Gelişmiş Arama
Ziyaret
10639
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Gadir hum gününde Allah u Teâlâ Peygambere (a. s.), İmam Ali\'ye verilmesini emrettiği o tabuttan Maksat nedir?
Soru
Allah u Teâlâ gadir hum gününde Peygambere (s.a.a.) şöyle buyurdu: Önceki peygamberlerin silahını, bilgilerini ve bütün mucizelerini içinde bulunduran tabutu, müminlerin emiri olan Ali\'ye (a) ver. Bu tabut nedir ve Acaba kuranda da bundan bahis edilmiş mı?
Kısa Cevap

Bu hadiste  ''tabut'' sözcüğü kullanılmaktadır. Kur'anı kerimde de şu cümleyle ''...En ye'etiyekumu't – tabut-u fihi es-sekinetun min rabbikum...'' bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife "adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille kendilerine söylendiği halde onlar onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini" ifade etmektedir. Onların Peygamberleri de onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahid sandığı) gelmesidir dedi.

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır".

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu hadisin bir bölümünde şöyle denilmektedir: "....Cebrail, Peygamberimize (a) geldi ve şöyle buyurdu; Allah sana salam gönderdi ve şöyle buyuruyor; senin vefat etme vaktin yaklaşmış ve risaletinin müddeti dolmak üzeridir. Ve bil ki seni çaresizlikten ve kaçınılmaz olarak yanıma (katıma) çağıracağım. O halde ahdini yerine getir ve vasiyetini yap. Kendin sahip olduğun ve diğer peygamberlerden irs olarak size verilmiş olan ilimleri, silahı, tabutu ve risaletinin eser ve nişanelerini vasi ve halifene, yaratıklarımın üzerinde hüccet-i kâmil olan Ali b. Ebi Talib'e (a.s.) teslim et. Onu bir nişane gibi halka takdim et ve ahdini ve misakını yenile. Ali b. Ebi Talib'in vilayetiyle ilgili tüm ahitleri, aynı şekilde onun benim velim olduğunu ve her mümin erkek  ve kadınında mevlası olduğuyla alakalı, almış olduğum ahdi ona hatırlat.....''[1]

Bu hadiste ''tabut'' kelimesi geçmektedir ki, Kur'nı Kerimde de ona şöyle işaret edilmiştir: "Peygamberleri onlara dedi; Onun egemenliğinin alameti, size sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden gelen bir huzur, Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar vardır ve onu melekler taşır. Eğer iman etmişseniz, bunda sizin için apaçık delil vardır.''[2]

Tabut kelimesi etimolojik olarak ''te – ve - be'' kökünden gelmiş ve geri dönmek anlamına gelir.[3] Aynı şekilde tahtadan yapılmış sandık anlamına da gelir. Cenazelerin içinde taşındığı sandığa tabut denilmesi, bu nedenledir. Ancak dikkat edilmelidir ki, tabutun asıl manası, ölülerin içinde taşındığı sandığa mahsus değildir. Belki tahtadan üretilmiş her sandığa denilir.[4]

 

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır". Sonuçta bu sandık hz. Musa'nın (a.s.) kurtulmasına ve onun tekrar annesine dönmesine sebep olduğundan dolayı ona "tabut" denilmiş olabilir  ".[5]

Ali b. İbrahimi Kumi İmam Muhammed Bakırdan (a.s.) naklen imamın şöyle buyurduğunu söyler: "Tabuttan maksat, Allah tarafından hazreti Musa'nın annesine gönderilen sandıktır ki annesi onu ona koyup denize attı. Bu tabut Benu İsrailler yanında çok değerli, saygılı ve teberrük kaynağı idi". [6]

Kur'anı kerimde de ''...size tabut gelecektir. Onda rabbinizden olan sekine ve aramış vardır...'' cümlesiyle bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife Adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille söylendiği halde onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini ifade ettiğine dikkat çekmektedir. Peygamberleri onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahit sandığı) gelmesidir dedi.[7]

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.[8]

 

[1]Meclisi, MuhammedBakır, ''Biharu'l-Envar'', Lübnan/Beyrut: Muessesetu'l-Vefa, c. 37, s. 202; Tabersi, Ahmed b. Ali, "El-ihticac Ala Ehli'l – lüccac", İran/Meşhet: Murteza,c. 1, s. 56.

[2] Bakara, 248.

[3] Kurşi,Seyid Ali Ekber, "Kamusi Kur'an", İran/Tahran: Daru'l-Kutubi'l-İslamiyye, c. 1, s. 260; Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin,''Elmizan Fi Tefsiri'l-Kur'an'', İran/Kum: İntişarati İslamiyi Camieyi Muderrisin, c. 2, s. 289.

[4] Mekarim Şirazi,Nasır, ''Tefsiri Numune'',İran/Tahran: Daru'l – Kutubi'l - İslamiye, c. 2, s. 239.

[5] Hüseyni Hamadani, Seyid Muhammed Hüseyin, "Envari Dırahşan", baskı, 1, Tahkik: Behbudi, Muhammed Bakır, Tahran: kitap furuşi Lutfi, 1404, h.ş., c. 2, s. 267; Mustafevi, Hasan, "Ettahkik-u Fi Kelimati'l - Kur'anil-Kerim", Tahran: bungah-i tercüme ve neşr-i kitap, 1360, h.ş., c.1,c.372; "Tefsiri Nümüne", c. 2, s. 239- 240.

[6] Tebarisi, Fadl b. Hasan, "Mecmeu'l-Beyan Fi Tefsiril-Kur'an",  İran/Tahran: İntişarati Nasır Hosru, c. 2, s. 614.

[7] A.g.e., c. 2, s. 614.

[8]  Bkz. "Biharu'l-Envar", c. 53, s. 85.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar