Gelişmiş Arama
Ziyaret
21362
Güncellenme Tarihi: 2010/05/19
Soru Özeti
Toplumsal yaşamdan tamamen uzaklaşarak yalnızlığa gömülmenin hükmü nedir?
Soru
Her tarafı fesatçılar sarmışken topluma girmek insanın günaha düşmesine neden olacaktır. Böyle bir durumda toplumsal yaşamdan tamamen kopmanın, yalnızlığa gömülmenin ve insanlardan uzaklaşmanın hükmü nedir?
Kısa Cevap

İnzivaya çekilmek bazen devamlıdır, bazende geçici.

Devamlı inzivaya çekilmek çeşitli sakıncaları beraberinde getirmektedir. Örneğin:

1- İnziva ilahi sünnet ve tedbire aykırıdır; çünkü Hak Teâlâ’nın sünnet ve meşiyyeti insanın tekamüle erme temeli üzerine kurulmuştur; bunuda insanın kendi iradesiyle ve onun ortamlarını hazırlayarak, yani hidayet ve dalalet kapılarını açık tutarak yapmaktadır.

2- Bazılarının içine düşmüş olduğu bu bidat, semavi dinler tarafından reddedilmiştir. Hiçbir  Peygamber ve vasisinin toplumdan tümüyle koptukları görülmemiştir.

3- Böyle bir inziva hangi sebepten dolayı olursa olsun müminlerin haklarını eda etmek, anne-babaya karşı iyi davranmak, din kardeşlerini ziyaret etmek, müminin ihtiyaçlarını gidermek, insanların arasını düzeltmek gibi dinî ve insanî öğretilerle uyuşmamaktadır.

4- Dini düsturlara riayet etmekle toplumsal yaşamın arasında uymsuzluk yoktur. İnsan dini görevlerini yerine getirmenin yanı sıra halkın içinde olabilir, hatta sizin gibi toplumda fesatçıların… olduğunu düşünenler bile halka hizmet edebilirler.

 

İslam açısından böyle durumlarda mümin insanların toplumdaki kötülükleri gidermesi, halka hizmet etmesi bakımından sorumluluklarını artırmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Uzlet, halvet veya ruhbanlık halktan uzaklaşmak ve köşesine çekilmek demektir.[1] Bunun iki çeşidi vardır:

 

1- Devamlı olarak inzivaya çekilmek.

2- Geçici olarak inzivaya çekilmek.

 

Birinci kısım inziva caiz değildir. Ama belirli zamanlarda Allah’a kulluk ve münacaat için halktan uzaklaşmanın sakıncası yoktur.

 

Her peygamber ve onun vasisi sadece kısa süreliğine halktan uzaklaşmış,[2] namaz kılmış, raz u niyaz etmiş, tefekkür edip zikirde bulunmuşlardır.

 

Birinci kısım inziva şu nedenlerden dolayı kötülenmiştir:

 

1- Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa’nın (a.s) dinine mensup olanlardan bazıları azınlıkta ve zalim hükümdarların baskıları altında olduklarından dolayı canlarından ve dinlerinden korktukları için halktan kopup ibadetle meşgul olmaya koyuldular.[3]

Böyle bir şeyin güzel olduğunu zanneden bir grup Müslüman da onlara bakıp inzivaya çekildiler. İslam Peygamberi (s.a.a) onları bu işten men etti. Peygamberimizin (s.a.a) vefatından sonra da bazı Müslümanlar sofilik adına inzivaya çekildi ve bunun için adaplar çıkardılar. Ehl-i Beyt (a.s) onlara her zaman karşı gelerek bu işi teyit etmediler.[4]

 

2- Peygamberler ve vasileri ömürlerinin kısa bir dönemini inzivaya ayırdılar, ama bunu ilahi kanunları daha iyi ve daha çok algılayabilmek ve halka ulaştırmak amacıyla yaptılar. Onlar hiçbir zaman devamlı şekilde inzivaya çekilmediler; hep zalim hükümdarlarla mücadele ettiler, halkın içine girip onların sevinç ve kederlerine ortak oldular.

 

3- Beşeri yaşam hususunda ilahi sünnet ve tedbir hem sapma, hem de hidayet vesileleri üzerine kurulmuştur; çünkü insanın kemale ermesi bunları aşmaya bağlıdır.

 

Dolayısıyla inzivaya çekilmek ilerlemenin engellenmesi, ruhî ve dinî yönden eğitilme vesilelerinin bir şekilde yokedilmesi demektir.

 

4- Resul-u Ekrem (s.a.a): ‘Ümmetimin ruhbanlığı hicret, cihad, namaz, oruç, hac ve umredir.’ diye buyurmuştur.[5]

 

İmam Sadık (a.s) İslam dini hakkındaki sözlerinin bir yerinde şöyle buyuruyor: ‘Halktan uzaklaşmak demek olan inzivaya çekilmek ve çöllere gitmek İslam’da yoktur.’[6]

 

5- Devamlı olarak inzivaya çekilmek müminlerin haklarını eda etmek, anne-babaya karşı iyi davranmak, din kardeşlerini ziyaret etmek, müminin ihtiyacını gidermek, insanların arasını düzeltmek, müminin hayırını istemek, Müslümanların işlerine koşmak, akraba bağlarını korumak vb. gibi dinî öğretilerle çelişmektedir.[7]

 

Son olarak belirtmek gerekir ki, dinî düstur ve adaba riayet etmekle toplumsal yaşam arasında aykırılık yoktur. İnsan toplumsal yaşamdan kopmadan hem inziva adabına riayet edebilir, hem de onun koyduğu hedefe ulaşabilir. Zira halktan uzaklaşmanın dışında, devamlı abdestli olmak, devamlı Kur’an tilavetiyle zikir halinde bulunmak, az uyumak, az yemek, kendini Hakk’ın huzurunda görmek… gibi[8] şeyler inzivanın genel adabıdır. Bunların çoğunu toplumsal dinî yaşamda da yerine getirmek mümkündür. Bunun genel hedefi dinin selameti, zamandan faydalanmak, nefsin durumlarını ve amelin ihlasını kontrol etmektir. Bu hedeflerin tümüne toplumsal dinî yaşamda ulaşmak mümkündür.

 

Bunların yanı sıra inzivanın gerektirdiği sakıncalar halkın ve toplumun içinde olmakta yoktur.

 

Kısacası insan her durumda, her işte Allah-u Teâlâ’yı anabilir, nefsin hallerini kontrol ve onu tezkiye edebilir.



[1] - Bk. Seyyid Şerif Ali b. Cürcani, Et-Ta’rifat, Bab-ı Ğayn; Kemaleddin Abdurrazzak Kaşani, Istılahat-ı Sufiye, Bab-ı Ha; Tefsir-ul Mizan, c.19, s.173

[2] - Mi’rac-us Saadet, s.569

[3] - Tefsir-ul Mizan, c.19, s.178

[4] - Bk. Misbah-ul Hidaye, s.115

[5] - Bk. Tefsir-ul Mizan, c.19, s.178

[6] - Usul-ul Kafi, Kitab-ı İman ve Kufr, Bab-ı Şerayi’, c.1

[7] - Bk. Usul-ul Kafi, Kitab-ı İman ve Kufr, Kitab-ı Dua ve Kitab-ı Muaşeret

[8] - Bk. Kimyay-ı Saadet, c.1, s.545; Misbah-ul Hidaye, s.117; Avarif-ul Maarif, s.213, 220

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar