Gelişmiş Arama
Ziyaret
7219
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Kadınları sınırlandırmak doğru bir şey midir?
Soru
Kadınları sınırlandırmak ve erkekleri serbest bırakmak doğru bir şey midir?
Kısa Cevap

Toplumun sağlıklı (huzurlu) olması, hangi cinsten (erkek veya kadın) olursa olsun bireyin yetiştirilmesine, bireylerin sağlığı da onların doğru bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İslam’ın çocuğun eğitimi (eğitimin ilk basamağı) alanında ve diğer alanlarda faydalı düsturları vardır. Onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplumda sağlıklı olur. Bu şekilde artık dayatmaya dayalı yöntemlere ve aşırı sınırlamalara gerek kalmayacaktır.

İslam, kadın ve erkeğin (kız ve oğlanın) bedensel ve ruhsal farklılıkları, her birinin kendine ait özelliklerini göz önüne alarak onların kendilerine ait vazifeler tayin etmiştir. Bundan amaç, bu vazifelere amel edilerek kadın ve erkeği sınırlamak değil onların insani değerlerini korumaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bir toplumun sağlıklı (huzurlu) oluşu, doğru bir eğitime ve bütün fertlerinin (kadın ve erkek) sağlığına bağlıdır. Toplumda yalnızca kadınlar sağlıklı olursa, ahlaki kurallara dikkat eederlerse, ama erkekler başıboş bırakılıp, ahlaki kurallara riayet etmezlerse o toplum huzur bulamaz. Bunun terside aynıdır, yani erkekler sağlıklı kalsa, ama kadınlar başıboş bırakılırsa toplum sağlam kalmaz. Böyle bir toplum hep tehlike altındadır. Toplumda, hem erkekler, hem de kadınlar doğru eğitilir, sağlıklı olur ve bu sağlığa zarar verecek afet ve tehlikeleri bilirlerse o zaman tehlikelerden korunabilir.

Kadın ve erkek (kız ve oğlan) kendilerine has özellikleri olduğundan selametin tehlikeleri de biribirlerinden farklıdır. Bir bahçede değişik gül ve bitkilerin nasıl ki farklı yetiştirilmeye ihtiyaçları varsa, insan toplumlarında da insanlık bahçesinin gülleri (kız ve oğlanlar) biribirinden farklı, kendilerine özel yetiştirilme ve korunma yöntemleri vardır. Kızlar ve kadınlar latif varlıklar olduğu ve Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu ‘Kadın güzel kokulu bir güldür.’[1] gerçeğine göre onlar hassas ve duyarlı olup, küçük bir esintiyle dağılabileceklerinden kendine özel korunma yöntemleri olmalıdır. Dolayısıyla İslam, kadınlar için tesettürlü olmayı farz etmiştir. Tesettüt kadının, her an kaybedebileceği değer ve iffetini tehlikelerden korumaya neden olmaktadır. Hicap gerçekte kadını sınırlandırmak veya ona ihanet değil, onu yüceltmektir. Sizin değerli bir eşyanız olsa ve onu hırsızlardan, eşkiyalardan korumak için bir sandığa koyup, sağlam bir kilitlede kilitlerseniz ve onu güvenli bir yere koyarsanız o eşyanın değerini aşağı mı getirirsiniz yoksa değerli olduğu için mi böyle bir şey yaparsınız? Kesinlikle onun değerini bildiğiniz için böyle yaparsınız. İslam’ın da tesettür ve hicaba emretmesi bu türdendir.

Oysa erkek, böyle bir özelliğe ve böyle bir letafet ve hassasiyete sahip değildir. Dolayısıyla onun kadın haddinde hicaba ve korunmaya ihtiyacı yoktur. Ama aynı zamanda İslam hem her erkeklere, hem de kadınlara bazı vazifeler yüklemiştir ki, onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplum sağlam kalır.

