Gelişmiş Arama
Ziyaret
7909
Güncellenme Tarihi: 2011/04/21
Soru Özeti
Şeri hükümlerde “delil” ve “neden” arasındaki fark nedir?
Soru
Delil” ve “neden” arasındaki fark nedir? Mesela filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur denildiğinde ne kastedilmektedir?.
Kısa Cevap

Delil, kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şeye denmektedir. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibi teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. Bilgelerin ıstılahında neden, bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve ona etki eden şeye denmektedir. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir. O halde fıkıh konularında delil ile neden arasındaki fark şudur: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi insanlar için belirlemiştir. Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama bir şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Delil ile neden arasındaki farkın açığa çıkması için ilkönce her ikisinin de tanımlanması gerekmektedir.

Delilin Tanımı:

Delil, bir iddianın doğruluğuna delalet eden hüccet ve burhana denir. Delil, sözlükte kılavuz manasındadır, aydınlanmayı sağlayan ve istidlal aracı olan şeydir. Delil ıstılahta kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şey manasındadır. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. [1] Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibinin teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. [2] Dolayısıyla delil eşyanın gerçek veya zahiri hükmünü belirtir ve bunlar da kitap (Kur’an-ı Kerim), sünnet (Peygamber-i Ekrem ve masum imamların söz, amel, tavır ve imzası), icma ve akıldan ibarettir.

Nedenin Tanımı:

Bilgelerin tanımında neden bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve unsura etki eden şeye denmektedir. [3] Başka bir ifadeyle neden sonuca varlık veren şeydir ve gerçekte sonuç tüm varlığını nedenden almaktadır. O halde neden olmazsa sonuç asla olamaz. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir; yani şerî hükümler bir takım yarar ve zararlar gözetilerek insanlar için teşri edilmiştir ve bunların bazıları genel bir şekilde ve bazı da detaylı bir şekilde ayet ve rivayetlerde açıklanmıştır.

Delilin Nedenden Farkı:

Belirtilen tanımları gözetmek suretiyle fıkıh konularında delil ile neden arasındaki farkın şu olduğu söylenebilir: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi, insanlar için belirlemiştir. O halde şerî hükümlerde delilin bir tür “bilgi ve malumat” olduğu söylenebilir. Neden ve sonuç ise bir tür iki şey arasındaki bağlantıdan ibarettir ve delil ve neden bir manada kullanılmamalıdır. Elbette bazı şerî hükümlerin delillerinde şerî hükmün nedeni de açıklanmakta ve belirtilen nedenin genelliği aynı nedenin örnekleri olan diğer konulara aktarılmaktadır. Buna “illet-i “mansuse” yani nasta (ayet ve rivayet) açıklanmış neden denmektedir. [4] Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama herhangi şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlıklara müracaat ediniz:

1. Fıkıh Hükümlerinin Felsefe Ve Hikmeti, Soru: 8993.

2. Hüküm Ve Mahlukların Hikmetlerinin Beyan Kaynağı, Soru: 13225 (Site: 12979) .    



[1] Saliba, Cemil ve Sanii Derrebidi, Menuçehr, Ferhengi Felsefi, s. 351, İntişarat-ı Hikmet, tahran, çap-ı evvel, 1366 ş.

[2] a.g.e.

[3] a.g.e., s. 477.

