Please Wait
5421
İnzibat ‘zapt’ maddesinden gelmiş olup, güzel yapmak, sağlamlaştırmak, dikkat ve koruma demektir.[1]
Şer’i açıdan iş, farz, müstehap, mübah, haram ve mekruh’tan ibaret olan beş ahkamından birine sahip olabilir. İş inzibatı ise ona olan lüzumluluktan dolayı çeşitli hükümleri vardır.[2] Taarufat (iltifatlar), örf maddesinden olup, iyilik, adet, gelenek ve göreneklerdir.[3] Toplumsal iltifatlar, bir toplumun inandığı gereklilikler, beklentiler ve istekler manasına gelmektedir.
Bir iltifat ve toplumsal beklentinin kaynağı, bazen bütün insanların ortak olduğu fıtrat veya tahrif
olmamış ya da olmuş belli bir din olurken, bazende belli bir kavmin kültürü veya bir hurafede olabilir.
Bu yüzden toplumsal iltifatlar, şer’i açıdan farz, müstehap, mübah, haram ve mekruh olmak üzere beş
ahkamdan birine sahip olabilir.
Sonuç olarak ne her yerde iş inzibatı yapmak gerekir diyebiliriz, ne de her yerde toplumsal iltifatlara
uymak zorunluluğu vardır. Eğer bir iş farz ve toplumsal iltifat müstehap ise böyle yerlerde iş
inzibatını yerine getirmek gerekir. Eğer iş müstehap, ama toplumsal iltifat farz olsa burada toplumsal
iltifat önceliklidir.
Dolayısıyla ahkamın her mertebesine her işte riayet etmek gerekir. Örneğin, müstehap bir işten ötürü farz bir işten kaçınılamaz. Veya mekruh bir iş için harama düşülemez.
Ayrıca iki farz arasında veya müstehapla başka şey arasında farklılıklar vardır. Bir farzın önemi, başka bir farzdan daha fazladır. Eğer iki farzdan biri yerine getirelecekse en önemli olan farz yerine getirilmelidir.
Kısacası iş inzibatıyla toplumsal iltifat çakışırsa, önce her birinin şer’i hükmü bilinmeli, sonra
o ikisinden hangisinin önemli olduğuna bakılmalıdır. Hangisinin önemi çoksa o önceliklidir. Eğer
çakışmazlar ve bir araya getirilme imkanları varsa her ikiside yerine getirilmelidir.