Gelişmiş Arama
Ziyaret
11603
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Hz. Fatma\'nın (s.a) mutahhar ve pak olması nedeniyle çocuklarının cehenneme girmeyeceğini ifade eden bir hadis Peygamber-i erkemden nakledilmiştir. Lütfen bu hadisin analizini ve açıklamasını yapar mısınız?
Soru
Allah Resulünden (s.a.v.) bir hadisi şerif nakledilmiş ve hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: \'\' Hz Fatima (s) pak olduğu için Allah-u Teala Onun çocuklarını cehenneme koymayacaktır.\'\' (Biharul-Envar,c.43, s.20,231,132,). Senet açısından bu hadisin durumu nasıldır?
Kısa Cevap

Bu hadis hem Şii hem de Ehlisünnet kaynaklarında nakledilmiştir. Birçok ravi ve kaynak tarafından nakledildiği için güvenilirdir. Ancak mezkûr hadis, Kimleri kapsadığı ve kimleri içerdiği noktasında eskiden beri bir iphamlık taşımaktadır. Ancak bu bağlamda var olan başka hadisleri dikkate aldığımızda şöyle bir neticenin alınması mümkündür: Sadece pak ve tertemiz kılınan Hz. Zehra'dan (s.a.) vasıtasız olarak dünyaya gelen çocukları, günahtan uzak kalmışlardır ve dolayısıyla cehennemden kurtulacaklardır. Ama onun neslinden dünyaya gelen diğer torunları bazı imtiyaz ve niteliklere sahip olsalar bile kâmil bir şekilde cezalardan uzak kalacaklar diye bir kaide söz konusu değildir.

Ayrıntılı Cevap

Konuyla ilgili olarak "Biharul' - Envar"  adlı hadis kitabında şu anlamda olan bir rivayet var olmaktadır;  Temimi kanalıyla İmam Rızadan (a.s.) imam Rıza da kendi babalarından naklen Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemişlerdir: ''Gerçekten Fatma Namusunu korudu. Dolayısıyla Allah Onun zürriyetine cehennemi haram kıldı.''[1] Bu hadis, "Biharul – Envar" kitabının kaynağı olan "Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)"  kitabında da aynı şekilde zikredilmiştir.[2]

Birçok Şii ve Sünni kaynaklar ve raviler tarafından bu hadis rivayet edilmiş ve bununla ilgili bazı görüşler ve sorular ortaya atmışlardır.[3] Bunun kendisi hadisin aslının Peygamberden sudur ettiğinin kesin olduğunu göstermektedir.

Onuncu asrın Ehlisünnet yazarlarından birisi, bu hadisin açıklamasını yaptıktan sonra şöyle diyor: alınması gereken sahih netice şudur ki; bu hadis senet açısından nisbeten sahihtir ve diğer bir kitabımda da detaylıca beyan ettiğim üzere, bu hadisin uydurma olduğunu savunan görüşü doğru değildir.[4]

Ancak mezkûr hadisi tartışma konusu yapan nokta,

Kapsadığı alanın nereye kadar uzadığıdır. Hass bazı

fertlerle sınırlı mırdır? Yoksa Hz. Fatma'nın bütün torunları, bu rivayetin kapsamında ve bunun misdaklarından mıdırlar?

Şii rivayetlerinden anlaşıdığına göre, güya bazı seyitler bu hadisi kendileri için Allah tarafından yakılmış bir yeşil ışık gibi algılamış ve bu sayede, yaptıkları bütün hatalarının bağışlanıp hiç bir cezayla karşılaşmayacaklarını sanmışlardır. Ama Masum İmamlar (a) bu görüşe karşı gelmiş ve bunu reddetmiş ve böyle bir rivayetin bazı Ehlibeyt müntesiplerinin kötüye kollanmasına yol açmaması gerektiğini belirtmişlerdir.

