Please Wait
10552
- paylaşmak
Allah’ın, her durumda her şeyden, haberi vardır; Onun için gizliliğin manası yoktur. Kullarına da namahrem değildir. Ama insan, ibadet ederken Allah’ın huzuruna çıkıp Onunla konuştuğu için bu halde en uygun elbisesini Onun huzurunda giymelidir. Kadının en uygun elbisesi ise onun en kamil elbisedir; yani iffetini yansıtan elbisedir. Ancak böyle bir elbise ibadete layık olabilir. Hatta erkekler bile çıplak namaz kıldıklarında namazları batıl olur. Çıplaklık Allah’a karşı boyun eğiş ve huzu ruhuyla uyuşmaz ve Allah’ın dergahına saygısızlıktır. Bu yüzden farz olan miktarda giyinmesi gerekir.
Ayrıca namazda hicaba riayet etmenin şu faydaları da vardır:
1- Namazda tesettür, her yerde farz olan tesettür farzını yerine getirmek için bir çeşit günlük alıştırmadır.
2- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak tam olarak tesettürlü olmayı gerektirmektedir. Bu, kadını bakışlarından korumakta, ruhunun huzurlu olmasını sağlamaktadır.
Ama unutmamak gerekir ki, yukarıda söylenenler bu hüküm hakkında bizim anlayabileceğimiz bazı hikmetlerdir. Tesettür ve diğer ibadetlerin korunmasının asıl nedeni Allah’a itaat ve teslimiyet ruhunu artırmaktır.
Bu konunun felsefesini ortaya koyacak her hangi bir ayet ve hadis bulamadık. İbadi meseleler ve şer’i hükümlerin genelde teslimiyet esasına dayalı olduğu bellidir. Böyle meselelerde yalnızca mukaddes Şari’nin isteğini kabul etmek ve ona boyun eğmek en önemli ölçü ve felsefe olabilir. Elbette bu hükümlerde bizim bilmediğimiz daha başka felsefeler de vardır. Sadece bazı rivayetlerde bazı hükümlerin bir kısım hikmet ve felsefeleri belirtilmiş, insanın düşünce ve anlama kapasitesinin genişlemesi, bilimin gelişmesiyle de diğer bazı kısımları ortaya çıkmıştır.
Tesettürün genel olarak, özellikle namazda birçok eser, bereket ve güzellikleri vardır ki, bunların Allah’ın hicabı vacip etmesinde önemli rolleri olduğu uzak ihtimal değildir.
Aşağıda namazda tesettürün güzelliklerini ortaya koyan bazı nedenlere işaret edeceğiz:
1- Tesettürün tam olması insanın zahiri vakarını artırmaktadır. Giysi ne kadar azalırsa insanın vakarı ve toplumsal konumu da düşer ve başkalarının yanında değeri azalır. Hicabı bir tür edep olarak kabul edebiliriz. Edep başkalarının ve büyüklerin karşısına tam olarak giyinip çıkmayı gerektirmektedir. Bütün dinlerin merasimleri ve bütün dini ortamlar, hatta bütün akıl sahiplerinin yanında tesettürlü olmak normal bir şeydir. Özellikle İslam’da Müslüman kadının toplumda ki resmi giysisi onun tam bir şekilde tesettürlü olmasıdır.
İnsan namazda Allah’ın huzuruna çıkıyor, arş meleklerinin hazır olduğu resmi bir mecliste Allah’a ibadete gidiyor. Dolayısıyla namaz, gerçekte huzur ve Rabbu’l Alemin’in dergâhına gitmek olduğundan bu mecliste giysi ne kadar kâmil, temiz ve güzel kokulu olsa o kadar güzel olur. Erkeklere bile ilahi dergâha vardıklarında kâmil bir giysiyle huzura varmanın edebini riayet etmeleri tavsiye edilmiştir.
İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki: ‘Allah’a Onu görüyormuşçasına ibadet et, eğer sen Onu görmüyorsan O seni görüyor.’[1]
2- Tesettürün namazda ki faydalarından bir diğeri tesettürün korunması için yapılan bir çeşit günlük alıştırma oluşudur. İslam, hep kadınları iffete tavsiye etmektedir. Bunu göz önüne aldığımızda göreceğiz ki namazda tam olarak örtünmeye riayet etmek böyle bir amaca yöneliktir. Bu meselenin üzerinde durmak namazda böyle bir şartı lazım kılmaktadır. Gerçekte namazla beraber, Müslüman kadına amel ve davranış örneğini göstermek için iffetli olmayı ve münasip şekilde örtünme dersi verilmektedir. Müslüman kadının örtü ve hicabı için en uygun alıştırma ve telkin günlük beş vakit namazdır.
3- Halkın gözünün önünde, umumi yerlerde ve camilerde namaz kılmak, özellikle kadınların rükû, secde ve oturup kalkmalarında başkalarının bakışlardan korunmak tam bir örtünmeyi gerektirmektedir. Örtünmeye riayet etmek kadının başkalarının bakışlarından korunmasına, namaz kılanın ruhsal huzura kavuşmasına ve umumi iffetin korunmasına neden olacaktır. Buraya kadar söylenenler ilk bakışta akıla gelenler şeylerdir. Ama asıl neden Allah’ın isteğine boyun eğmek ve emirlerine teslimiyettir.
Varlık dairesinde biz teslimiyetin noktasıyız
Doğru, senin bildiğin ve hüküm, senin emrindir.