[4] İmam Humeyni, Seyid Ruhullah , Envaru’l-Hidayet, c. 1, s. 263, Müessese-i Tanzim Ve Naşr-i asar-ı İmam Humeyni, 1415 k; Molla Salih Mazendarani, Haşieye-i Mealim-i ed-Din, s. 243, Neşr-i Kitap Furuşi Daveri; Naini, Muhammed Hüseyin, Fevayidu’l-Usul, c. 2, s.555-556, Defter-i İntişarat-ı İslami, 1417 k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    10605 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Kur’an tarafından teyit edilen İbrahimî dinlerin peygamberleri neden tümüyle İsrail oğulları kavmindendir?
    9655 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Bu semavî kitapta ister kıssaları beyan edilmiş olsun ve ister adları belirtilmemiş olsun Kur’an müşterek hedefleri nedeniyle tüm ilahi peygamberleri onaylamaktadır. Kur’an’da ismi geçen tüm peygamberlerin ve hatta İbrahim dininin çağırıcılarının hepsinin İsrail oğullarından olduğu da doğru değildir. Lut ve Şuayb gibi bu kavimden olmayan peygamberlerin de Kur’an’da ismi ...
  • Bilimin bu kadar gelişmesine karşın bilim insanları neden hala Allah’ı tam olarak tanıyamıyorlar?
    7699 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    İnsan Allah’ı kalp veya fıtrat yolu, duyu ve bilimsel yol, akıl ve istidlalyolu ile tanıyabilir. Duyusal yollar ve bilimsel araştırmalarla Allah’ın kendisi ve Onun alemdeki düzenin kurucusu olduğu gibi bazı sıfatları ispat edilebilir, ama bilimsel araştırmalar Allah’ın bütün sıfatlarını ispat edemezler. Bilimsel gelişmelerden pozitif bilimler ...
  • Yahudilerin vasıflarının zikredildiği ayetleri açıklar mısınız?
    16011 Tefsir 2011/08/14
    Kuran-ı Kerim, Yahudilerin tarihleri, ahlakları, inançları, vasıfları ve özellikleri konusunu geniş bir şekilde beyan etmiştir. Öyle ki diğer hiçbir semavi din bu kadar açıklanmamıştır. Bu yüzden Yahudilik meselesi, Kuran’daki birçok ayeti kendisine has kılmış ve her bir ayet İsrail oğullarının özellik, üslup, tarz, adet ve inançlarına ait ...
  • Okuyucusu kadın olan müzik, insana zindelik kazandırmak amacıyla da dinlense hükmü nedir?
    5826 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Yabancı müzik gına ve haram türden olursa onu dinlemek caiz değildir. Haram müzik, eğlence meclislerinde yani günah işlenen meclislerde dinlenen müziktir. Fakihlere göre bu tür müzikleri dinlemek ister kadın sesiyle olsun ister erkek sesiyle, ister canlı olsun ister kasetten, ister başka şekillerde mutlak olarak haramdır. Günlük işlerde insanı ...
  • Eğer bir kimse Allaha inanır ama Allah bizim namazımıza ihtiyacı yoktur diyerek namaz kılmıyorsa onun cevabında ne demeliyiz?
    8127 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Allah, namaz olmak üzere insanın hiçbir şeyine muhtaç değildir. Zira Allah mutlak bir şekilde müstağnidir. İnsanın kendisidir ki Allaha ve namaza muhtaçtır Allah insana ve insanın namazına ihtiyacı yoktur. Eğer Allah insandan namaz kılmasını istemiş ise Allah insanın faydasını dikkate alarak insandan namaz kılmasını istemiştir, kendi menfaatini ...
  • Ehlibeyt dostu olabilmek için gece namazı kılmak şart mıdır?
    4089 Gece Namazı Ve Günlük Sünnet Namazları 2019/10/05
    Şeyh Saduk’un ‘Sıfat’u-Şia’ adlı eserinde bu ve benzeri birçok çıkarımlar yapabileceğiniz rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetleri imanın derecelerine nazır ele almak icab eder. Bu rivayetlerden bazı sünnetlere amel etmeyen veya terk eden şahısların artık Ehlibeyt dostlarından olmadığı  çıkarımını yapmak doğru değildirNasıl ki  Kuran’ı Kerimin bazı ...
  • İslam ve İmam Humeyni’nin eğlence ve şakaya yönelik bakışı nedir?
    8671 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/24
    İslam’ın bakışında yaratılışın asıl hedefi, insanın tekâmülüdür ve evrendeki varlıkların tümü bu büyük hedef doğrultusunda yaratılmıştır; zira insan yaratıkların en üstünüdür. Kur’an şöyle buyurur: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”
  • Hz. Meryem ve Hz. Asiye (s) nasıl ve ne zaman vefat ve nerede toprağa verildiler?
    39274 تاريخ بزرگان 2012/05/12
    Firavun, Asiye'nin iman ettiğininin farkına vardıktan sonra defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın (a) dininden dönmesini ve onun Allah'ından yüz çevirmesini istiyor. Sonunda Firavun'un emri üzrine ellerini ve ayaklarını çivilerle bağlayarak kızgın güneşin ününe atıp göğsünün üzerine büyük bir taş koydular ta ki şahadet mertebesine nail oldu. ...
  • Irak halkı kendi ülkelerinde yabancıların varlığına neden karşıdır?
    6415 Pratik Ahlak 2012/06/14
    Tüm uluslar kendi ülke ve vatanını sever. Yabancıların bir başka ülkede bulunması değişik şekillerde gerçekleşir. Ziyarette bulunmak, gezmek, ticaret, iş, üretim, tahsil, tedavi, araştırma ve bilimsel inceleme fırsatları, spor yarışmaları ve askeri hedefler nedeniyle bir ülkede bulunmak bu kabildendir. Irak’ta büyük velilerin kabrinin bulunması bu ülke için ...

En Çok Okunanlar