Please Wait
Ziyaret
4292
4292
Güncellenme Tarihi:
2014/10/25
Soru Özeti
Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
Soru
Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi? Eğer caiz değilse hükmü nedir ve bu hükmün dayanağı ve kaynağı nedir?
Kısa Cevap
Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, mezhep ve inanç insanın içinden gelen ve kalbi bir kabullenmedir. Doğal olarak bireyin kendisi seçim yapmalı bir miras olarak kabul etmemelidir. Ama bu yolda yaşanabilecek her türlü sapma insanı ebedi bir felakete sürükler. İşte bu yüzden kendinize dini liderler seçerken mümkün mertebe dikkatli ve özenli olmalı Allah Teâlâ’dan bu yolda size yardım etmesini talep etmelisiniz. Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “ O gün herkes kendi İmamı ile çağrılacaktır”.[2] Bu temel çerçevesinde kıyamet günü her insan dünya hayatında İmamı ve önderi bildiği ve amelde uyduğu insanın safında yer alacaktır.
Bu dünyada bir önder ile takipçileri arasındaki bağ ahret hayatında kâmil bir şekilde açığa çıkacaktır. Kurtuluş ehli olan ve azap ehli olan gruplar ayan olacaktır. Her çağda ve zamanda Peygamberler ve onların halifelerini önder edinenler ahrette de bu mübarek insanlarla birlikte olacaklar. Şeytanı ve onun zorba ve zalim halifelerini önder seçenlerde ahrette onlarla birlikte olacaklardır. Kuran’ı Kerim İmanlar ve önderleri iki guruba ayırarak bizlere tanıtmaktadır. Bir gurup nur ve hidayet önderleri; bu insanları “Emrimize hidayet eden İmamlar”[3] olarak zikretmektedir. Bu gurup insanları Allah’a davet etmekte ve sonuç olarak ta takipçilerini kendileriyle birlikte cennete ve İlahi rızaya ulaştıralar. Diğer gurup ise ateşin ve cehennemin imamları önderleridir. Kuran’ı Kerim bunlardan “Ateşe davet eden İmamlar”[4] olarak bahsetmektedir. Bu cehennemlikler takipçilerini ve halkı kendileriyle birlikte cehenneme doğru götürmektedirler. Akıllı insan düşünerek, bütün cabasını ve azmini ortaya koyarak hakiki İmam ve önderleri tanımalı ve onların takipçisi olmalıdır. Körü körüne takipçilerini cehenneme taşıyan önderlerin arkalarından hareket etmemelidir. Zira hem Sünni hem de Şia kaynaklarında nakledilen hadiste İslam Peygamberi şöyle buyuruyor: “Kim kendi zamanının imamını tanımadan ve ona marifet elde etmeden ölürse İslam dini üzere dünyadan göçmemiş; aksine cahiliyet üzere ölmüştür.[5]
Yapılan açıklamalar dikkate alındığında; eğer birisi araştırma ve incelemeler sonucunda kesin bir şekilde başka bir mektebin Şia mektebine üstün olduğuna kanaat getirirse. İster bu mektep İslam iddiasında bulunsun isterse de Müslümanların dışında bir yapı olsun; soru sormaya hacet duymadan zihin dünyasının derinliklerinde üstün gördüğü mektebe yönelir ve onu kabul eder. Fert anlamakta zorluk çekse de bizler açık bir şekilde Şia inancının temellerinin sağlamlığı nedeniyle araştırma ve inceleme ehli hiçbir ferdin bu inançtan yüz çevirmeyeceğinden eminiz. Bu konuda daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere başvurabilirsiniz:
Şia’nın üstünlüğünün delilleri, 222 (bölüm: 1406).
Şia mektebinin özellikleri ve seçkin yönleri, 287 (bölüm: 2483).
İslam mezheplerinin ortaya çıkış sebepleri, 192 (bölüm:4463).
“Ümmetin fırkalara ayrılması” hadisinin incelemesi, 5997 (bölüm:6747).
Bu dünyada bir önder ile takipçileri arasındaki bağ ahret hayatında kâmil bir şekilde açığa çıkacaktır. Kurtuluş ehli olan ve azap ehli olan gruplar ayan olacaktır. Her çağda ve zamanda Peygamberler ve onların halifelerini önder edinenler ahrette de bu mübarek insanlarla birlikte olacaklar. Şeytanı ve onun zorba ve zalim halifelerini önder seçenlerde ahrette onlarla birlikte olacaklardır. Kuran’ı Kerim İmanlar ve önderleri iki guruba ayırarak bizlere tanıtmaktadır. Bir gurup nur ve hidayet önderleri; bu insanları “Emrimize hidayet eden İmamlar”[3] olarak zikretmektedir. Bu gurup insanları Allah’a davet etmekte ve sonuç olarak ta takipçilerini kendileriyle birlikte cennete ve İlahi rızaya ulaştıralar. Diğer gurup ise ateşin ve cehennemin imamları önderleridir. Kuran’ı Kerim bunlardan “Ateşe davet eden İmamlar”[4] olarak bahsetmektedir. Bu cehennemlikler takipçilerini ve halkı kendileriyle birlikte cehenneme doğru götürmektedirler. Akıllı insan düşünerek, bütün cabasını ve azmini ortaya koyarak hakiki İmam ve önderleri tanımalı ve onların takipçisi olmalıdır. Körü körüne takipçilerini cehenneme taşıyan önderlerin arkalarından hareket etmemelidir. Zira hem Sünni hem de Şia kaynaklarında nakledilen hadiste İslam Peygamberi şöyle buyuruyor: “Kim kendi zamanının imamını tanımadan ve ona marifet elde etmeden ölürse İslam dini üzere dünyadan göçmemiş; aksine cahiliyet üzere ölmüştür.[5]
Yapılan açıklamalar dikkate alındığında; eğer birisi araştırma ve incelemeler sonucunda kesin bir şekilde başka bir mektebin Şia mektebine üstün olduğuna kanaat getirirse. İster bu mektep İslam iddiasında bulunsun isterse de Müslümanların dışında bir yapı olsun; soru sormaya hacet duymadan zihin dünyasının derinliklerinde üstün gördüğü mektebe yönelir ve onu kabul eder. Fert anlamakta zorluk çekse de bizler açık bir şekilde Şia inancının temellerinin sağlamlığı nedeniyle araştırma ve inceleme ehli hiçbir ferdin bu inançtan yüz çevirmeyeceğinden eminiz. Bu konuda daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere başvurabilirsiniz:
Şia’nın üstünlüğünün delilleri, 222 (bölüm: 1406).
Şia mektebinin özellikleri ve seçkin yönleri, 287 (bölüm: 2483).
İslam mezheplerinin ortaya çıkış sebepleri, 192 (bölüm:4463).
“Ümmetin fırkalara ayrılması” hadisinin incelemesi, 5997 (bölüm:6747).
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar