ebu Bekir’in verdiği cevabı verdi, ama Bilal kabul etmedi.”[11] Bir zayıf nakle göre de Ömer Şam’a gidince Bilal ona Şam’da ezan okudu.[12]

Birinci rivayetin Şia’da yer alan rivayetle bir çelişkisi yoktur ve Bilal’ın ezan okuduğuna dair bir şeyi içermiyor. İkinci rivayet ise senet yönünden zayif olmasının yanı sıra Bilal’ın halifelerin müezzini olduğunu isbatlamaz, sadece onun geçici olarak ezan dediğini bildirir. Buna göre Ehl-i Sünnet ve Şia kaynaklarının geneli Bilal’ın halifelere müezzini olduğunu reddetmektedir.

Bilal’ın vefatını bütün tarihçiler Ömer’in hilafet döneminde Hicri 17 ila 20 yılları arasında bilmişlerdir.[13]

Hadis ve tarihi kaynaklarına tümünden şu anlaşılır ki Bilal Ehl-i Beyt’e muhabbet besleyen kimselerdendir. Hatta onun ezan okumamasını baştaki yönetime bir çeşit itiaraz ve Hz. Ali’nin imatinin inandığının bir göstergesi olarak değerlendirmek de mümkündür.



[1] El-İstiab c. 1 s. 179

[2] Çeşitli nakillerde Bilal İslam’ı kabul eden dördüncü veya beşinci kişi olarak tanıtılmıştır. Bkz. Biharu’l-Envar c. 18 s. 229.

[3] Biharu’l-Envar c. 17 s. 41; et-Tebekatu’l-Kubra c. 3 s. 175; Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 156

[4] Bkz. et-Tebekatu’l-Kubra c. 3 s. 175; Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 156

[5] Şia’nın İslami şahsiyetleri c. 1 ve 2 Ayetullah Cafer Subhani, El-İstiab c. 1 s. 182; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243

[6] El-A’lam c. 2 s. 73

[7] El-İhtisas s. 71

[8] Men layahzeruhu’l-fakih c. 1 s. 283

[9] Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243 el-İstiab c. s. 82

[10] Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 526; Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243

[11] Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 244

[12] Usdu’l-Gabe c. 1 s. 244

[13] Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 526; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 245; Delailu’n-Nubuvve c. 1 s. 348; İmtau’l-Esma’ c. 6 s. 350

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
    5848 تاريخ بزرگان 2008/05/13
    O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir. ...
  • Keramet (Değerlilik ve onurluluk) nedir? Onurluluk nasıl kazanılır? Değerli ve onurlu insanların Allah katındaki makamı nedir?
    17191 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Keramet (onurlu olmak) aşağılık ve alçaklıktan uzak olmak ve her türlü zillet ve aşağılıktan uzak olan temiz ve değerli ruha kerim (onurlu) insan denir. Kerim (onurlu) sözcüğünün karşıtı seciyesiz anlamında leim’dir. Onurluluk ve saygınlığın zirvesine varmak için insanın takvayla donanması gerekir. Takva kişinin ...
  • Günlük birçok meşguliyetle birlikte nasıl ibadet yapılabilir?
    10700 Yeni Kelam İlmi 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mukaddes şeriat açısından, bankalar yahut borç veren kurumların kredilerinden yararlanmanın hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/05
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    6287 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    11195 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Daru’l-harp ne demektir ve nerelere Daru’l-harp denir?
    5740 Cihat 2020/02/12
     Öncelikle konunun ihtilaflı bir konu olduğunu belirterek başlamak yerinde olacaktır. Zira söz konusu kavramların ilk dönem İslam uleması tarafından  incelendiği zaman diliminde İslam toprakları bir bütün olarak yönetilmekte ve Müslümanlar bu topraklarda yaşamaktaydı. Ülkeler arasında günümüzde olan anlaşmalarda söz konusu değildi. Bu anekdot ışığında ilk dönem yapılan ...
  • Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
    10466 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    Şia inanıyor ki:1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) ...
  • Bir kimsenin keramet sergilemesi onun hak oluşu manasına gelir mi?
    5913 Pratik İrfan 2012/05/03
    İrfanda yaygın olan konulardan birisi, keramet ve olağanüstü işler yapma meselesidir. İrfan ve seyr-i sülûk yolunda keramet, mükaşefe ve olağan dışı işlerin meydana gelmesi, insanın bunlar ile mağrur olacağı ve bu hususları çok önemseyeceği hususlar değildir. Bunlar yüce Allah’ı şuhudi olarak tanımanın ilk ve çok düşük basamaklarıdır. ...
  • Selamun Aleyküm. “Emmen Yucibu’l-Muztar” duası nerede zikredilmiştir?
    28058 Pratik Ahlak 2012/08/12
    “Emmen yucibu el-muztarre iza duahu ve yekşifu’s-su” cümlesi Kur’an’da Neml suresinin 62. ayetinde zikredilmiştir: Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Her ne kadar yüce ...

En Çok Okunanlar