Bir başka nokta kadın ve erkeğin his ve ruhsal yapılarıdır. Kadın çok ince bir hisse sahip olduğu için Allah-u Teala kadınlara ait emirler vermiştir. Onlara uyulursa bu his ve ruh yapısı dengeli olur. Eğer bu hisler dengelenmezse ailenin de, toplumunda temeli zarar görecektir.

Kısacası, İslam’ın kadın için belirlediği bütün bu görevler onların ve toplumun hayırınadır. Buna da sınırlandırma ve baskı denmez, korumak denir. Erkekler için de belirlediği vaziflerde vardır ki onlarda aynı amaçlıdır.

Daha fazla bilgi için Üstad Mutahhari’nin ‘Tesettürün Felsefesi’ adlı eserine başvurabilirsiniz.[2]



[1] - Usul-u Kafi, c.5, s.510, Bab-ı İkram-ı zevce: ‘Kadın güldür, kahraman değildir…’

[2] - Murteza Mutahhari, Felsefe-i Hicap, 3. bölüm, s.71 ve sonrası

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi imamın başka imamlardan farklı kendine özgü özellikleri vardır?
    7614 Masumların Siresi 2012/03/04
    Dini öğretilerimize göre Masum İmamların varlıkları iki yönlüdür. Biri nurani varlıkları, diğeri maddi varlıklarıdır. Nur varlıkları açısından onların hepsinin nuru birdir. Ama maddi ve cismi varlıkları açısından zaman ve mekan şartlarına göre her birinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin İmam Ali cesarette ve hitapta, İmam Hüseyin cihad ve ...
  • Eğer elimiz necis olursa ve su da yoksa teyemmüm yeterli midir?
    6169 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu soru bir takım iphamlar taşımaktadır ve biz bu iphamları ortadan kaldırmak için onu iki bölüm halinde inceleyeceğiz: 1. Abdest yerine ve namaz kılmak için alınan teyemmümün kastedilmesi.2. Teyemmüm ile necis elimizi temizlemek ve necaseti gidermek istememiz.Abdest ve yıkama imkânı olmadığı yerlerde batıni temizliği elde etmek ...
  • Müstehcen filmlere bakmaktan nasıl tövbe edebiliriz?
    23907 Teorik Ahlak 2010/02/01
    Günah, kötü kokulu bir lağım kuyusu gibidir, insan ona ne kadar çok dalsa kokusunu o kadar az alır. Zira insanın koku alma duyusu iş yapamaz hale gelir ve daha fazla battığının farkında olmaz. Öte yandan, insanın bu ...
  • Acaba iki yıldır süt veren bir kadına emzirme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır?
    12703 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/01/14
    Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Bebek emziren kadının sütü az olduğunda, eğer oruç tutması emzirdiği bebeğe zarar verecek olursa, oruç tutmak ona farz değildir. ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı olsun veya ücretle süt veren bir kadın olsun, fark etmez. Ancak ...
  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    30741 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Hz Zeyneb’in (s.a) defnedildiği mekân hangi ülkededir?
    34816 تاريخ بزرگان 2012/06/16
    Hz Zeynep’in (s.a) temiz kabrinin mekânı hakkında üç ihtimal mevcuttur[i]: Medine, Şam ve Kahire. Bu üç ihtimalden her birinin taraftarları mevcuttur ve onlar kendi görüşlerini ispatlamak için bir takım deliller getirmişlerdir. Kesin bir şekilde Hz. Zeyneb’in (s.a) kabrinin nerede olduğu belli olmasa bile, bu ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3898 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    11382 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Eğer necis bir su bir yokuştan aşağı akar ve yokuşun altında kur suya ulaşırsa, onun üst kısmı da temizlenir mi?
    6195 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Hz Ayetullah Hadevi Tahrani’nin (Ömrü uzun olsun) cevabı şöyledir: Eğer örf ve akıllı insanlar onu bir su biliyorsa, kur suya ulaşmasıyla onun tümü temizlenir. Kur veya akan suya ulaşan necis suyun tümü temizlenir ve örfi olarak kur suya ulaşmamış kısımlar ister daha aşağıda olsun veya ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9448 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...

En Çok Okunanlar