Bu görüşü kınayan rivayetlerden bazıları şöyledir;

Hasan bin Musa derki; Horasanda sekizinci İmam'ın huzurunda idim. Kardeşi Zeyd b. Musa'da ordaydı. Zeyd etrafına topladığı bir guruba, biz böyleyiz biz şöyleyiz anlatıp övünüyordu. O sırada, diğer bir gurubla sohbet eden İmam Rıza (a) onun söylediklerini duyar duymaz ona dönüp şöyle buyurur: ''Hz. Fatma'nın (a) pak olması nedeniyle cehennem ateşinin çocuklarına haram kılındığını ifade eden hadis, seni gururlandırmasın?! Allaha yemin olsun ki, bu hadis sadece İmam Hasan (a),İmam Hüseyin (a) ve Fatima'nın (s) diğer vasıtasız evlatlarını kapsar. Rabbine itaatkâr olan (babamız) Musa b. Cafer (a.s.) gündüzleri oruçla geceleri

İbadetle geçirirken sende günah işleyip itaatsizlik yapacaksın, sonrada kıyamet gününde ikinizde aynı kefede olacaksınız?!

Bu adaletle bağdaşır mı? Bu durumda sen, Allah katında ondan daha üstünsün! (zira onun Rabbine kulluk ederek ulaştığı mertebeye, sen yaptığın günaha rağmen olaşmış oluyorsun) Bu konuda (dedemiz) İmam Seccad (a.s.) şöyle buyururdu: Seyitlerden salih amel işleyenler, başkalarına nisbetle iki kat sevap alırlar ve kötü amel işleyenler ise başkalarına nisbetle iki kat fazla ceza alırlar.''[5]

Buna benzer rivayetler, değişik ifadelerle birlikte başka kaynak kitaplarda bulunmaktadır.[6]

Hamad bin Osman derki; Hz. Fatma'nın çocuklarının cehennem ateşinden kurtulduklarını beyan eden hadisin tefsirini altıncı İmam'a sorduğumda şöyle buyurdular:

''Bu rivayetten kast edilen Hz. Fatma'nın vasıtasız

Çocukları yani İmam Hasan (a.s.), İmam Hüseyin (a), Hz. Zeynep ve Ümmi Gülsüm'dür,''[7]

İmam Sadık'a (a) bir şahıs gelip ''Bu hadis Hz Fatma'nın soyundan gelen bütün seyitler için bir emanname konumunda değil midir?' 'diye sorduğunda, İmam (a) ona cevaben şöyle buyurdu; "siz cahil misiniz? Şüphesiz bu rivayetle kast edilenler, sadece Hasan ve Hüseyin'dir. Onlar masum olan Ehlibeyt'in bir parçasıdırlar. Ancak bunların dışında kalanlar hakkında bilinmesi gereken husus şudur; eğer bir şahsın kötü ameli, onun makamını ve menziletini alçaltırsa, muttakilere olan mensubiyeti onu yükseltmeyecektir.'' [8]

 

Buraya kadar denilenin tersine yorumlanacak başka hadisler elbetteki vardır.[9] Anacak Kur'anı ve İslami kaide ve kuralları dikkate aldığımızda, her nekadar has bir zümrenin daha fazla imtiyazlara sahip olduğunu kabul edebilsek de ancak, onlara mutlak özgür davranma hakkının verilmesi ve her türlü cazaya karşın donulmazlıklarının olması, dini öğretilerle bağdaşmaz. Hz. Zehra'nın vasıtasız çocuklarının kurtuluşu meselesi ise, annelerinin mutahhar olması karşılınğında onlara verilmiş bir tür basiretin sonuçudur ve bu yüce insanlar, kendi irade ve ihtiyarıyla günah ve masiyet tarafına gitmemişlerdir.

 

[1] Meclisi, Muhammed Bakır, ''Biharu'l - Envar'', Beyrut, Muessesetu'l-Vefa, c.43,s.20

[2]Şeyh Saduk, "Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)" ,Tahran, İntişarati Cihan, c. 2, s. 63.   

[3] İbni Şehri Aşub, ''Manakibu Al-i Ebi Talib'', Kum: İntişarat - i Allame, c. 3, s. 325.

Makrizi, Takiyuddin, ''İmtinau'l - Esma'' , Beyrut: Darul-Kutubi'l - İlmiyye, c. 4, s. 196.

[4]   Salihi Şami, ''Subulu'l-Huda Ver-Reşad fi Sireti Hayrul-İbad''  Beyrut: Daru'l - Kutubi'l - İlmiyye, c. 11, s. 50.

[5] Şeyh Saduk, Uyuni'l – Ahbar-i er-Rıza (a.s.)"'' ,c.2,s.232

[6] Erbili, Ali b.İsa,  ''Keşfu'l - Ğumme'', Tebriz: Mektebet-u Beni Haşim, c. 2, s. 310.

[7] Şeyh Saduk, ''Meaniyu'l - Ahbar'', Kum: İntişarat-i Camiey-i Muderrisin, c. 3, s. 106, (Bu kitabın önceki rivayti de, aynen bu konuyla irtibatlıdır.)    

[8] İbni Ebil-Hadid, ''Şerh-u Nahcü'l - Belaga'', Kum: Kitabhaneyi Ayetullah Mer'aşi,c.3,s.252

[9] Ravendi, Kutbuddin, ''El-haraic-u Vel-ceraih'' , Kum: Muessesetu İmam Mehdi (a.f.),c.1,s.281

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8366 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • basiret gözüyle Allah-ı görmek, kalp ile Allah-ı müşahede etmekle aynı mıdır?
    13739 Pratik İrfan 2010/12/18
    Hazreti Ali'nin (a.s.) kelamında söz konusu olan basiret gözü ile Allah-ı müşahede etme meselsi kelam ilmince Allah-ı görme meselesiyle ilgili bir konudur. Bu konuyla ilgili hak ve doğru olan görüşe göre kalbi rüyet ve tecelliden farklı olan gözsel rüyet hak Teâlâ hakkında imkânsızdır. Ama Allah ile buluşmak ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10642 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Allah, taklit üzere Müslüman olmayı kabul eder mi?
    7867 Eski Kelam İlmi 2009/08/25
    Ahirette inancımız hakkında sorulan soruya “Atalarımızı taklit edip onları körü körüne takip ettik” demekten başka bir cevabımız yoksa bu cevap geçerli olmaz. Çünkü böyle bir durum insanın fıtrat ve yaratışına da aykırıdır. İnanç, ilim ve yakin üzerine olmalıdır. Elbette bu ilim ve yakini insan bir bilenin ...
  • Sol elin işaret parmağına yüzük takmanın hükmü nedir?
    7937 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Altından olan süs eşyalarını takmak ve altın yüzük kullanmak sadece erkekler için haramdır ve onunla kılınan namaz geçersizdir.[1] Ama kadınların altın yüzük takmasının veya erkeklerin altın olmayan yüzük kullanmasının hiçbir sakıncası yoktur. Bir bayan altın veya altın olmayan bir ...
  • Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
    3630 تاريخ بزرگان 2019/06/22
    Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser ...
  • İnsan utangaçlıktan nasıl kurtulabilir?
    58986 Pratik Ahlak 2010/12/05
    Utangaçlığın olumsuz ve istenmeyen sonuçları olup, insanın yaşamda başarılı olmasına engel olmaktadır. İnsan, bu ruhsal özelliktende diğer kötü özellikler gibi kurtulabilir ve onun tedavisi mümkündür. Çocukları sohbetlere katmak ve onları topluma girmeye teşvik etmek çocukların bu hastalığa yakalanmasını önleyen çözümlerdendir.Telkinde bulunmak, kendine ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    14909 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • İslamla Hıristiyanlığın maneviyatları arasındaki farklılıklar nedir?
    10208 Yeni Kelam İlmi 2010/07/17
    Her dinin maneviyatının değer ve itibarı, o dinin kendisinin değer ve itibarıyla direkt olarak ilgilidir. Hıristiyanların kendi itiraflarına görede onların dini akla yatkın olmayan öğretilerle doludur. Dolayısıyla bu gibi kaynaklardan gelen menaviyatta doğal olarak bir sürü yanlışlıklarla dolu olacaktır. İslamın maneviyatıyla Hıristiyanlığın maneviyatı arasındaki temel fark işte buradadır; ...
  • Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran ayetlerinden olup olmadığı hakkındaki görşler nelerdir? olAraf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
    6004 Tefsir 2012/04/07
    Bismillahirrahamanirrahim’in Kuran suresinin ayeti olup olmadığı bağlamında Müslümanlar arasında ihtilaf var olmaktadır. İmamiye (Şia),[1] şafi’iye,[2] Mekke ve Küfe karileri ve fakihleri[3] anlayışında hamd ve diğer surelerdeki bismillah surelerin bir ayeti saılmaktadır. Ama Medine, Basra ve Şam fakihleri ve ...

En Çok Okunanlar